Siirtli Kadınlar İstanbul Sözleşmesi Hakkında Ne Düşünüyor?

PAYLAŞ
TAKİP ET Google News ile Takip Et
Artı Siirt Haber - Yahya Kara

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden geri çekilen Türkiye'de yankılar sürüyor.

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinde geri çekilmesinin yankıları sürerken, Siirtli kadınlar için İstanbul sözleşmesi ne anlam ifade ediyor?

Artı Siirt Haber Ajansı olarak bu konuyu Avukat Evin Korkmaz'a sorduk.

Evin Krokmaz "Kadınlar hiçbir zaman maalesef kendilerini bu ülkede güvende hissetmediler." dedi.

İşte Evin Korkmaz'ın Cevapları:

1- Kadınlar için İstanbul sözleşmesinin önemi nedir ?

Kadınlar hiçbir zaman maalesef kendilerini bu ülkede güvende hissetmediler. Hiçbir zaman aitte hissetmediler. Ama İstanbul sözleşmesinin koruma mekanizmasinin olması yargıya olan güvenlerini bir nebze de olsa sağlıyordu. Kadınların yalnız olmadığını, bir şiddetle veya tehlikeyle karşı karşıya kalınca sözleşmenin maddelerinin uygulanması halinde güvende olacaklarını, bu ülkede adaletin az da olsa onlar için de sağlanmasını istiyordu İstanbul sözleşmesi. Lakin taraf olupta uygulandığını görmediğimiz bir sözleşmeden çekilmekte kadınların, çocukların ,lgbti bireylerin bu ülkede her an ,her zaman tehlikede olduğunu ve canlarının sadece kendilerine emanet olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Daha önce de olduğu gibi…

2- Türkiye'nin istanbul sözleşmesi sizin için ne anlam ifade ediyor

İstanbul sozlesmesi, uygulanmasını istediğim ancak hiçbir şekilde uygulandığını görmediğim bir sözleşme. Türkiye'nin kendi isteğiyle devletleri İstanbul'a getirdiği, kendi şehrinin ismini verdiği ve bir gece ansızın çekildiği, yargıyı yürütmeye kurban edip kadınların,çocukların, lgbti bireylerin, mültecilerin ve diğer dışlanan bütün grupların canlarının hiçe sayıldığı, ve en son olarak da maalesef hicbir zaman uygulan(a)mayan bir sözleşme.

3- Türkiye'nin İstanbul sözleşmesinden çekilmesini nasıl yorumluyorsunuz?

Dediğim gibi uygulanmayan bir sözleşmeden çekilmek açıkçası beni şaşırtmadı. Ancak durumun bu kadar vahim yerlere gelecegini de tahmin edemezdim. Her geçen gün hukuka, demokrasiye, insan haklarına leke sürülmesi ülkemiz için çok acı verici. Sözleşmeden çekilmek, kadınları, çocukları , mültecileri, lgbti'leri ve dışlanan diğer grupları koruma alanı dışında bıraktı. Bu son ay içinde 78 kadın öldürüldü, çocuklar istismar edildi, trans bireyler katledildi. Ve bunların hepsi gözümüzün önünde oldu. Ve maalesef ki uluslararası hukuk iç hukumuzdan üstün olduğu halde ülkemizin yargısı bunu tam tersine çevirip ülkeyi kadın mezarlığına çevirdi. Bir avukat olarak söylemek isterim ki bu ülke bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN