- Haberler
- Siirt Haber
- AK Parti Siirt İl Başkanı Bahri Caner Özturan: Yüzyılın soykırımı, işgalci ve barbar İsrail tarafından yapılıyor
AK Parti Siirt İl Başkanı Bahri Caner Özturan: Yüzyılın soykırımı, işgalci ve barbar İsrail tarafından yapılıyor
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına tepki gösteren Siirt halkı, AK Parti İl Binası önünde toplanarak, Filistin halkına desteklerini iletti. İl Başkanı Av. Bahri Caner Özturan'ın yaptığı basın açıklamasında, İsrail'in insanlık dışı politikalarına dikkat çekildi.
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına tepki gösteren Siirt halkı, AK Parti İl Binası önünde toplanarak, Filistin halkına desteklerini iletti. İl Başkanı Av. Bahri Caner Özturan'ın yaptığı basın açıklamasında, İsrail’in insanlık dışı politikalarına dikkat çekildi.
Siirt’te Filistin İçin Destek Gösterisi
Siirt’te, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına karşı tepkiler büyüyor. AK Parti Siirt İl Binası önünde toplanan kalabalık bir grup, Filistin halkına desteklerini ifade etmek için bir araya geldi. Basın açıklamasını AK Parti Siirt İl Başkanı Av. Bahri Caner Özturan yaptı.
Av. Bahri Caner Özturan açıklamasında, Filistin halkının maruz kaldığı zulme dikkat çekerek, İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak sivilleri hedef aldığını vurguladı. “Filistin sadece bir coğrafya değil, tüm insanlığın vicdan davasıdır” diyerek, Filistin halkının haklı mücadelesinin yanında olduklarını belirtti.
İsrail’in Saldırılarına Karşı Ortak Tepki
İl Başkanı Özturan, açıklamasında İsrail’in saldırılarının uluslararası toplum tarafından yeterince kınanmadığını ifade ederek, İslam dünyasının bu zulme karşı birleşmesi gerektiğini söyledi. İsrail’in bölgedeki saldırgan tutumunun Ortadoğu’nun istikrarını tehdit ettiğini belirten Özturan, “İsrail durdurulmalıdır” çağrısında bulundu.
"Birlikte Türkiye Olacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllardır dile getirdiği “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız” sözlerini hatırlatan Özturan, bu mesajın İsrail’in saldırgan politikalarına karşı ulusal birlik çağrısı olduğunu vurguladı.
Yoğun Katılım
Basın açıklamasına Siirt halkının yoğun ilgisi dikkat çekti. Kanaat önderlerinden siyasi temsilcilere kadar birçok kesim bu önemli açıklamaya destek verdi. Gösteri sırasında Filistin bayrakları taşınarak, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı zulüm kınandı.
Basın açıklamasının tam metni;
AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı
7 Ekim 2024 Basın Açıklaması
Bugün, İsrail’in Filistin’e yönelttiği insanlık dışı saldırının birinci yılında bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu vesileyle, Filistin halkının maruz kaldığı zulmü bir kez daha güçlü bir şekilde kabul etmediğimizi ve Filistin davasını savunmaya devam edeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz.
İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı saldırılarla Filistinli savunmasız sivilleri hedef almış, uluslararası hukuku hiçe sayarak büyük bir insanlık suçuna imza atmıştır. İşlediği soykırım suçunun üzerini örtmek için de 7 Ekim’i bahane etmektedir. Bu noktada çok önemli bir gerçeğin altını çizmek istiyoruz: 7 Ekim meselenin sıfır noktasıymış gibi ele alan bir yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. 7 Ekim esasında İsrail katliam ve soykırım makinasının hız ve şiddetinin daha da artmasıdır. Bir yılın içinde 17 binden fazla çocuk, 11 binden fazla kadın olmak üzere 42 binden fazla masum Filistinli, İsrail’in acımasız ve insanlık dışı saldırılarında şehit düştü.
Hiçbir şey 7 Ekim’de başlamadı! Süregiden soykırıma 7 Ekim sebep olmadı! 77 yıllık bir işgal, zulüm ve katliam tarihinden bahsediyoruz. Topraklarından edilmiştir; hakları ve malları gasp edilmiştir; öldürülmüş; katliama uğramış milyonlardan bahsediyoruz. Böyle bir gasp ve hırsızlığın üstüne kurularak, uluslararası hamlelerden yüz bulup günümüze kadar gelen bu suç şebekesinden zaten ne hak ne hukuk ne de adalet beklenebilir.
Değer taraftan, uluslararası hiçbir kurum bu insanlık dışı durumun durdurulması için yeterli çaba sarf etmemiş, insan haklarını ağzından düşürmeyen bazı Batılı devletler maalesef ki İsrail’i kınama cesaretini bile gösterememiştir. Bugün hala uluslararası toplum gereken adımları atmaktan, uluslararası hukuku işletmekten son derece uzaktır.
İsrail, bölgenin ortasına Batılı güçlerce bırakılmış bir bomba misali, on yıllardır bölgede istikrarsızlık ve kaos kaynağı olmayı sürdürmektedir.
İsrail, kurulduğu günden bu yana, Batı’nın çift taraflı standartlarını, ikiyüzlülüğünü ve ikircikli tavrını gösteren bir örnek olmuştur. 7 Ekim’den bu yana da acizlik, zayıflık ve sefaletini de göstermiştir. Bugün bu katliama ses çıkarmayan hiçbir devletin kendini ciddî bir devlet olarak görme hakkı yoktur. Yine bugün bu soykırıma itiraz edemeyen hiçbir ülkenin insanlığa söyleyecek tek bir sözü kalmamıştır.
İsrail 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanyası gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanyası gibi saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu’da etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzen ve istikrarını tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası’nın durdurulmamasının dünyanın başına açtığı dertler, tarihten biliyoruz. Bugün de İsrail durdurulmadığı takdirde tüm bölgeyi ateşe atana kadar devam edecektir.
Bu nedenle tüm gücümüzle haykırıyoruz:
İsrail durdurulmalıdır!
Netanyahu hesap vermelidir!
Değer taraftan devam eden bu vahşet karşısında ortak bir adım atamayan İslam dünyasının içinde bulunduğu durumdan da dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin daha adil bir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz.
Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin’in haklı davasını her zaman ve her platformda savunduk; savunmaya da devam edeceğiz. Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla değil, aynı zamanda insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de Filistin halkının yanında olmuştur. Filistin’e yapılan insani yardımların büyük çoğunluğu bugün ülkemiz tarafından yapılmaktadır.
Konuyu insani boyutlarının yanı sıra stratejik boyutlarıyla da en ince ayrıntılarına kadar ele alıyoruz. İsrail saldırganlığının ülkemize de yönelebileceği riskini, tüm bölge ülkeleri gibi biz de görüyoruz. Vadedilmiş topraklar safsatasının içine ülkemiz topraklarını da katan bu suç şebekesinin planlarının farkındayız. Stratejik tüm hazırlıklarını yapan bir ülkenin özgüvenini taşıyoruz. Fakat aynı zamanda toplumsal istikrarın da hayati olduğunu bildiğimizden, her cephede güçlü tutmak için vatandaşlarımızı ülkemizin karşılaşabileceği uluslararası tehditler konusunda bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Bu nedenle Cumhurbaşkanımızın yıllardır tekrar ettiği “bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız” şiarını bir haşirleşme olarak görüyoruz.
Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin ve siyaset arenasının öneminin hem bölgemiz hem de insanlık için ne denli hayat olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Filistin davasına sahip çıkan Cumhurbaşkanımızın küresel çeteler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından yıllardır neden hedef alındığını bugünlerde yeniden idrak ediyoruz.
Filistin, sadece bir coğrafya, bölge ya da bir halkın mücadelesi değildir; Filistin, tüm insanlığın vicdan davasıdır. Filistin’in bağımsızlık mücadelesi, aynı zamanda evrensel insan hakları mücadelesidir. İsrail’in işgal politikalarına, Filistin halkına uyguladığı zulme ve insan hakları ihlallerine karşı mücadelemiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde devam edecektir.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.