Siirt Depreme Hazır Mı? Doç. Dr. Adnan Alkan Sizin İçin Açıkladı!

PAYLAŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et
Artı Siirt Haber - Yahya Kara

Siirt Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Adnan Alkan, İzmir’de meydana gelen depremin ardından, Siirt’in deprem gerçeğine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Artı Siirt Haber Ajansı muhabiri Akif Özalp’ın sorularını cevaplayan Alkan, “sadece Siirt değil ülke olarak depreme hazır mıyız bunu sorgulamamız lazım” dedi.

https://www.youtube.com/watch?v=fB1NDZBGsJ4

“İzmir depreminden sonra Siirt Depreme Hazır Mı? Sorusu Gündeme Geldi. Sizce Siirt Depreme Hazır mı sizin bu konuda ki düşünceniz nedir?"

“Dün yaşanan İzmir depreminden sonra, deprem olgusu ve gerçeğiyle tekrardan yüzleştik maalesef. Her şiddetli deprem olduğunda çok sayıda can ve mal kaybına yol açtığını görüyoruz. Çok büyük kayıplar ortaya çıkmış oluyor.

Sadece Siirt değil ülke olarak depreme hazır mıyız bunu sorgulamamız lazım aslında.  Çünkü Türkiye aktif deprem kuşağında yer alıyor.Siirt  deprem riskinin yüksek olduğu bölge içinde yer alıyor.

Şunuda belirtmek lazım yakın geçmişte Siirt’te büyük depremler yaşanmadığı için halkın hafızasında çok büyük bir deprem gerçeği yok. Ama şunu söylemek lazım çok sık olmuyor olabilir ama Siirt’in çevresinde örneğin Pervari’de, Lice’de, Hakkari’de Siirt’inde üzerinde bulunduğu Güneydoğu Anadolu bindirmesi dediğimiz Bitlis Zagros Kenetzon fay hattı üzerinde büyük depremler meydana gelmiş. Bu anlamda Siirt riskli durumda.”

“Siirt’in Riskli Alanları Sizce Hangi Bölgelerdir”

Özellikle Siirt’teki yapıların durumu dikkate alındığında eski Siirt’i oluşturan mahallelerin, Ulus gibi Sakarya, Dumlupınar, Tınaztepe mahalleleri gibi risk altında olduğunu söylemek mümkün. Çünkü buradaki yapı durumu çok iyi değil. Maalesef buralarda büyük risk söz konusu. Burada olabilecek şiddetli depremde bu mahallelerin büyük zarar görme olasılığı oldukça yüksek.

Siirt’in üzerinde olduğu zemin, Pliyo-Kuvaterner dediğimiz dolgu zeminden oluşmakta. Özellikle Siirt’in batısına doğru olan Kezer bölgesi.  Bu anlamda Siirt’teki bazı binaların dayanıklı olabileceğini söylemek mümkün değil ama özellikle son zamanlarda deprem yapılarına göre yapılan binaların daha sağlam olduğunu da söyleyebiliriz.

Depreme toplum olarak hepimizin hazırlanması lazım. Vatandaşında kendi sorumluluklarını yerine getirmesi lazım. Hem deprem öncesinde hem deprem sonrasında. Bu anlamda alacağımız bir mesafemiz var. Şunu da söylemek lazım alınacak tedbirler sayesinde deprem riskini en aza indirme şansımız olur ye terki doğru adımlar atalım.

Eski kent çekirdeğini oluşturan bölgeler risk grubunun yüksek olduğu sahalardır ve bu bölgelerin kentsel dönüşüme katılması gerekiyor. Siirt’in doğusuna denk gelen Ulus, Sakarya, Tınaztepe, Ülkü, Doğan gibi mahallelerin büyük riskler barındırdığını söylemek mümkün.

“Toplum olarak gerekli deprem bilincine sahip miyiz?

Burada da eksikliklerimizin olduğunu söylemek lazım. Okullarımızda eğitim veriliyor, toplum bilinçlendirilmeye çalışılıyor ama bunlarında istenen düzeyde olduğu söylenemez. Özellikle oturduğumuz yapılara dikkat etmemiz lazım oturduğumuz yapılar depreme dayanıklı mı değil mi diye. Bunun yanında da toplum olarak bir deprem planımızın olması gerekiyor. Deprem esnasında tahliye alanlarının belirlenmesi, deprem esnasında nasıl davranacağımızı da bilmemiz lazım.

Özellikle depremde yaralanmaların ve ölümlerin birçok kısmı deprem esnasında ki yanlış uygulamalardan kaynaklanmaktadır. Çok katlı bir binanın içerisindeyseniz. Deprem olduğunda koridorlara ve merdivenlere doğru koşarsanız, muhtemelen başınıza bir iş gelmesi çok yüksek olur. Bu yüzden deprem esnasında nasıl davranacağımıza çok dikkat etmemiz lazım.  Bu konuda büyük eksikliklerimiz var ama her deprem olduğunda bazı şeyler öğreniyoruz. Bu anlamda biraz yaşayarak öğreniyoruz. Yaşadığımız bu acı tecrübeler bize ders olur ve deprem gerçeğini de öğrenmiş olur.

Deprem hayatımızın bir parçası, ülkenin her konumu riskli bölgele içerisinde yer alıyor. Deprem anında ne yapmamız lazım gerektiğini öğrenerek depremin hem maddi hem manevi hasarını en aza indirgemeliyiz. Doğru eğitimlerle depremin okullarda gençlere çocuklara öğretilmesi gerekiyor. Bunun deprem bilincine sahip bir toplum, idareci ve yöneticilere de sahip olmamız lazım.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN