Erkan Baş'tan dikkat çeken sözler! Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nu işaret etti…
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, Millet İttifakı ortaklarından Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ı işaret ederek dikkat çeken ifadeler kullandı. TİP milletvekillerinin 'yargılanacaklar' çıkışı hakkında konuşan Baş 'Diyelim ki yargılama süreci var. Acaba ucu bana dokunur mu diye frenlemeye çalışan birisi varsa kusura bakmayın arkadaş biz size de karşı dururuz' dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceklerini ilan eden Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV'de katıldığı canlı yayında dikkat çeken ifadeler kullandı. Özellikle TİP milletvekillerinin sıklıkla dile getirdikleri ‘yargılanacaklar' çıkışı hakkında konuşan Erkan Baş'ın isim vermeden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı işaret etmesi gündem yarattı.
Baş canlı yayında yaptığı açılamada, “Şimdi bakın açık konuşuyorum. Millet İttifakı'nın içerisinde daha önce iktidarın parçası olmuş topluluklar da var. Diyelim ki yargılama süreci var. Acaba ucu bana dokunur mu diye frenlemeye çalışan birisi varsa kusura bakmayın arkadaş biz size de karşı dururuz.” ifadelerini kullandı.
‘HEDEFİMİZ 50-55 İLDE SEÇİME GİRMEK'
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV'de yayımlanan Lider Masası programında Bengü Şap Babaeker ve İsmail Küçükkaya'nın gündeme dair sorularını yanıtladı.
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, "Tüm yurttaşlara söz veriyorum; Verdiğiniz her oy en iyi şekilde değerlendirilecek. Bizim hedefimiz 50-55 civarı ilde seçime girmektir." dedi.
Baş “Deprem sürecinde Türkiye İşçi Partisi'ne yapılan yardımların tümü deprem bölgesi için kullanıldı. Mesela tarikatlar, ‘Hocaefendimizin selamını getirdik' diye içeri girip ‘Size güveniyoruz, bunları adil dağıtırsınız' diyerek yardımlarını bize getirdiler. Böyle şeylerle karşılaştık.” ifadelerini kullandı.
Erkan Baş açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
"Bir tarafta hala hayat devam ederken deprem bölgesinde durum böyle değil. Depremi hiç unutturmamak gibi bir sorumluluğumuz var. Depremde işlenen suçların hesabını sormamız için buna da ihtiyaç var. İkisini de bir arada düşünmek lazım. Bugün bu depremin felakete dönüşmesinin arkasında ne var? Hazırlıklı olmamak var. Bugün de seçimi de depremle alakalı mücadele alanı olarak görmemiz lazım.
"DURUM DAHA KÖTÜ OLABİLİRDİ"
Recep Tayyip Erdoğan'a gelince, acaba kendisi kendi söylediklerine inanıyor mu? İnsanlar, bütün halk birbirine destek oldu. İnsanlar çaresizlik içinde yardım beklediler onlara ulaşılamadı. Sonra biz ne öğrendik. Kızılay'ın insanların çaresizliğinden para kazandığını, AFAD'ın işini yapamadığını öğrendik. Eğer yurttaşlar ve 'Buraya gelmediler' dediği belediyeler oraya gitmeseydi durum çok daha kötü olacaktı.
Türkiye'de asrın dayanışması örgütlendi. Bunu hiçbir siyasi parti kendi başına yapmadı. Esas olarak TİP'in farkı ne? Biz sıradan insanların yönetimde yer almasını savunan bir parti olduğumuz için, deprem haberi alınır alınmaz İstanbul'daki il merkezimiz dayanışma merkezi haline geldi. TİP'in yaptığı şey yurttaşın yüreğindeki dayanışma ruhuna katkı vermek oldu.
Şunu gururla söylüyorum; deprem bölgesi için TİP'e yapılan bütün yardımlar, kuşkusuz deprem için kullandı. Biz yardımları paylaştırırken de bize oy verir mi vermez mi, bizi sever mi sevmez mi demedik. Tarikatlardan bile gelip 'Siz adil dağıtırsınız' diyerek yardım eden oldu.
Biz bunu sorumluluk gereği yaptık ama biz yapmadan da zaten devlet bunu yapmalıydı.
"CUMHUR İTTİFAKI'NIN SON KULLANMA TARİHİ GEÇTİ"
İttifak Türkiye siyasetinde yeni bir olgu. Henüz alışamadık ama alışacağız. İttifak içinde farklı görüşlere ihtiyaç vardır. Yurttaşta da iktidardan kurtulma isteği o kadar benimsenmiş ki. "Aman bir hata olmasın" kuşkusu var. Biz mücadele ittifakıyız. Biz ufak tefek seçim tartışmalarıyla zarar görecek hata yapmayız. Bizim ittifakımız Türkiye'deki bütün insanların çıkarları için bir araya geldi. Şöyle bir ortak kaygımız var; 'Türkiye saray rejiminden kurtulmalı.' Cumhur ittifakının son kullanma tarihi geçti. Bunlardan kurtulduğumuz gün Cumhuriyet'in ikinci yüzyılı açılacak.
Bizim amacımız parlamentoda bugüne kadar yeterince temsil edilemediğini hisseden milyonlarca yurttaşımız var. Onların da parlamentoda olması lazım. Kadın hakları temsilcilerinin, iklim temsilcilerinin de parlamentoda olması lazım.
Tüm yurttaşlara söz veriyorum; Verdiğiniz her oy en iyi şekilde değerlendirilecek. Bizim hedefimiz 50-55 civarı ilde seçime girmektir.
60 yıl sonra sosyalistler ilk defa baraj riski olmadan seçime giriyor. Bu problemi ortadan kaldırdık. Bu muazzam ve heyecan verici bir şey. Biz asla muhalefet içinde rekabete girmeyeceğiz."
Yeşil Sol Parti 81 ilde seçime girecek. Biz ise kendimizi güçlü hissettiğimiz illerde seçime gireceğiz. Yurt dışındaki seçmenlerimize söylüyorum. Lütfen oy kullanın. Yurtdışındaki oylar bile milletvekili sayılarını etkileyecektir.
Biz seçimde ortağız. Biz bu seçimde ülkeyi tek adamlık sisteminden kurtaracağız. Dolayısıyla parlamentoyu daha sesli hale getirmeliyiz."
‘BİR OY KEMAL'E, BİR OY TİP'E SLOGANI'
Bir oy Kemal'e, bir oy TİP'e sloganları için konuşan Baş, "Sloganların bizimle bir alakası yok. Vatandaşın duygu durumunu yansıtan bir durumla doğan bir şey oldu" dedi.
‘BİZE HIRSIZLAR ADAYLIK İÇİN GELEMEZ'
"TİP'e aday başvurusu çok. Bize gelen insanlar mücadelelerini büyütmek için geliyorlar. Biz rahatız. Bize hırsızlar adaylık için gelemez."