• Haberler
  • Genel
  • Sosyal medyada yapılan beğeni ve paylaşımlar da terör propagandasına girer

Sosyal medyada yapılan beğeni ve paylaşımlar da terör propagandasına girer

Danıştay 12. Dairesi, aile hekimi olarak görev yapan davacı nın 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemi hukuka uygun buldu.

Bu kapsamda ceza uygulanabilmesi için yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basma, çoğaltma, dağıtma veya bunları kurumların herhangi bir yerine asma veya teşhir etme fiilerinden birini işlenmesi ve bu durumun şüpheden uzak, kesin bir şekilde tespit edilmiş olması gerekmekte iken; davacının soruşturma kapsamında yer alan fiilinin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım ve beğeniler olduğu; bu fiilinin anılan madde kapsamındaki hallere uymadığı, yapılan paylaşım ve beğenilerin yasaklanmış olduğuna dair bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulamadığı, dolayısıyla davacının fiiline karşılık gelmeyen kanun maddesi hükmü uygulanmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Danıştay: Meslekten atılması doğru

Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde yaptığı paylaşımların dava konusu işleme esas olan "Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek" maddesiyle tam olarak örtüşmediği anlaşılmakta ise de, yukarıda açık hükmüne yer verilen 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin dördüncü fıkrasında meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiillerden olmayıp, söz konusu fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer olan eylemlere de aynı cezanın yani meslekten çıkarma cezasının verileceğinin düzenlenmesi kapsamında davacının sosyal medya hesabından bölücü terör örgütü lehine paylaşımlarda bulunmak suretiyle, bölücü terör örgütü PKK propagandası yaptığının anlaşıldığı, bu durumda devletle olan özel sadakat bağının davacı tarafından zedelediği ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğüne karşı bölücü terör örgütünü destekleyici ve savunucu propoganda yaptığı sabit olduğundan, meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2019/948
Karar No: 2023/1140

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. ., Hukuk Müşaviri .

KARŞI TARAF (DAVACI) : .
VEKİLİ: Av..

İSTEMİN KONUSU : . Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Muş ili. ilçesi'nde aile hekimi olarak görev yapan davacı nın 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Türkiye Halk Sağlık Kurumu Yüksek Disiplin Kurulunun . tarih ve . sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesince verilen. tarih ve E:., K:. sayılı kararla; davacının, facebook isimli sosyal paylaşım sitesindeki hesabından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğüne karşı bölücü terör örgütünü destekleyici ve savunucu propoganda yaptığı sabit olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesince; davacının Devlet memurluğundan çıkarılmasına dayanak olarak 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendinde yer alan fiillerin gösterildiği dikkate alındığında, bu kapsamda ceza uygulanabilmesi için yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basma, çoğaltma, dağıtma veya bunları kurumların herhangi bir yerine asma veya teşhir etme fiilerinden birini işlenmesi ve bu durumun şüpheden uzak, kesin bir şekilde tespit edilmiş olması gerekmekte iken; davacının soruşturma kapsamında yer alan fiilinin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım ve beğeniler olduğu; bu fiilinin anılan madde kapsamındaki hallere uymadığı, yapılan paylaşım ve beğenilerin yasaklanmış olduğuna dair bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulamadığı, dolayısıyla davacının fiiline karşılık gelmeyen kanun maddesi hükmü uygulanmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:
Dava dosyasının incelenmesinden, Muş İli . İlçesi'nde aile hekimi olarak görev yapan davacı hakkında sosyal medyadaki terör lehdarı paylaşımları neticesinde Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlık Kurumu Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı'nın . tarih ve E.. sayılı yazısıyla başlatılan disiplin soruşturması neticesinde muhakkik tarafından, 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendinde yer alan " Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek" fiilinin sübuta erdiğinden bahisle devlet memurluğundan çıkarma cezası uygulanmasının teklif edildiği, Türkiye Halk Sağlık Kurumu'nun 04.08.2016 tarih ve 903 sayılı işlemiyle teklif doğrultusunda davacının, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi uyarınca uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

57 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin (E) bendinin (b) alt bendinde 'Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,' fiili Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren haller arasında sayılmış, dördüncü fıkrasında ise, "Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir.
" hükmü öngörülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde yaptığı paylaşımların dava konusu işleme esas olan "Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek" maddesiyle tam olarak örtüşmediği anlaşılmakta ise de, yukarıda açık hükmüne yer verilen 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin dördüncü fıkrasında meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiillerden olmayıp, söz konusu fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer olan eylemlere de aynı cezanın yani meslekten çıkarma cezasının verileceğinin düzenlenmesi kapsamında davacının sosyal medya hesabından bölücü terör örgütü lehine paylaşımlarda bulunmak suretiyle, bölücü terör örgütü PKK propagandası yaptığının anlaşıldığı, bu durumda devletle olan özel sadakat bağının davacı tarafından zedelediği ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğüne karşı bölücü terör örgütünü destekleyici ve savunucu propoganda yaptığı sabit olduğundan, meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü, İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın . Bölge İdare Mahkemesi .İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 14/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

ARTI SİİRT

Bakmadan Geçme