Bülent Arınç'tan dikkat çeken hayat pahalılığı ve Hizbullah çıkışı!
Konuk olduğu programda iktidarı ve bununla birlikte hayat pahalılığını eleştiren Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, 'Günün sonunda bu krizi üç harfliler diyerek marketlere bağladılar. Yapmayın, bu kadar basit değil bu olay' dedi. Arınç ayrıca HÜDA-PAR'ın Cumhur İttifakı'na katılmasıyla yeniden gündeme gelen Hizbullah'ı da eleştirdi.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Elips TV'de katıldığı programda ekonomik kriz ve gıda fiyatları hakkında açıklamalarda bulundu, öte yandan AKP iktidarını eleştirdi.
Arınç, "Süt veren ineklerin kesildiği bir ülkede, bunun kaçınılmaz olduğunu bilmemiz lazım" dedi. Gıda fiyatlarının artışına dikkat çeken Arınç, "Eskiden 70 TL'ye doldurduğunuz file, şimdi 400 liraya dolamıyorsa, bir şey var kardeşim, bunu görmezden gelmeyin" şeklinde konuştu.
"BU KADAR BASİT DEĞİL OLAY"
Ayrıca Arınç, krizi sadece marketlere bağlamanın yeterli olmadığını ifade etti ve şunları söyledi:
"Günün sonunda bu krizi üç harfliler diyerek marketlere bağladılar. Yapmayın, bu kadar basit değil bu olay. Bunun arkasında daha derin sebepler var."
Arınç, HÜDA-PAR'ın Cumhur İttifakı'na katılmasıyla yeniden gündeme gelen terör örgütü Hizbullah'ı da eleştirdi.
"ALLAH BİZİ IŞİD'İN VE HİZBULLAH'IN MÜSMANLIĞINDAN UZAK TUTSUN"
"Bugün İslamiyet anlayışı ya da Müslümanlık anlayışı çok sorgulanır hale geldi. İslamiyet'teki ilk fıkıh anlayışının bugün değişimlere uğradığını görmemek hala katı bir taassup içerisinden karar verebilmek, ya İran modeline ya da selefi modeline götürecek noktalara geldi" diyen Arınç şöyle konuştu:
"Bir Hizbullah anlayışının sahip olduğu Müslümanlığı ile DAEŞ'in (IŞİD) sahip olduğu Müslümanlığı Allah bizden uzak tutsun. Biz onları hiçbir şekilde benimsemiyoruz ve yakıştırmıyoruz kendimize ama hala onları ideal noktada gören Hz Peygamber zamanında böyleydi diyerek birisinin arkasından gidenler var."
Arınç şöyle devam etti:
* Bugün de gördüğümüz gibi “Sen kötüsün, sen zilletsin, sen alçaksın…” Bunları söylerken de utanıyorum.
* Başörtüsü mücadelesi verip de “Ben bunun için mi mücadele ettim” diyerek bugün başörtüsünü çıkaranlar. Başörtülü bir polisin başörtülü kadına zulmettiği bir Türkiye'de ben kime ne anlatacağım? Bunların çözülmesi lazım.