Konya'da Yaşanan Katliama Karşı HDP Siirt İl Örgütünden Basın Açıklaması

Basın açıklamasına Siirt Milletvekili Sıddık Taş ve HDP Siirt İl Eş Başkanı Yusuf Batur katıldı. Batur'un yaptığı açıklamada , devam eden ırkçı saldırıların en korkunç örneklerinden birine Konya Meram'da tanık olduğunu ve iktidarın nefret ve tahrik dili bu katliamın başlıca sorumlusu olduğu belirtildi.

Basın açıklamasının tam metni aşağıdadır;

'İktidarın nefret ve tahrik dili bu katliamın başlıca sorumlusudur
Dün akşam saatlerinde Konya'nın Meram ilçesinde bir vahşi katliam yaşandı, 7 Kürt yurttaş hunharca katledildi. Bir süredir devam eden ırkçı saldırıların en korkunç örneklerinden birine bugün Konya Meram'da tanık olduk. İktidarın nefret ve tahrik dili bu katliamın başlıca sorumlusudur. Bu iktidar uzun süredir HDP'yi, HDP üzerinden Kürtleri hedef gösteren nefret dilini yoğun bir şekilde kullanmakta ve katliam politikalarına zemin hazırlayacak açıklamalar yapmaktadır.

Bundan birkaç ay önce iktidarın küçük ortağının yaptığı açıklamayı hepimiz hatırlıyoruz. O zaman da uyarıda bulunmuştuk. Bu dil zihniyet ve politika bu ülkede ortak yaşamı zehirleyen, ortak eşit yaşama dinamit koyan bir zihniyetin ürünüdür demiştik. Ortada bir kaos planı olduğunu Deniz Poyraz yoldaşımız katledildiği gün de söyledik. Deniz Poyraz yoldaşımızın katledilmesine yol açan zemin aynı zihniyet, aynı politikalar ve aynı dilden beslenmekteydi. İktidarın kendi içinde veya devletin çeşitli güçleri arasında devam eden çekişmelerin Kürt halkı üzerinden bir kaos planına dönüştürülmek istendiği konusunda uyarılarda bulunduk. Başta muhalefet partileri olmak üzere bütün demokrasi güçlerine çağrılarda bulunduk.

Durumun ciddiyetini her zeminde anlatmaya çalıştık. HDP olarak, bu ülkede yaşayan bütün halkların eşit yaşam şartlarına ve haklara sahip olması gerektiği için mücadelemizi her zeminde yürütüyoruz. Demokratik siyasetin bütün imkanlarını kullanarak eşit ve ortak yaşamı savunmaya devam ediyoruz. Ama bu meselenin sadece HDP'ye yönelik saldırılardan ibaret olmadığını, kampanyanın çok daha derinlere inen köklerinin bulunduğunu da vurguluyoruz. Hedefe HDP'yi koyuyorlar ama HDP üzerinden Kürt halkına yönelik sistematik bir katliam politikası izleniyor. Daha geçtiğimiz günlerde Afyon'da, Ankara'da, Konya'da benzer ırkçı saldırılar yaşanmıştı. Bütün bunların Deniz Poyraz yoldaşımıza yönelik vahşi saldırıların devamı olduğunu da sürekli belirttik. Ancak iktidar bu konuda zaten kendisinden bekleneni yaptı. Yani bu saldırıların önüne geçecek tedbirleri almak yerine saldırıların zeminini güçlendirecek politikalar izlemeye devam etti. Buna şaşırmıyoruz elbette, çünkü bildiğimiz gibi bu saldırıların esas sorumlusu iktidardır.

Bununla birlikte demokrasi güçlerinin ve muhalefet partilerinin de büyük bir sorumluluk altında olduğunu sürekli vurguladık. Bize yönelik görünen saldırılar Türkiye'de demokrasi güçlerinin tamamına yöneliktir. Ortada ciddi bir kaos planı vardır, ortada ciddi bir tahrik ve çatışma politikası vardır. HDP barış içinde, eşit yaşamı savunan bir parti olarak bütün bu saldırılara demokratik siyaset zemininde en etkili cevabı vermek için her zeminde mücadelesini yürüttü, yürütüyor. Ancak bu vahim politikalara karşı, ortak geleceğimizi tehdit eden bu zehirli politikalara karşı demokrasi güçlerinden özellikle muhalefet partilerinden etkili ortak tutumun gelmediğini de söylemek zorundayız. Artık zaman kalmadı. Bu ülkede özgürlük umudunu, demokrasi isteğini, barış özlemini yok etmek isteyen güçler hiç durmadan faaliyetlerine devam ederken muhalefet partileri ve diğer demokrasi güçleri maalesef aynı hızda ve etkinlikte hareket etmiyor. Biz HDP olarak Kürt halkına yönelen bu ırkçı saldırıları göğüslemek için mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz, ama tekrar ediyoruz ortada ciddi bir kaos planı var. Bu planın hedefi Kürtler üzerinden bu ülkede ortak yaşamın temellerini yok etmektir. Bugün şimdi tekrar çağrıda bulunuyoruz, bütün muhalefet partilerine, bütün demokrasi güçlerin çağrıda bulunuyoruz: Sadece kınama yetmez, sadece başsağlığı mesajları yetmez. Yan yana durarak bu politikaları boşa çıkarmak için daha etkili, daha inandırıcı ve kararlı ortak tavıra ihtiyaç vardır. Bizler Deniz Poyraz yoldaşımızın katlinden sonra başlattığımız bütün etkinliklerde bu çağrıları dile getirdik. Tekrar söylüyoruz; gelin bu nefret politikalarına, bu katliamcı planlara hep birlikte karşı çıkalım, gelin bunları birlikte mücadele edelim.
Kürt halkına da buradan açıkça söylemek gerekiyor.
Kürt halkı asla yalnız değildir, Kürt halkı asla bu saldırılar karşısında korkacak, sinecek bir halk değildir. Bu halkın iradesini temsil eden parti olarak HDP, Kürt halkının yaşam hakkını ve eşit şartlarda bu ülkede yaşama imkanlarını koruyacak, büyütecek kararlılığa da güce de sahiptir. Bizler hep birlikte, başta Kürt halkı olmak üzere bu katliamcı politikalara, ırkçı zihniyete, bütün bu kaos planlarına karşı demokratik tepkimizi en kararlı şekilde dile getirmeye devam edeceğiz. Yalnız değiliz, asla güçsüz değiliz. Bütün bu planları boşa çıkaracak, ortak eşit yaşamı savunacak, bu ülkeye barışı getirecek en önemli gücüz ve bu gücü de halkımızın kararlı desteğinden alıyoruz. Halkımıza karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz, halkımıza karşı görevlerimizin farkındayız.'

Bakmadan Geçme