- Haberler
- Siirt Haber
- Adalet Sen Siirt Şubesi: 'Adaleti öldürürsen devlet ölür'
Adalet Sen Siirt Şubesi: 'Adaleti öldürürsen devlet ölür'
Adalet Sen Siirt İl Şubesi, Siirt Adliyesi önünde yaptığı basın açıklaması ile çalışma şartlarının düzeltimesi ve yargı çalışanlarının 3600 ek göstergeye tabi tutulmasını istedi.
Siirt Adliyesi bahçesinde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Adalet Sen Siirt Şube başkanı Zekiriya Balkı, "Adaleti öldürürsen devlet ölür" dedi.
"3600 Ek gösterge En çok Yargı Çalışanlarının hakkıdır!" diyen Balkı, "Devletin üç ana erkinden biri olan yargının mutfağındaki yargı çalışanları hak ettikleri saygınlığı ve onurlu bir yaşama dali hakli taleplerini artık daha gür bir sesle dile getirmektedir." dedi.
Balkı konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Adalet Sen'in varoluş nedeni olan yargının emektar ve cefakar çalışanları ile değerli basın mensupları bugün ülkemizin tüm adliyelerinde eş zamanlı gerçekleştirdiğimiz basın açıklamamıza hoşgeldiniz.
Bir devleti ayakta tutan adalettir. "Adalet mülkün temelidir" prensibini tüm Adalet dairelerinde baş tacı ediyor oluşumuzun temel gerekçesi de adalete olan inancımız değilmidir?
Devletin üç ana erkinden biri olan yargının mutfağındaki yargı çalışanları hak ettikleri saygınlığı ve onurlu bir yaşama dali hakli taleplerini artık daha gür bir sesle dile getirmektedir.
Hukukun topluma adil, eşit ve etkin dağılımında mesaisine giriş saati belli olup çıkış saati belli olmayan, mesai kavramının adaletin tecellisinde önemi olmadığına dair inancı, gayreti ve özveriyi her daim çalışma hayatlarına nakış nakiş işleyen yargı çalışanları ötekileştirilmemek, yalnız bırakılmamak gibi temel taleplerden başka bir şey istememektedir.
Yargı çalışanı yaptığı işin karşılığı asla olmayan kesilen nöbet ücretleri, ellerinden alınan ya da olmaz kriterlere bağlanan adeta verilmesin denilen fazla mesai ücretleri, yıllar önce kaldınlan havuz beretleri ile enflasyon karşısında kuşa dönmüş bir maaşa hapsedilmiştir. Eşit işe eşit ücretin sadece güzel bir temenniden öteye geçmediği, enflasyon farklarının maaşlara yansımasından sadece birkaç ay içinde çarşı pazarda gerçekleşen reel enflasyonun altında kaldığı, yarınlarından ümitsiz bir yargı çalışanı kitlesi oluşturduğunu bu vesileyle tüm idarecilere ve hükümete buradan haykırmak isteriz.
Eşel-mobil denilen ve enflasyon farklarının her ay memur maaşlarına yansıtılmasını sağlayan sisteme acilen geçirilmesi gerekmektedir. Bu sistemle ani enflasyonist yükselişlerin bir nebze olsun maaşlar üzerindeki baskısının giderileceğini düşünmekte ve bunu talep etmekteyiz.
Adalet bakanlığının yargı çalışanlarının mali ve özlük hakları ile ilgili olarak "çalışmalar devam ediyor" ifadesinin artık yargı çalışanlarının nazarında bir geçerliliği kalmamıştır. Yargu çalışanı, mali ve özlük haklar noktasında yapılan çalışmalar bitti ilanını duymaktan başka bir ifadeye inanmamakta ve devlette devamlilik esastır ilkesi doğrultusunda her ne iyileştirme yapılacaksa yapılsın arzusunu yinelemektedir.
Adalet duygusunu tüm çalışanlara yayabilmenin yolu her meslek grubuna adil ve eş davranmaktan geçer. Yıllardır sendikamız Adalet Sen'in ve dolayısıyla tüm yar çalışanlarının haklı talebi olan 3600 ek göstergeden faydalanma arzusunun yapıla açıklamalarla yargı çalışanlarının unutulduğunu görmek acıtıcı ve incitici olmuştur. Her meslek grubunu tenzih ederek belirtmek isteriz ki yargı çalışanı 3600 ek gösterge kapsam alınan 4 meslek grubundan daha az önemsiz ve değersiz değildir. Çalışma hayatı boyur pek çok zaruri ve sosyal ihtiyacından vazgeçen yargı çalışanlarının 3600 ek göste kapsamına dahil edilerek en azından emekli olduktan sonra ani bir gelir kaybına uğram istememekte ve bu noktada eşitlik ve adalet talep etmektedir. Bu talep haklıdır, bu talep yerindedir ve bu talep insanidir. Hakkımız olan 3600 ek gösterge düzenlenmesinden tüm yargı çalışanlarının yararlanması için elimizden gelen her türlü yasal yolları denemekten de sesimizin duyulması için haykırmaktan da asla geri durmayacağımızı belirtmek isteriz.
Adalet Sen, kamuda statü farklılıklarına karşı olup tek statünün kadrolu statü olduğunu her platformda dile getirmiş ve getirmeye de devam edecektir. Yargı çalışanı 2013 yılından bu yana sabırla ümitle kadro beklemektedir. Verilen kadro sözlerinin hayata geçirilmesi iş barışının tesisi için gereklidir, zorunludur. Eğitimde, saglıkta ve diyanette uygulanan 3 + 1 sisteminden dahi mahrum edilen yargıdaki sözleşmeli personelin kadro talebini duymak ve hayata geçirilmesini sağlamak adil yönetimin eşitlikçi yaklaşımının gereğidir.
Bu anlamda sözleşmeli personele kadro konusunda hükümetin atacağı adımları yakından takip) ve Adalet Sen olarak sürekli verilen sözleri hatırlatan duruşu sergileyeceğimizi belirtmek isteriz.
Adalet Sen'in kuruluşundan bu yana talep ettigimiz, en büyük amacımız olarak mücadelemize yön veren "Yargı hizmetleri sınıfının" oluşturulması bir meslek yasası ve ayn bir iş kolu talebimiz dünkü kararlılıkla diri ve tazedir. Yargı çalışanı kendisine bol gelen, içinde kaybolduğu, hak taleplerinin genel idare hizmetleri sınıfi torbasında eritildiği bu hizmet sınıfından kurtulmak kendi işine, mesleğine özgü ayrı bir hizmet sınıfında değerlendirmek istiyor ve istemeye devam edecektir. Bir önceki Adalet Bakanı Sn. Abdülhamit Gül tarafından verilen yargı hizmetleri sınıfı sözünün hayata bir an önce geçmesini talep ediyoruz.
Yargı çalışanı olarak varlığımızın farkına varılmasını, ayrımsız olarak hiçbir meslek grubunu dncelemeden eşit haklar ve eşit koşullar istemekteyiz. Fatih Sultan Mehmet Han'ın da "Adaleti öldürürsen devlet ölür" sözünü hatırlatıyoruz...
-Yargı çalışanları Yargı/Adalet Hizmetleri sınıfına geçirilmelidir!
-3600 Ek gösterge En çok Yargı Çalışanlarının hakkıdır!
-Adalet Bakanlığında sözleşmeli olarak istihdam edilen meslektaşlarımız emsalleri gibi derhal kadroya alınmalıdır!
-Enflasyon farkları aylık olarak maaşa yansıtılmalıdır!"