Dünyada en çok aranan balık en son Botan Çayı'nda görülmüştü! Leopar sazanı bulmak için Siirt'e geldiler

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi öğretim görevlileri dünyanın en nadir canlılarından birini gözlemlemek üzere Siirt'te çalışma başlattı.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Doç. Dr. Cüneyt Kaya ve Araştırma Görevlisi Dr. Münevver Oral, Shoal adlı Doğa Koruma Örgütünce dünyanın en çok aranan 10 balık türü arasında en çok aranan ikinci balık olan yer alan Leopar Sazanı bulmak için Siirt Botan Çay'ında arama çalışmalarına başladı.

Dr. Cüneyt Kaya ve Araştırma Görevlisi Dr. Münevver Oral, 2022 yılında Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından kırmızı listeye alınarak neslinin tükendiğine inanılan, Shoal adlı Doğa Koruma Örgütü'nce Dünyanın en çok aranan 10 balık türünden biri olduğu belirtilen 'Batman Bantlı Çöpçü Balığı'nı (Paraschistura chrysicristinae) 47 yıl aradan sonra Batman'ın Sason Çayı'nda buldu.

Dünya'da en çok aranan 10 balık türünden birincisi olan 'Batman Bantlı Çöpçü Balığı'nın tespitini yapan akademisyenler, Shoal adlı Doğa Koruma Örgütü'nce Dünyanın en çok aranan 10 balık türü arasında, ikinci sırada yer alan Leopar Sazanı'nın tespiti için de Siirt ve Şırnak'ta çalışmalar yürütmeye başladı.

Yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Cüneyt Kaya, “Yakın zamanda kurulan Şol adlı bir doğa koruma örgütü, dünyadaki kayıp balık türlerini listeledi. Bu kayıp balık terlerinin sayısı yaklaşık 300 adetti. Bunların içinden de en çok aranan 10 balık türünü listeledi. Ülkemizde yayılış gösteren bu 10 balık içinden iki tür vardı. İlki Batman Bantlı Çöpçü balığıydı, iki sene önce bu balığı biz araştırmalarımızla Batman suyunu besleyen Sarın ve Sason Çay'larından bulma şansını yakaladık. Buda tabi dünya çapında güzel ses getirdi. Bu balığın korunmasıyla ilgili çalışmalar başladı. Batman çöpçü balığının bilinen maksimum boyu 3.6 santimetreydi. Oldukça küçük bir balıktan bahsediyorduk. Şimdi ikinci bir balık türümüz olan Leopar Sazanı, kayıtlarda bilinen maksimum boyu 60 santimetre. Büyük bir balıktan bahsediyoruz.“ dedi.

Arama Yöntemlerini Değiştirdik!

Leopar Sazanı'nın, 'Batman Bantlı Çöpçü Balığı'ndan büyük olduğu için arama yöntemlerinin değiştiğini belirten Kaya, “Balık büyük olduğu için araştırma yöntemleri kullanılan av araçları her şey değişti.” Elbette bu balıkla ilgili biz yapılmış literatür çalışmalarındaki, biyoloji çalışmalarını, türün nasıl habitatları tercih ettiğini hangi ortamlarda avlandığının ön analizini yaparak araştırmalarını yaptık. Yaklaşık bir haftadır bölgede araştırma yapıyoruz.” Açıklamasında bulundu.

“Nehir havzalarını tercih ediyor”

Aranan türün, Nehir havzalarını tercih ettiğini söyleyen Kaya, “Öncelikle türün bulunan son örnekleri, son gözlemler Dicle Nehri'ndeydi. Fırat'ta da dağılım gösteren bir tür ama Fırat'tansa Dicle Nehrine biz yoğunlaşmak istedik. Tür Nehir havzalarını tercih ediyor. Yani ana gövdelerin akıntılı bölgelerini tercih ediyor. Oksijenli bölgeleri tercih ediyor. Rezervuar ve gölleri tercih etmiyor, bu nedenle Dicle Nehri ve diğer kollarda kurulan hidroelektrik santralleri biliyorsunuz, büyük barajlar var. Bu barajlarda tür, yayılış gösteremiyor. Gösteriyorsa da çok zor şartlarda oldukça ender.” İfadelerini kullandı.

“Balığın daha sıcak sulara kayma eğilimini gösterdiği teorisinde bulunuyoruz.”

“Rezervuarlar arasında kalan nehir bölgelerinde biz yoğunlaşmayı planladık.” Diyen Kaya, Öncelikle yeni kurulan Ilısu Barajı var biliyorsunuz, Şırnak dolaylarında kapakları var. Biz onun altından Dicle Nehrine yoğunlaşmayı planladık. Fakat böyle bir gözlemde bulunduk. Su sıcaklığı oldukça düşük. Normalde Dicle Nehri'nde biz 20 derecenin üzerinde bu mevsimde bir sıcaklık beklerken oldukça düşük sıcaklıklar yani 10- 15 derece arasında sıcaklıkları ölçtük. Buda balığın daha sıcak sulara kayma eğilimini gösterdiği teorisinde bulunuyoruz. Balığı biz bulamadık. Arama çalışmalarımız devam edecek, yoğun bir tempoda biz haftalık bir çalışma yaptık, güzel bir bağlantı kurduk, balıkçılarla, tarım il müdürleriyle. Sağ olsun, Muş, Batman, Şırnak, Siirt il müdürlükleri bizlere destek sağladılar. Sağlamaya da devam edeceklerdir diye umuyoruz. Çünkü bize taahhütte bulundular, bu balıkla ilgili herhangi bir tespit durumunda bizlere durumu bildirecekler.” Dedi.

“Dicle'de balığı bulamayınca Botan Çayı'nda aramak istedik”

Baraj kurulmadan önce balıkçıların, bu türü daha önce yakaladıklarını iddia ettiklerini belirten Kaya, “Şimdi de Botan Çay'ındayız. Ilısu'nun altında Dicle'nin ana gövdesini balığı bulamayınca şansımızı son olarak Dicle Nehri'nin en büyük kolu olan Botan Çayı'nda denemek istedik. Botan Çay'ı, aslında biraz daha az şansımızın olduğunu düşündüğümüz bir nehirdi. Çünkü su daha berrak ve biraz daha nispeten daha hızlı akıyor. Yine birden fazla baraj nehir Çay üzerinde kurulu olduğu için su soğuk diye bekliyorduk ama beklentimizin üzerinde, şuanda da bulunduğumuz noktada 20 derece civarında sıcak bir alan bulduk ama su çok berrak yine tür için tam ideal bir yayılış alanı değil. Şimdilik bulamadık türü ama yerel balıkçılarla yaptığımız görüşmelerde şunu anladık. Birkaç yıl önce özellikle baraj kurulmadan önce bu türü zaman zaman gözlemlediklerini duyduk. Onlarla şimdi bağlantımız var devam ediyor, türü arama çalışmalarımız bu şekilde yerel balıkçılarla, tarım il müdürlükleri ve ilgili diğer paydaşlarla biz bu işi yürütüyoruz, duyum aldığımız anda bu balığın Dünyada hala var olduğunu yaşamını sürdürdüğünü kamuoyuna paylaşacağız.”

Dünyanın en fazla aranan iki balığından bir tanesi olan Leopar Sazanı'nı aramak bölgede olduklarını belirten Araştırma Görevlisi Dr. Münevver Oral, “Daha öncesinde Türkiye topraklarında, Anadolu topraklarında dağılım gösteren bir türümüz daha vardı, Batman Bantlı Çöpçü Balığı iki sene önce yaptığımız araştırmalar sonucunda Batman'ın Sason bölgesinde bulmuştuk. Şimdi ikinci balığımız olan Leopar Sazanı adını verdiğimiz diğer balığın araştırmalarını yürütmek üzere Siirt'te ve Şırnak'ın Cizre ve Silopi bölgesinde araştırmalarımıza devam etmekteyiz.” Dedi.

“Yöresel ismi olarak komanda balığı olarak da biliniyor”

Dünyanın en nadir canlılarından biri olan ve yok olduğu sanılan leopar sazanın en son bu bölgede görüldüğünü söyleyen Oral, “Bu balığın en son kayırları bu bölgeden verildiği için, Dicle Nehri üzerinde verildiği için bu bölgede aramaktayız. Yöresel ismi olarak komanda balığı olarak da biliniyor. Son kayıtlar 2012 yılında bir balıkçıdan temin ettiğimiz balığı üniversitemiz bünyesinde ki su canlıları koleksiyonunda tutmaktayız. O balığı bu bölgeden temin ettiğimiz için ve literatür bilgilerine de dayanarak buralarda araştırmalarımıza hız verdik.” Açıklamasında bulundu.

“DNA örneği alarak onu Gen Bankasına kazandıracağız”

Araştırma görevlisi Doktor Münevver Oral, “Bu balığa ait bölgemizden herhangi bir kayıt yok Gen Bankası üzerinde, dolayısıyla biz bulduğumuzda da muhakkak DNA örneği alarak onu Gen Bankasına kazandıracağız. Dünyada bir örnek var ama bu bölgede ki balıklarla ilgili olarak herhangi bir kayıt olmadığı için bizde aramalarımıza bu bölgeden hız verdik.” Şeklinde konuştu.

“Bölge halkı tarafından çok fazla bilinmemesi bizim için avantaj”

Gece avlanmayı seven bir tür olduğu için, bölge halkının bu balıktan haberde olmadığını ifade eden Oral, “Gece avlanmayı seven bir tür, dolayısıyla bu balık bölge halkı tarafından çok fazla bilinmiyor bu bizim için avantaj. Çünkü çok bilinseydi büyük olasılıkla neslinin tükenmesine biraz daha katkı sağlardı.” Dedi.

“Neslinin tükenmesindeki ya da kritik olarak kalmasındaki en büyük etmenlerden birisi aslında barajlar”

“Gövde tipi barajlarda dipte kalan su daha soğuk oluyor ve bu sular hızlıca nehirlere verildiğinde, nehrin altındaki su sıcaklığını ciddi bir şekilde düşürdüğü için balıklar daha sıcak ortamlara kaçabiliyor.” Şeklinde konuşan Oral, “Neslinin tükenmesindeki ya da kritik olarak kalmasındaki en büyük etmenlerden birisi aslında barajlar, barajların su kalitesini değiştirmesi özellikle gövde tipi barajlarda dipte kalan su daha soğuk oluyor ve bu sular hızlıca nehirlere verildiğinde, nehrin altındaki su sıcaklığını ciddi bir şekilde düşürdüğü için balıklar daha sıcak ortamlara kaçabiliyor. Şırnak bölgesinde yaptığımız araştırmalarda da biz bunların örneklerini gördük. Türkiye sınırları içerisinde kalan Dicle Nehrinde bütünüyle araştırma yaptık. Yaklaşık bir haftadır bölgedeyiz ve yaptığımız araştırmalar sonucunda şunu fark ettik ki Türkiye il sınırları içerisinde yer alan bölgelerde değil daha sınıra yakın sıcak bölgelere göç ettiğini fark ettik. Ancak o bölgelere sınır hattı olduğu için ve Türkiye – Suriye arasında sınır olarak Dicle Nehri yer aldığından şu aşamada giremiyoruz.” İfadelerini kullandı.

“Balığın bu bölgede yaşadığından ciddi kanıtlarımız var”

Bölgede balıkçılık yapan vatandaşların bu balığı daha önce yakaladıklarını ifade eden Oral konuşmasının devamında ise şunları söyledi:

“Heyecan var, çok istiyoruz balığı bulalım bölgedeki balıkçılarla yaptığımız görüşmelerde şunu fark ettik, balığın bu bölgede yaşadığından ciddi kanıtlarımız var elimizde. Her ne kadar fotoğraflar olmasa da tuttuklarını iddia ediyorlar. Bölge halkı bize bundan bahsetti. Şuan araştırmalarımızı biraz daha sınır hattına kaydırmayı planlıyoruz. Büyük ihtimalle izlediğimiz strateji bizi sonuca götürecek.”

Bakmadan Geçme