8 çocuğunu bu işten kazandığı para ile üniversitede okutan Tatlan, fabrikasyon üretim battaniyeler nedeniyle çok sevdiği mesleğinin gelecek kuşaklara aktarılması için de çaba sarf ediyor.
Siirt'te, 50 yıldır dokumacılık yapan Sadık Tatlan (63), fabrikasyon ürünlerin çoğalmasıyla birlikte dokumacıların işlerinin azaldığını söyledi.
Hayatını insanları ısıtmaya adadı
Siirt Helvacılar Çarşısı'ndaki bir dükkanın içerisinde tiftik keçisinden elde edilen tüyler ile dokumacılık yapan Sadık Tatlan, mesleğe 13 yaşındayken başladı. İlkokul yıllarında sınıf arkadaşının babasından etkilenerek mesleğe başlayan Tatlan, 8 çocuğunu bu işi yaparak geçindirdiğini söyledi. Geçmişte tiftik keçisinden yapılan ürünlerin daha değerli olduğunu belirten Tatlan, fabrikasyon ürünlerin yaygınlaşmasıyla birlikte el işçiliği yapan dokumacılara olan rağbetin de azaldığını söyledi. Birçok insanı da bu alanda yetiştiren Tatlan mesleğin yavaş yavaş öldüğünü dile getirdi.
Çocukluk yıllarında yaşadıklarını Artı Siirt mikrofonlarına anlatan Tatlan, mesleğini tutku ile yaptığını söyledi.
Babasının istememesine rağmen merak ile mesleğine sarıldığını anlatan Tatlan, ' Bu meslek ile çocuklarımı besledim kimseye muhtaç olmadım. Babası battaniyeci olan ilkokul arkadaşım vardı. Daha çırak olmadan onun yanına gidip otururduk. İlgimi çekti bir yıla yakın onların yanında çalıştım. O süre içerisinde ücretsiz çalıştım öğrenmek için. Merak oluştu, öğrendim çok şükür bu seviyeye geldim. Rahmetli babam kabul etmemişti ben kendisine bu sanatı sevdiğimi söyledim. ' dedi.
Eskiden fazla mesai yapmaktan tezgahının başında uyuduğunu anlatan dokumacı Tatlan, 'Geçmişteki durumum çok iyiydi. Öyle işler yapardık ki. Mesela, nakışlı namazlıklar yapardık, herkes sıraya girerdi. Ortalama bir siparişimiz için tüm günümüzü harcardık ama o günden bugüne çok şey değişti. Artık elektrikli makineler var eskiden yoktu, eskiden günde 100 tane siparişe bile yetişemiyorduk, bazı günler 500 ürün sattığımız da olmuştur. Şimdi öyle değil her esnafın 6-7 tezgahı vardı şimdi her esnafta bir tezgah dahi yok. Birçok arkadaşım bıraktı ben bırakmadım. Devam da edeceğim. Eskiden Siirt köylerinden tiftik getiriyorduk, seçip tarıyorduk, büküp yıkıyorduk. Şimdi bize hazır olarak Uşak ve Antep'ten geliyor. ' diye konuştu.
Dokumacılığa olan rağbetin azaldığını ifade eden Sadık Tatlan, 'Eskiden her şeyi el emeği ile yapardık. Mesela bir namazlığı yapmak tüm gününüzü alırdı. Ama şimdi öyle bir şey yok. Şimdi her şey makineler üzerine. Bizim tezgahımız el emeği. Artık makineler var ben tezgahta bir tane yapana kadar makineler 5-6 tane yapıyor. Tabi onlar elektrikli olduğu için daha hızlı. Bu bizi etkiledi. Eskiden tezgah üzerinde el emeğiyle nakış yapıyorduk, yazı yazıyorduk makine getirmiştik. Bu tezgahı kendi ellerimle kurdum, 34 parçadan oluşuyor günlerce zamanımızı alıyor bunu kurmak. Düzgün bir namazlık yapmak için bir günümüzü harcıyoruz. Battaniye yapabiliyorum, yazı yazıyorum, nakış yapıyorum, bayan çantası ve kuran kılıfları yapıyoruz.' Dedi.
'Neden Kendi Sanatımı Öldüreyim?'
Mesleğinin neredeyse bittiğini ifade eden usta Tatlan, 'eskiden bir kişi çalışıp 20 kişiyi besleyebiliyordu çünkü kar vardı güzeldi, hakiki tiftikti. Şimdikilerin sadece adı tiftik. 20-30 yıl önce şehirde 300-400 tezgah vardı ama neredeyse 30 tezgah kaldı. Sabahtan akşama kadar bir parça çıkarıyoruz ama fabrikalar saatte bir parça çıkarabiliyor. Makineler getirebilirim ama neden kendi sanatımı öldüreyim. El emeğimdir göz nurumdur. Bu sanatı terk edemem bu işle meşgulüm başka iş yapamam işimi seviyorum. Kendi gücümle bu seviyeye gelmişim. Ölünceye kadar işimi severek sürdüreceğim. Çeşitli yerlerde onlarca öğrencim oldu, bunları meslekte yetiştirdim. Yetkililerden mesleğimizi devam ettirmek için destek bekliyoruz.' Şeklinde konuştu.