BİM'in ne kadar kâr ediyor! Kar oranı çok mu yüksek?
BİM İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Komitesi Başkanı Galip Aykaç, bu hafta yaptığı konuşmasında hükümetin zincir marketlere yüklenmesine sert sözlerle karşı çıktı.
Hükümet, uzun zamandır zincir marketleri enflasyonun artmasına yol açmakla suçluyor.
Marketlerin açıkladığı yüksek kâr verilerinin, bu suçlamaları haklı çıkardığı öne sürülüyor.
Ekonomist Erol Taşdelen ise, “Enflasyona neden olarak marketleri göstermek, bilançolarına baktığımda benim aklıma yatmıyor. Çünkü bilançolarındaki kârlılık, cirolarıyla paralel oranda gidiyor. Reel anlamda da kârlılık artmış değil, tam tersine azalmış durumda” açıklamasında bulunuyor.
Taşdelen'in sözlerini, BİM'in (Birleşik Mağazalar A.Ş.) son bilançosundaki verilerden takip etmek mümkün.
BİM, üçüncü çeyreğe dair son bilanço verilerini geçen ay açıkladı.
Bu rakamlara baktığımızda BİM'in bu yılın ilk dokuz ayında 4,8 milyar TL kâr elde ettiği görülüyor.
Bu 2021 yılının ilk dokuz ayına kıyasla kârın yüzde 109 artması demek.
Bu ilk bakışta dudak uçuklatan bir kâr artışı olarak gözükebilir.
Ancak analistlere göre şirketin satışlarının enflasyon oranında arttığı göz önünde bulundurulursa bu çok da yüksek bir oran değil.
İlk üç çeyreğin son ayı olan Eylül ayında tüketici enflasyonu yüzde %83,45 olarak açıklanmıştı.
Gıda enflasyonu ise yüzde 93,05 olarak kaydedildi.
Üretici enflasyonu ise Eylül ayında yüzde 151 olmuştu. Enflasyonun etkisi kâr oranının içinde yok
Ayrıca bu kâr, şirketin faiz ve vergi ödemesi yapmadan önce elde ettiği kazançtan hesaplanan veri.
Şirketlerin bilançoları hesaplanırken enflasyonun etkisi göz önünde bulundurularak muhasebe yapılmıyor.
Bu da şirketlerin açıkladığı rakamlarda reel kârın ne olduğunu net olarak anlaşılmasını engelliyor.
Bu durumu biraz daha anlayabilmek için şirketin gelir ve giderlerine bakılabilir.
BİM'in bu yılın ilk dokuz ayındaki satışı, 2021 yılının aynı dönemine göre yüzde 104 artarak 102 milyar TL'ye yükselmiş.
Bu da enflasyona paralel bir veri.
Faaliyet giderleri ise daha az artmış, burada sadece yüzde 95'lik bir yükseliş var.
Bu da şirketin kârlılığının daha yüksek çıkmasında rol oynayan bir etmen.
BBC Türkçe'ye konuşan bir perakende sektörü analisti, BİM'in bilançosunda gelirinin gıda enflasyonuna paralel bir şekilde arttığını, ancak kira ve personel gibi operasyonel faaliyet giderlerinin enflasyonla aynı oranda artmadığını vurguluyor.
Bu yüzden kârın bu dönem yüksek çıktığını, ancak giderlerdeki artışın önümüzdeki dönemlerde bilançoya olumsuz yansıyacağını düşünüyor.
Bir diğer iddia da BİM'in üreticiden aldığı ürünün fiyatını üçe, dörde katlayarak tüketiciye sattığı yönünde…
Bunun sağlaması da şirketin brüt kâr marjı verisinden yapılabilir.
Brüt kâr marjı, bir firmanın sattığı ürünlerden pazarlama, genel yönetim, finansman gibi giderler düşürülmeden firmanın kâr edip etmediğini gösterir.
BİM'in yılın ilk dokuz ayına dair brüt kâr marjı oranı yüzde 18.
Bu da toplam gelirinin yüzde 18'inin kâr olduğu anlamına geliyor.
BİM bir üreticiden ortalama 100 TL'ye aldığı bir ürünü, 118 TL'ye satıyor.
Bu da iddia edildiği kadar yüksek farklarla ürünlerin satılmadığını gösteriyor.
Bu rakamdan pazarlama, genel yönetim, finansman gibi giderler de düşürülünce kâr marjının daha düşük çıkacağı anlaşılıyor.
Brüt kâr marjı verisi, 2021'in aynı döneminde ise yüzde 18,7 idi.
Bu yüzden bu veri bu sene aslında düşmüş durumda. Yüksek verimlilik ve düşük fiyatlar
Bir perakende sektörü analistine göre bütün zincir marketler birleşip fiyatlarını düşürse ve kârlarını sıfıra çekse bile gıda enflasyonunda sadece bir seferlik yüzde 4'lük bir düşüş yaşanır.
Ancak böyle bir durumda da bu şirketler zarar eder.
Analistlere göre BİM yüksek verimlilikle çalışarak düşük fiyatlara satış yapan bir şirket.
Sektörde indirimli marketlerin verimlilik artışıyla aslında gıda enflasyonun aşağı çekilmesini sağladığı görüşü de var.
ABD bankası Morgan Stanley ekonomistleri, yazın kaleme aldıkları raporda BİM'in ucuz fiyat politikasıyla Türkiye'deki yüksek enflasyon ortamına dayanan sağlam bir şirket olduğunu kaleme almış, Arjantin ve Rusya'daki diğer süpermarket başarı örnekleriyle kıyaslamıştı.
Ekonomist Erol Taşdelen, “Bir an için bu zincir marketlerin hayatımızdan çıktığını düşünelim, ciddi bir sıkıntı olur, bence haksızlık yapılıyor” yorumunda bulunuyor. 'Alternatif maliyeti hesaplanmadan fahiş fiyat tespiti yapılamaz'
Paraanaliz haber sitesine de yazan Taşdelen, BİM'in 2017 yılından beri kâr elde eden tek market zinciri olduğunu vurguluyor.
“BİM nerede doğru yapıyor?” sorusuna Taşdelen yanıt olarak, maliyetleri kısmak için kendisinin üretimi üstlenmesine ile Fas ve Mısır gibi ülkelerdeki faaliyetlerine işaret ediyor.
Mahalle pazarlarının bile zincir marketlerden daha ucuza satış yapamadığına dikkat çeken Taşdelen'e göre fahiş fiyat teşhisi koyulabilmesi için o ürünün markete maliyetinin hesaplanması gerekli.
Taşdelen ayrıca alternatif maliyet denen unsurun da altını çiziyor:
“Diyorlar ki bir yıl önce 100 liraya sattığını şimdi 200 liraya satıyor; ancak o ürünün alternatif maliyetini (fırsat maliyetini) de hesaplaman gerekiyor.
"O ürünü 100 liraya almasaydı, bankaya yatırsaydı, kur korumalı mevduata yatırsaydı, döviz alsaydı ne kazanırdı? Bunları hesaplamadan fahiş fiyat tespiti yapamazsınız.” Galip Aykaç: Peyniri yumurtayı sadece sofrasında görüp peynirle yumurtayla ilgili yorum yapanlar
BİM İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Komitesi Başkanı Galip Aykaç, 7. Private Label zirvesinde, “bilmedikleri konularda biliyormuş gibi yorum yapanlara, peyniri yumurtayı sadece sofrasında görüp peynirle yumurtayla ilgili yorum yapanlara” söyleyecekleri olduğunu dile getirdiği bir konuşma yapmıştı.
Aykaç'ın sözleri Bahçeli'nin konuşmasının ardından gelmişti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulunarak, “Sürekli fiyat artıran zincir marketlerin FETÖ ile ilişkileri titizlikle araştırılması gerekiyor” demişti.
Aykaç'a yanıt ise MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'dan “bazı süpermarketlerin kirli oyunlarının Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli tarafından ifşa edilmesinden ötürü salyalarını akıtmış” ifadeleriyle geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da uzun zamandır zincir marketleri yüksek fiyatlardan sorumlu tutuyordu.
Aykaç, bu tartışmaların ardından Gıda Perakendecileri Derneği başkanlığından istifa etti.