Hastanelerin acil polikliniklerine kuru öksürük şikayetiyle başvuran kişi sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle kış mevsiminin yurt genelinde hissedilir olması, vakaların artışını tetikleyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Öyle ki acil polikliniklerindeki her 10 vakadan 9'unun bu şikayetle başvurduğu söylenmekte.

Kuru öksürüğü tetikleyen faktör ise, ağır geçen gripten hemen sonra soğuk algınlığına yakalanılması. Uzmanlar, ilk 14 günlük süreyi normal buluyor. Fakat 14 günden sonraki öksürükler, literatüre 'Uzamış Öksürük Sendromu' olarak geçiyor.

Bu Habere de Bak

Siirt Üniversitesi'nde “Tecrübe Paylaşımları” Söyleşileri

6 yaş altındaki çocuklar ve 65 yaş üstü vatandaşlar, 'Uzamış Öksürük Sendromu'nun bir numaralı hedefiyken, bu sürecin ilaç kullanılmadan atlatılması çoğu uzmanın ortak görüşü. 

Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Vefik Arıca, özel yaptığı açıklamada 'Uzamış Öksürük Sendromu'na yönelik alınması gereken tedbirlerden bahsetti. İşte, Prof. Dr. Arıca'nın açıklamaları:

YÜZDE 90'I VİRÜS KAYNAKLI

Acil polikliniklerine yapılan her on başvurudan dokuzunun virüs kaynaklı olduğunu belirten Profesör Doktor Vefik Arıca, açıklamasına şu sözlerle başladı:

"Virüslerle ilgili yaklaşık iki iki buçuk aydır viral pandemi dönemi yaşıyoruz. Özellikle 5 virüs, 1 bakteriden kaynaklı vakalar çok sık acile geliyor. Bunlar grip, soğuk algınlığı, RSV, Adenovirüs ve Covid-19 şeklinde. Bakteri de Strep A olarak geçiyor. Acilde virüs bazlı hastalıklar yüzde 90’a, Strep A da yüzde 10’a denk gelmekte." Arıca, acil polikliniklerindeki her 10 vakadan 9'unun bu şikayetle başvurduğunu sözlerine ekledi.

ÖKSÜRÜRKEN VÜCUDUMUZU KORUMUŞ OLUYORUZ

İki haftalık süreçten sonra hala devam eden öksürüğü 'Uzamış Öksürük Sendromu' olarak nitelendiren Vefik Arıca, öksürük halinden korkulmaması gerektiğini şöyle anlattı:

"Eğer virüslere bağlı bir öksürükse çok fazla korkmamamız gerekiyor. Çünkü öksürük vücuttaki bir savunma mekanizmasıdır. Öksürürken virüs ve bakterilerin akciğere girmesine engel oluyoruz. Kendi vücudumuzu koruyoruz. Ama öksürdüğümüz için hastalığı diğer kişilere bulaştırma ihtimalimiz bir hayli yüksek."

EN ÖNEMLİ TEDBİR SIVI TÜKETİMİ

6 yaş altındaki çocuklarda öksürük şurubu kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Arıca, hastalığa karşı alınabilecek önlemleri şöyle listeledi:

"Yapacağımız en önemli şey, sıvı tüketimi olacaktır. Evde öksürüğe ve balgama karşı alabileceğimiz en iyi önlem budur. Özellikle ılık su… Çocuklarda günlük bir-bir buçuk litre, yetişkinlerde de en az üç litre su tüketimi en iyi öksürük ilacıdır. Burun tıkanıklığı varsa burun temizliği yapmalıyız.

Burun tıkalı olduğu müddetçe arkaya doğru mukus ve balgam oluşturacaktır. Bu nedenle burnu açık tutmak da bir hayli önemlidir.

Ayrıca evde sigara içilmemesi gerekiyor. Sigara öksürük krizlerine yol açabilir veya uzamış olan öksürüğü daha da uzatabilir.

Kalabalık olan sınıfların ve ortamların belirli aralıklarla havalandırılması gerekiyor. Sınıf ortamında ikişer üçer dakikalık havalandırmalar yapmak elzemdir."