Kan Bağışı ve Kök Hücrenin Önemi Anlatıldı

Kızılay Haftası nedeniyle Siirt Üniversitesinde “Kan bağışı ve kök hücre bağışı” konulu konferans düzenlendi.

Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Konferans Salonu’nda konuşan Siirt Üniversitesi Rektörü Murat Erman, bu tür faaliyetlere katılımın oldukça önemli olduğunu belirtti.

Erman, sözlerine şu şekilde devam etti. “İstiyorum ve bu derece kalabalık ortamın olması beni fazlasıyla memnun etti.  Kızılay geçmişi tarihi çok eski bir kuruluş, Osmanlı dönemine denk geliyor. 150 yıllık geçmişi olan gönüllü bir teşkilat.”

“En iyi şekilde lanse edebilirsek bu bilinç daha hızlı bir şekilde oluşacaktır.“

Kök hücre bağışında kayıtsız kalınmaması ve bu hastalığa yakalanan insanlara empati ile bakılmasını ifade eden Erman, “Biz kök hücre bağışında bugün bizim ihtiyacımız yok şeklinde kayıtsız kalabiliriz. Ama yarın veya bu akşam bizim öyle bir ihtiyaç sahibi olma potansiyelimiz var mı? Evet var. Yani yaşam öyle bir özelliğe sahiptir. Hep stabil değildir. Bazen küçük bir kaza, büyük bir afet insanın yaşamını alabora edebiliyor, değiştirebiliyor. Bu yönü ile düşündüğümüzde toplumsal bilincin, bu mantıkla oluşturulması gerekiyor. Yani hepimiz engelli olabilir. Hepimiz kana ihtiyaç duyabiliriz, hepimiz kök hücreye ihtiyaç duyabiliriz ve hepimiz organ bağışına ihtiyaç duyabiliriz. Bunu annemize, akrabalarımıza, arkadaşlarımıza çevremize hep bu şekilde lanse edebilirsek bu bilinç daha hızlı bir şekilde oluşacaktır. Empati yaptığımız da şuan ihtiyacı olan kişilerin yerinde acaba biz olsak nasıl bir beklenti içerisine girerdik sorusunun cevabı bu bilincin oluşturulmasının kilit cevabı olurdu.” diye konuştu.

Kızılay Siirt Şube Başkanı Nihat Altunç ise Kızılay harekatının bir iyilik harekatı olduğunu dile getirdi.

Altunç, şöyle dedi:

“Biz bir iyilik hareketiyiz, bu iyilik herkesin içindeki iyiliği bulup ortaya çıkarıp o sinerjiyi bir araya getirip bir mekanizma oluşturmak. Bu enerji gençlerimiz de var gönüllü çalışma arzuları var. Dünya da yaklaşık 20 milyon gönüllümüz var. Evrensel sınırları aşan topluluğun bireyleri olarak nerede bir sıkıntısı ve ıstırap varsa insanların içinde bu ıstırabı nasıl dindirebilirim diyen bir topluluğuz."