CHP: Çocukların yüzde 32'si yoksul ve yoksun

CHP'nin düzenlediği 'Ulusal Çocuk Politikaları Çalıştayı'nın sonuç metni yayımlandı: Çocuk dostu adaleti de içeren bütüncül, sürdürülebilir çocuğa özel sosyal politikalar gerekli.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), düzenlediği ‘Ulusal Çocuk Politikaları Çalıştayı'nın sonuç metni yayımlandı. Çocuk Hakları Haftası'nda düzenlenen çalıştayda, çocukların hakları, çocuk yoksulluğu, çocuk adalet sistemi ve politikaları öne çıktı.

‘Ulusal Çocuk Politikaları Çalıştay'ının sonuç metninde, Türkiye'de çocukların büyük oranda yoksulluk yaşadığı, çocuk hakları konusunda yeterince hızlı hareket edilmediği vurgulanırken, CHP'nin Aile Destek Sigortası'nda çocuklar için planlanan çalışmalara dikkat çekildi.

‘ÇOCUKLARIN YÜZDE 32'Sİ YOKSUL VE YOKSUN'

CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, CHP'nin çocuk politikalarında çocukların güçlenmesi, hayata etkin ve adil katılımı ilkeleri üzerinden şekillendirilmesi gerektiğine inandıklarını ifade etti. Tüm çocuklar için sorun olabilecek alanları tespit ederek yaşanan sorunları önleyici sosyal politikalar geliştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Taşkın, şunları kaydetti:

“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın açık ara en başarısız olduğu alanın çocuklar olduğunu da vurgulamalıyız. TÜİK verilerine göre, 22 milyon 738 bin 300 çocuğun 7,5 milyona yakını yani, yüzde 32'si yoksulluktan ve yoksunluktan mustarip. Aile Destek Sigortası kapsamındaki ailelerin çocuklarının tüm eğitim masrafları karşılanarak eğitimde fırsat eşitliği sağlanacak.”

AİLE DESTEK SİGORTASI'NDA ÇOCUKLAR İÇİN PLANLANAN ÇALIŞMALAR

Birleşmiş Milletler 'in haziran ayında güncellediği ‘Dünya Yoksulluk Haritası'na bakıldığında, Türkiye'de beş yaş altı çocukların yüzde 17'si, yani yaklaşık 1 milyon çocuğun akut yetersiz beslenme yaşadığını söyleyen Taşkın, Aile Destek Sigortası kapsamında hayata geçirmeyi planladıkları çalışmalardan şöyle bahsetti:

“Kronik yetersiz beslenme yaşayan çocuk sayısı ise 3 milyon. Sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı mahallelerde tüm çocukların okullarında ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği yiyebilmeleri sağlanacak. ADS kapsamındaki ailelerin çocukları için kreşler ücretsiz olacak. Kreş hakkının evrensel bir hak olduğunu da savunuyoruz. Somut önerilerimizin sadece bir bölümünü paylaşmakla yetindik. Çalıştayımızda çocuk konusunu bütüncül, sürdürülebilir ve kapsamlı politikaları oluşturmak amacıyla bilimsel olarak tüm tarafların katılımı ile değerlendirdik. Çocuklarımızın BM Çocuk Hakları Sözleşmesi temeli ile iyilik hallerini sağlamaya kararlıyız.”

‘ÇOCUK DOSTU VE ADALETİ İÇEREN SOSYAL POLİTİKA GEREKLİ'

Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği (KOREV) Başkanı Ülkü Aydeniz ise Türkiye'de siyasi gündem arasında çocuklara ‘dar' kapsamda yer verildiğini, bir ülkenin geleceğinin çocuklardan oluştuğunu söyledi. Birleşmiş Milletler'in ‘Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin vurguladığı ve taraf olarak yapmakta yükümlü olunduğu çocuğun fiziksel, zihinsel, bilişsel, sosyal, ahlaki açıdan bütüncül iyilik halinin sağlanması ülkelerin kaderini tayin edildiğini söyleyen Aydeniz, şunları dile getirdi:

“Doğan her çocuğun hepimizin çocuğu olduğu bilinci ile onların varlığına saygı gösteren, birey olarak kabul eden bir anlayışa, zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var. Çocuğun yüksek yararını ön planda tutan, koruyan, olumsuzlukları önleyen, çocuğu güçlendiren, pozitif -sürdürülebilir ebeveynliği ve aile yapısını destekleyen bir sistem ile onarıcı ve çocuk dostu adaleti de içeren bütüncül, sürdürülebilir çocuğa özel sosyal politikalar gerekli ülkemiz için. Bu çalıştayın çocuk politikalarını oluşturulması için bir başlangıç olmasını umut ediyor, tüm siyasi partiler bünyesinde, sürdürülebilir çocuk özel ihtisas komisyonlarının kurulmasına da vesile olmasını diliyoruz.”

‘ÇOCUK HAKLARI KONUSUNDA YETERİNCE HIZLI HAREKET EDİLMİYOR'

Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hakları araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Çocuk İstismarını, İhmalini Önleme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kasım Karataş da, yapılan tüm araştırmalara karşın çocuk hakları konusunda yeterince hızlı hareket edilmediğini vurgulayarak, “Çocuklarımızı koruyamadığımız ve dezavantajlı duruma düşmelerini önleyemiyoruz. Kamu kurum kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyonda sorunların önemli boyutlara ulaştı. Sorunların giderilmesi için kurumların kendi aralarında iyi bir işbirliği, koordinasyon sağlayamıyor. Hak temelli ve bilimsel veriler ışığında bir yaklaşım ile sorunların önemli ölçüde çözülebilir. Yeterli alt yapıya sahibiz. Bütüncül politikalar ve konuyu sahiplenen siyasi irade ile önemli başarılar elde edebiliriz” dedi.

‘ÇOCUK KORUMA KANUNU ÇOCUKLARI KORUYAMIYOR'

Çaçav Genel Koordinatörü, ECPAT Türkiye Genel Başkanı, Türkiye Barolar Birliği Çocuk Hakları Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Şahin Antakyalıoğlu ise, mevzuatın ‘dağınık' olduğunu, farklı noktalarda çocuklarla ilgili düzenlemelere yer verildiğini belirterek, “Çocuk Koruma Kanunu çocukları koruyamıyor. Genel adalet sisteminden bağımsız, çocuğa özel, çocuğun yüksek yararını sözde değil fiilen gözeten, ceza sistemi yerine kazanmak amacında olan, ‘onarıcı ve çocuk dostu' bir adalet sisteme ihtiyacımız var” diye konuştu.

Bakmadan Geçme