Belediye-İş Sendikası Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirisi
12 Eylül 2019'da İstanbul'da toplanan Belediye-İş Sendikası Başkanlar Kurulu, basına, kamuoyuna ve sendika üyelerine duyurulmasına karar verdi.
Belediye-İş Sendikası'nın bildirisi şu şekilde:
'1-Yıllardır başta İstanbul, Ankara, Antalya Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere onlarca belediyede; zorla, baskıyla, tehditle, sürgünle Belediye-İş'ten koparılan ve yandaş Hizmet-İş'e üye olmaya zorlanan belediye işçileri, 31 Mart yerel seçimleri sonrası çalışanların yasal ve Anayasal sendika seçme haklarına saygı duyan yeni yönetim anlayışının özgürlükçü ortamında, demokratik haklarını özgürce kullanarak eski yuvalarına dönerek sendikamıza üye olmuşlardır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinde çalışan arkadaşlarımızı yeniden Belediye-İş'te görmekten mutluyuz. Tercihinizden dolayı pişman olmayacak, asla yalnız yürümeyeceksiniz. Başkanlar Kurulumuz, yandaş sendikaların baskı ve tehdidi ile sendika değiştirmek zorunda kalan tüm emekçilerin, tehdit kalktığında; yuvalarına geri döneceğine, suyun yatağını bulacağına inanmaktadır.
2-Başkanlar Kurulumuz, yıllarca İstanbul, Ankara, Antalya, Bolu belediyeleri başta olmak üzere onlarca belediyede sendikamız üyelerini işveren desteğiyle baskıyla ve tehditle sendikamızdan istifaya zorlayan, işten attıran, yüzlerce üyemizi sürgünlerle mahkûm eden, aileleri dağıtan; kibirli, hakkaniyetsiz ve sendikal ahlaktan uzak işveren destekli yandaş yapıların 'Hak' 'Hukuk' 'Yasa' 'Anayasa' 'Sendika seçme özgürlüğü' kavramlarını hatırlamasını samimi bulmamakta, takdiri kamuoyuna bırakmaktadır.
Başkanlar Kurulumuz, yerel yönetimlerin; yandaş sendikacılık anlayışını reddeden, çalışanların sendikal tercihlerine saygı gösteren, emeğin hakkını veren, eğitimli ve örgütlü toplumu savunan, hukuka saygılı, katılımcılığa ve paylaşıma açık, şeffaf, vatandaşların çıkarlarını ön planda tutan sosyal belediyecilik ilkesine sahip çıkan bir anlayışta olması gerektiğine inanmaktadır.
3- Ülkemizin en büyük belediyesi İstanbul Büyükşehir, en önemli kurumu ise tarihe mal olmuş İETT'dir. İETT aynı zamanda Belediye-İş'in kurucu işyeridir. Üyelerimiz 1996 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETT'de, dönemin işvereninin baskısıyla Hak-İş/Hizmet-İş üye olmaya zorlanmış; direnenler, sürgünlere, baskılara maruz kalmış, onlarca üyemiz işten atılmış, yüzlerce üyemiz sürgün edilmiştir. Yandaş Hak-İş/Hizmet-İş, üyeliğin noter aracılığı ile yapıldığı o dönemde, sürekli yetki itirazlarında bulunarak, işyerlerini sözleşmesiz ve sendikasız bırakmıştır.
23 Haziran sonrası İstanbul Büyükşehir Belediyesinde artık baskı ve tehditle Hak-İş/Hizmet-İş'in üye yapma dönemi kapanmıştır. Bugün İstanbul Büyükşehir'de; işçisinin özgürce sendika seçme hakkına müdahale edenlere dur diyecek bir yönetim anlayışı vardır.
Başkanlar Kurulumuz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSTON ve İSBAK iştiraklerinde çalışan arkadaşlarımıza sendikamıza hoş geldin derken, başta İETT olmak üzere çalışmaların devam ettiği tüm birimlerdeki arkadaşlarımızı da bir an önce yuvaları Belediye-İş'e davet eder. Gelin gücümüze güç katalım, Hizmet-İş'in yol açtığı hak kayıplarına, adaletsizliklere 'dur' diyelim.
4- İktidar kıdem tazminatının zorunlu Bireysel Emeklilik sistemiyle entegre edilerek fona devrine ilişkin düzenlemeyi 2019 yılı içinde yapmayı planladığını kamuoyuna açıklamıştır. Başkanlar Kurulumuz, her kriz ortamında iktidar ve sermaye çevrelerince gündeme getirilen, emeğin kazanımlarını yok etmeyi amaçlayan, kıdem tazminatının kaldırılması, fona devredilmesi ya da işlevsiz hale getirilmesine yönelik tüm girişimlerin toplumsal barışı bozacağına inanmaktadır. Başkanlar Kurulumuz, kıdem tazminatının fona devredilmesi veya süresinin azaltılması gibi hiçbir geriletici düzenlemeyi asla kabul etmeyecektir. Başkanlar Kurulumuz, kıdem tazminatı hakkının gasbı ya da zayıflatılmasına yönelik girişimler karşısında, Türk-İş Genel Kurul kararları doğrultusunda, genel grev dahil, sonuç alınıncaya kadar meşru her yolu kullanma kararlılığındadır.
5- 696 sayılı KHK ile kamuya ve belediyelere geçirilen şirket işçilerinin, toplu sözleşme hakları askıya alınmış, ardından da 2020'nin son çeyreğine kadar altışar aylık dilimlerle yüzde dörtlük sefalet ücretine mahkûm edilmişlerdir.
Başkanlar Kurulumuz, 696 sayılı KHK ile kamuya ve belediye şirketlerine geçirilen işçilere geriye dönük enflasyon farkı kadar 'ek zam' verilmesini, sendikal hak ve özgürlükler önündeki her türlü engelin kaldırılmasını, tüm işçilerin özgür toplu sözleşme ve grev hakkına kavuşmasını talep eder.
6-696 sayılı KHK kapsamında belediye şirketlerinde çalışan işçilere Maliye Bakanlığı'nın olumsuz görüşü gerekçe gösterilerek 6772 sayılı Kanun gereğince 52 günlük ücret tutarında kamu kurum ve kuruluşlar ile belediyelerde çalışan işçilere ödenen ilave tediyeler, ödenmemektedir. Bu durum Anayasa'nın eşitlik ilkesine, hukuka ve vicdana aykırıdır. Başkanlar Kurulumuz, belediyelerde halk sağlığı ve güvenliğini doğrudan ilgilendiren işlerde kamu hizmeti yapan belediye şirket işçilerinin de 6772 sayılı kanun gereğince yasal hakları olan yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini talep eder.
7- Hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk tüm hızıyla sürmekte, emekçilerin reel ücretleri her geçen gün erimekte, alım güçleri düşmektedir.
Yaşanan ekonomik krizin sorumlusu; sermaye yanlısı, üretime dayanmayan rant politikalarıdır. Başkanlar Kurulumuz, krizin faturasının emekçilere kesilmemesi için tüm işçi konfederasyonlarını ortak tavır almaya, emeğin taleplerini yükseltmek için dayanışma ve mücadele hattı örmeye davet eder.
8- Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları, emeğin haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz. Demokrasinin var olabilmesi için, laiklik ilkesinin yürürlükte olması gerekir. Laikliğin olmadığı yerde demokrasiden de bahsedemeyiz. Laiklik; devlet, siyaset, hukuk ve eğitim işlerinin dinden arındırılması, dinin bu alanlara müdahale etmemesi şartıyla dini inanç ve ibadet özgürlüğünün güvence altına alınmasıdır. Demokrasinin var olabilmesi için, yasama, yürütme ve yargı arasında güçler ayrılığı ilkesinin uygulanması, düşünce, ifade, yayın ve örgütlenme özgürlüğünün olması, ekonomik ve sosyal adaletin sağlanması gerekir.
Başkanlar Kurulumuz; demokrasiyi yeniden inşa etmenin, bizlere ulus olma bilincini veren, bireyi yurttaş konumuna yükselten laik, demokratik Cumhuriyet'e sahip çıkmakla, mümkün olduğuna inanmaktadır.
9- Hukuk devleti; özgürlükçü, çoğulcu, çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazı, yönetimde keyfiliğin önlendiği, devletin hukuka bağlı olduğu, yargının bağımsız bir şekilde siyasal baskı ve karışmalardan etkilenmeden çalıştığı, hukuk kurallarının herkese eşit uygulandığı, hak ve özgürlüklerin güvenceye alındığı, bireylerin hukuk güvenliğinin sağlandığı ve güçler ayrılığının tesis edildiği bir sistemi ifade eder.
Başkanlar Kurulumuz, yasama ve yürütme organlarının, meşruiyetlerini seçimlerden aldıklarını, çoğulcu demokrasilerin temel kuralı olan, 'seçimle başa gelenlerin demokratik seçimle gitmesi' ilkesini bir kez daha hatırlatır. Kurulumuz, işine geldiği zaman millet iradesini öne çıkartıp, gelmediği zaman millet iradesini tanımayanları, bulunduğu makama tayin ile gelen memurları, seçim ile işbaşına gelmiş yöneticilerle ilişkilerinde haddini ve konumunu bilmeleri gerektiğine inanmaktadır.
10- Ülkemizde gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerin üçte ikisi 'bordro mahkûmu' haline getirilen ücretliler tarafından ödenmektedir. Başkanlar Kurulumuz, vergi sisteminin Anayasa'nın 73. maddesindeki maliye politikasının sosyal amacı olan, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı esasına göre yeniden düzenlenmesini talep etmektedir.
11- Evrensel ilkelere göre faaliyet gösteren sendikaların gücünün kaynağı, üyeleridir. Sendikalı işçilerin üretimden gelen güçleri grev hakkı, tüketimden gelen güçleri tüketici boykotları iken, her işçinin seçmen olmaktan gelen siyasi gücü ise oy kullanma hakkıdır. Bu çerçevede Belediye-İş Sendikası, parti ayrımı yapmadan, üyelerinin anayasal ve yasal haklarına saygı gösteren, özgürce sendika seçme hakkını, örgütlenme hakkını kullanmasına müdahale etmeyen millet iradesi ile seçilen her kim olursa olsun, işçilerin temsilci olarak, üyelerinin menfaatleri doğrultusunda iletişim içinde olur. Belediye-İş, üyelerini baskı, sürgün, tehditle, üyelikten istifaya, yandaş bir sendikaya üye olmaya zorlamaya, örgütlenme ve toplu sözleşme hakkına müdahale eden hangi siyasi anlayışa sahip olursa olsun onun karşısında, üyesinin yanındadır.
Kurulumuz, üyelerimize zulmedenlere karşı sendikamızın aldığı tavrı, algı operasyonlarıyla kirletmeye çalışan yandaşların tavrını üyelerimizin ve kamuoyunun takdirine bırakmaktadır.
12- 12 Eylül darbesinin yıldönümü olan bugünde bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, darbelerden en büyük zararı emekçiler görmüştür. Başkanlar Kurulumuz, dün olduğu gibi yarın da ister asker, isterse sivil olsun, anayasal düzene karşı yapılan tüm darbelerin ve vesayet odaklarının karşısında, hukukun, demokrasinin ve adaletin yanında saf tutamaya, tavır almaya devam edecektir.
13-Başkanlar Kurulumuz, ülkemizde toplumsal refahın artması ve gelir adaletinin sağlanması, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi, halkın iradesinin her alanda egemen kılınması, işçi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi konularında üzerinde durulması gerekir.'