Paylaşmak için MUTLUYUZ!

TAKİP ET
Hepimiz bir durup düşünelim önce ve bu soruyu kendimize soralım. Sosyal medya, son zamanlarda olduğumuzun dışına çıkmamıza sebep oldu. - 'Aynı evin içerisinde mesajlaşan insanlar haline geldik' Birilerine nispet yapmadan duramayan insanlar haline geldik. Yediğimiz yemeği, içtiğimiz kahveyi, çayı, gezdiğimiz yerleri en güzel açıdan objektife yansıtmak için yaşadığımız anın tadını çıkarmayı unuttuk. Sosyal medyayı hayatımızın merkezine biz yerleştirdik. En önemlisi 'değerlerimizi' kaybettik. Aynı evin içerisinde mesajlaşan insanlar haline geldik. Aile içindeki, dost meclisindeki iletişimimizi kopardık. Mutluluk naraları atarak çektiğimiz fotoğrafların arkasındaki yüzlerde aslınca çok değişik hüzünler barındıran insanlar haline geldik. Ne ara bu kadar özenti hayatlar yaşamaya başladık? Ne ara gerçek hayattaki halimizden memnun olmamaya başladık? Ne ara bulunduğumuz durumdan bu kadar şikayet etmeye başladık? Ne ara var olanla yetinmeye unuttuk? Ne ara biliyor musunuz sosyal medyadaki süslü ve sahte hayatlara özenmeye başladığımız gün. Bu durum farkında olmadan çoğu kişide psikolojik olarak karşı konulamayan bir hastalık haline geldi. Bu konu üzerine çok fazla sayıda psikiyatri doktorunun önerileri bulunmaktadır. Sosyal hayatlar yaşayalım derken tamamen asosyal hayatlar yaşıyoruz ve bunun önüne geçemiyoruz. Oysaki sosyal medya dünyadan haber edinmek için günde çok kısa süreliğine zaman geçirilen bir araç olarak kullanılmalıdır. Aksi halde değerlerimizi kaybederiz.

Bakmadan Geçme