Sancar: Çağrımıza karşılık alamazsak seçime kendi adayımızla katılırız

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 5'inci Olağan Büyük Kongresi Ankara Spor Salonu'nda, “Çözüm Biziz, Sözümüz Var” sloganıyla düzenleniyor. Üç farklı polis arama noktasından geçerek ulaşılabilen Ankara Arena'ya sabahın erken saatlerinden itibaren binlerce partili geldi.

“Demokrasi İttifakı İle Üçüncü Yol”, “Eş Başkanlık Mor Çizgimizdir”, “İstanbul Sözleşmesi'nden Vazgeçmiyoruz”, “Kürt Sorununda Demokratik Çözüm”, “Tekçi Rejim Değil Demokratik Cumhuriyet”, “Savaş ve Tecrit Değil Barış ve Çözüm”, “Demokrasi İttifakı İle Mutlaka Kazanacağız”, “Özgür Basın Susturulamaz” pankartlarının asıldığı Ankara Arena'daki elektronik panoda ise “Çözüm Biz'de” sloganı yer aldı.

HDP İzmir İl Başkanlığı'na 17 Haziran 2021'de düzenlenen saldırıda katledilen partili Deniz Poyraz'ın fotoğrafı da salona asıldı.

Kongreye, tutuklu ve katledilenlerin yakınları da katıldı: HDP'nin kongresine; Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Musa Anter'in kızı Rahşan Anter, Suruç Aileleri adına Metin Kılıç ile Fetih Aydın, Mehmet Tunç'un annesi Esmer Tunç ile eşi Zeynep Tunç, Silopi'de katledilen Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar'ın anneleri Sakine Demir, Behiye Nayır, Hatice Uyar, Şenyaşar ailesi adına Ferit Şenyaşar, Tahir Elçi'nin yeğeni Dilan Elçi, katledilen Medeni Yıldırım'ın annesi Fahriye Yıldırım, Deniz Poyraz'ın annesi Fehime Poyraz, Barış Anneleri İnisiyatifi, Rojava'da IŞİD'e karşı savaşırken yaşamını yitiren Aziz Güler'in babası Mehmet Güler, sokağa çıkma yasaklarında Sur'da katledilen Rozerin Çukur'un annesi Fikriye Çukur, polis tarafından İstanbul'da katledilen Dilek Doğan'ın babası Metin Doğan, Van'da helikopterden atılan ve yaşamını yitiren Servet Turgut'un eşi Makbule Turgut ile oğlu Hüseyin Turgut, sokağa çıkma yasaklarında katledilen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi Üyesi Mehmet Yavuzel'in abisi Reşat Yavuzel, Gezi Aileleri adına katledilen Ahmet Atakan'ın annesi Emsal Atakan, Silopi'de sokağa çıkma yasaklarında katledilen ve cenazesi buzdolabında bekletilen Cemile Çağırga'nın babası Ramazan Çağırga, Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi'nde sistematik cinsel saldırıya uğrayan Garibe Gezer'in ablası Asya Gezer'in yanı sıra Muhsin Melik'in eşi Şenay Melik, Roboskili aileler, Şırnak'ta panzer arkasında sürüklenen Hacı Lokman Birlik'in abisi Hüseyin Birlik, 10 Ekim Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşkun, Kobanî sınırında katledilen Kader Ortakaya'nın ablası Ayşegül Ortakaya, Ekin Ceren Doğruak'ın babası Nusret Doğruak, Metin Lokumcu'nun abisi Ulaş Lokumcu, Madımak katliamından yaralı kurtulan Elif Dumanlı, Konya'da ırkçı saldırıda katledilen Dedeoğulları ailesinden sağ kalan Çetin Dedeoğulları, Murat Bozlak'ın eşi Zeycan Bozlak, Orhan Doğan'ın oğlu Emre Doğan ve Feridun Yazar'ın kızı Rahşan Yazar konuk olarak katıldı.
Cezaevinde olan önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'nın eşi Zeynep Mızraklı ve Gülser Yıldırım'ın eşi Kamiran Yıldırım da HDP kongresine geldi. HDP EŞ BAŞKANLARI SALONDA

HDP'nin türkülerle başlayan kongresinde HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar salonda büyük bir coşkuyla karşılandı.

HDP Eş Başkanları, salonun tamamını zafer işaretleri yaparak ve selamlayarak dolaştı. DİVAN OLUŞTU

HDP'nin 5'inci Olağan Kongresi'nde Divan başkanları olarak HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç ve Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir seçildi. Divan'da yer alan diğer HDP Milletvekilleri ise Necdet İpekyüz, Serpil Kemalbay ve Dersim Dağ oldu.

OLUÇ: KÜRTSÜZ GELECEK HAYAL EDENLERE ÇOK GÜÇLÜ CEVAP VERİYORUZ

Divan Başkanı Oluç, “HDP'yi kapatmak isteyenlere, tabela partisi sananlara, Kürtsüz gelecek hayal edenlere çok güçlü cevap veriyoruz. HDP halktır, halk burada. Bu kongre iktidara da muhalefete de mesaj veriyor. Bu kongre bir mesaj kongresi, farklı halklara ve inançlara, bu ülkenin topraklarında yaşayan bütün insanlara mesaj veriyor” dedi.

Oluç, konuşmasına şöyle devam etti: “Zulme ve zalimlere karşı birlikte direniyoruz. Mazlumların sesi ve kürsüsü oluyoruz. Sürgündeki arkadaşlarımıza buradan alkışlarımızla ve zılgıtlarımızla selam gönderiyoruz. Mazlumların sesi birleşti. Dalga dalga Ankara'dan dünyaya ulaşıyor. Buradayız, varız, var olacağız. Mücadele ediyoruz, kazanacağız. Adaletsizliğin, hukuksuzluğun, İmralı tecritinin karşısında güçlü ve kararlı duruşumuzu bildiriyoruz. Mücadele ve dirençle güçlendik güçleniyoruz. “
Oluç'un ardından Divan Başkanı Dirayet Dilan Taşdemir de Kürtçe salondakilere seslendi.

BULDAN: KİMSEYE BOYUN EĞMEYECEĞİZ

HDP'nin kongresinde kürsüye çıkan ilk Eş Başkan Pervin Buldan oldu. “Kimsenin önünde diz çökmedik. Kimseye biat etmedik bundan sonra da kimseye diz çökmeyeceğimize, biat etmeyeceğimize sizlerin huzurunda söz veriyoruz” ifadelerini kullanan Buldan, “Sevgili halkımız. Bugün güneş bir başka güzel doğdu. Karanlığa inat yarattığınız bu coşkuyla bugün burada bir tarih yazdınız. Herkes bu salondaki büyük değişim iradesine iyi baksın. Geleceği kuracak güç bu salondadır. Bu ses halkların gümbür gümbür geliyorum diyen değişim sesidir” diye konuştu.

HDP'nin mücadelesini daha da büyüteceğini ifade eden Buldan, “Her yere sesimizi ve sözümüzü ulaştıracağız. Ayrımcılığa ve haksızlığa uğrayan herkesi HDP'de buluşturacağız. Büyüyen demokrasi ittifakımız ve Kürdistani partilerle olan ittifakımız umudu büyütmektedir. Bu final dönemini halklarımızın demokratik zaferine bir mutlaka yetiştireceğiz” dedi.

‘ASIL MESELE KRİZ ÜRETEN BU SİSTEMİN DEĞİŞTİRİLMESİ'

AK Parti iktidarına yönelik eleştirilerde bulunan Pervin Buldan, “Kürt sorunu hakikat olarak bu ülkenin önünde durmaktadır. Bir yüzyıl daha aynı acılarla böyle devam etmeyecektir. Kürt karşıtı dış politikanızla Kürt sorunu gerçeğini ve Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldıramayacaksınız. Çözüm HDP'dir, çözüm biziz, çözüm sizlersiniz” ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:

“Önümüzdeki seçim cumhurbaşkanı seçimi değildir. Asıl mesele kriz üreten bu sistemin değiştirilmesi, yeni bir düzenin kurulması meselesidir. HDP yeni dönemin temel belirleyenidir, siyasal gücüdür. Türkiye halkları kriz iktidarına da restorasyon siyasetine de asla mahkûm ve muhtaç değildir. Sistemi değiştirme iddiasında değil, iktidarı ele geçirme hedefinde olan yeni bir gelecekte işte bizler yeni seçime bu şekilde hazırlanıyoruz. Kendisini yeni bir gelecekte görmek isteyenlerin duracağı çizgi, duracağı yer Halkların Demokratik Partisi'dir. Bizler başka bir yol var diyoruz. O yol da HDP'nin kararlılıkla savunduğu üçüncü yoldur. Demokrasi İttifakı aynı zamanda savaş karşıtı mücadele ortaklığıdır.

HDP, SALT NEHRİ GEÇMEK ÜZERE YAPILAN HİÇBİR SİYASİ HESAPTA KÖPRÜ OLMAYACAKTIR

Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki HDP, salt nehri geçmek üzere yapılan hiçbir siyasi hesapta köprü olmayacaktır. Bizler başka bir yol var diyoruz. O yol da, HDP'nin kararlılıkla savunduğu üçüncü yoldur. Bu da tüm demokrasi güçleriyle birlikte yol alacağımız Türkiye'nin demokrasi ittifakı dediğimiz Demokratik İttifaktır. Demokrasi ittifakı savaş karşıtı mücadele ortaklığıdır, emeğin mücadele birliğidir, kadınların mücadele ittifakıdır, gençliğin özgür ve güvenceli yaşam ittifakıdır. Doğa talanına karşı ekoloji ittifakıdır. Halklar ve inançların eşit yurttaşlık ittifakıdır. Sivil toplumun, engellilerin, ezilenlerin hak ve eşitlik ittifakıdır. Demokrasi ittifakı tarihsel bir mücadele ortaklığıdır. Cumhuriyeti güçlü demokrasiyle buluşturma kararlılığıdır.” SANCAR: GÜÇLÜ ALTERNATİF OLMAMIZ ONLARI ÜRKÜTÜYOR

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise kararlı olduklarını, sonuna kadar yürüyeceklerini ifade ederek, “En güçlü alternatif olmamız onları ürkütüyor, korkutuyor, telaşlandırıyor. O yüzden var güçleriyle bizi susturmaya çalışıyorlar yok edeceklerini sanıyorlar. Boşuna uğraşıyorlar” dedi.

Kürt sorunun çözümünün merkezinde Meclis'in olması gerektiğini, toplumsal mutabakat sağlanarak barışın sağlanabileceğini ifade eden Sancar, şu mesajları verdi:

“Kürt sorununa karşı Meclis'in merkezinde yer aldığı bir mekanizma ve düzen öneriyoruz. Tüm siyasi partilerin ve toplumun bütün kesimlerinin mümkün ölçüde en geniş istediği barış sürecinden söz ediyoruz. Toplumda kurulacak ve toplumsal mutabakatla hayata geçirilecek bir barış süreci. Meclis sürecin güvencesini oluşturacaktır, oluşturmalıdır. Şeffaflığı sağlayacaktır, sağlamalıdır. Bunlar olmadan barış süreçlerini çözüme götürmek, kalıcı kılmak mümkün değildir. Atılacak adımların yolu açabileceğini görüyoruz. Hak temelli eşit yurttaşlığın güvence altına alınması. Anadil başta olmak üzere kimliklerin korunması. Yargı aracılığıyla yaratılan tahribatın onarılması. Tüm siyasi mahkumiyetler ve davalar sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmalı ve kayyım rejimine son verilmelidir. Bunların müzakere edilip hayata geçirileceği yer meclis olmalıdır. Bunları topluma mal etmek için güçlü bir barış ve çözüm iradesi hayata geçirilmelidir. Bunların hayata geçirileceği yer Meclis olmalı. “

SANCAR'DAN HÜKÜMETE VE MUHALEFETE UYARI

“Seçimler yaklaştıkça kısır siyasi hesaplar yaparak bazı senaryolar devreye sokarak Kürt sorununu araçsallaştırmak istiyorlar. İmralı'ya uygulanan mutlak tecritle ilgili tartışmaların bu çerçevede değerlendiriyoruz” diyen HDP'li Sancar, hem iktidara hem de muhalefete yönelik şu mesajı verdi:

“Hükümeti buradan apaçık uyarıyoruz. Tecrit üzerinden oyun oynamayın, böyle hassas bir meseleyi iktidar hedeflerinize alet etmeyin. İmralı adına söz kurmayın, halkı yanıltarak afaki gündemler yaratmayın. Öcalan'ın ne düşündüğünü kamuoyunun öğrenmesini sağlayacak imkanları sağlayın.
Muhalefete de sesleniyoruz. Tecrit iktidarın tekeline ve manipülesine bırakılmayacak kadar önemlidir. Barış konusunda katkı sağlayacağı kanıtlanmış bir aktörün şimdi de bu rolünü oynamasını sağlayacak şartların yaratılmasını muhalefetin de demokrasi güçlerinin de talep etmesi gerekiyor. Tecrit bu ülkede barışa katkı sağlamaz, çözümsüzlük politikalarının sürmesine yarar. Kürt sorununu seçim dönemlerinde hatırlanacak ve araçsallaştırılacak mesele değildir. Kim bunu siyasi çıkarı için kullanmak isterse büyük yanılır. Her kim bir iki oy için milliyetçilik yarışına girerse büyük kaybeder." ‘ÇAĞRIMIZA KARŞILIK ALAMAZSAK, SEÇİMLERE KENDİ ADAYIMIZLA GİRME SEÇENEĞİNİ ÖNÜMÜZE KOYARIZ'

Oluşturdukları Demokrasi İttifakı ile seçimlere gireceklerini belirten Sancar, “Hedefimiz halkların, ezilenlerin, dışlananların ortak iradesini parlamentoda en güçlü şekilde temsil etmek. Bu hedefte en ufak bir tereddüdümüz yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin de açıklamalarda bulunan Sancar “Cumhurbaşkanlığı seçimde tutumumuz nettir. Kamuoyu önünde şeffaf görüşmeler yapılması halinde müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız. Eğer bu çağrımıza karşılık alamazsak, seçimlere kendi adayımızla girme seçeneğini de çok ciddi önümüze koyarız. Hedefimiz de en az ikinci tura çıkmaktır” diye konuştu. DEMİRTAŞ VE MIZRAKLI: BİZİM KİTABIMIZDA BİAT ETMEK, YENİLMEK YOKTUR

HDP'nin kongresinde cezaevinde tutuklu bulunan HDP'lilerin de mesajları okundu. Edirne Cezaevi'nde tutulan HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve yerine kayyım atanan seçilmiş Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Genel Başkanı Selçuk Mızraklı'nın ortak mesajı şöyle:

“Hukuk ve ahlakdışı tüm baskılara zorbalıklara rağmen, dimdik ayakta durmayı başaran HDP bu kongre ile birlikte çok daha güçlü şekilde yürüyüşüne devam edecektir. Halkımızın iradesini, aklını, vicdanını ve direniş ruhunu hafife alan herkes bugüne kadar yanıldı, bundan sonra da farklı olmayacaktır. Halkımızın öncülüğünde sürdürülen mücadeleye biz de zindanlardan ses olmaya, ses vermeye devam edeceğiz. Bizim kitabımızda teslim olmak, biat etmek, yenilmek yoktur. Zulüm iktidarını alaşağı edip, demokrasi, barış ve özgürlükleri sağlayıncaya kadar direnmeye devam diyoruz. Partimizle, halkımızla el ele, yürek yüreğe bu mücadeleyi mutlaka zaferle taçlandıracağız. Bu vesile ile tüm yönetim kademelerini kutluyor, yeni seçilecek arkadaşlara başarı ve dayanışma dileklerimizi iletiyoruz. Kongremizin tüm halkımıza, dostlarımıza hayırlı olması temennisiyle hepinize sıcak selam, sevgi ve saygılarımızı gönderiyor, özgür yarınlarda yeniden buluşmayı diliyoruz.”

YÜKSEKDAĞ: HDP KADINLARIN, EMEKÇİLERİN KENDİ KADERİNİ TAYİN ETME MÜCADELESİNİN SARSILMAZ KALESİDİR

HDP eski Eş Başkanı Figen Yüksedağ, Gültan Kışanak, Gülser Yıldırım, Edibe Şahin ve Nurhayat Altun'un Kandıra Cezaevi'nden gönderdikleri mesajda ise “HDP kadınların, gençlerin, emekçilerin kendi kaderini tayin etme mücadelesinin sarsılmaz kalesidir” denildi ve şöyle devam edildi.
“Çok söze gerek yok. Öyle bir ufka geldik ki, en iyi en soylu direnenler kazanacak. Hayat ve hakikat tanığımızdır ki, HDP sadece kaybettirmeyi değil, kazanmayı da iyi bilir. Nice ateş çemberlerinden geçtik, yine geçeriz. Nice barajı yıktık, yine yıkarız. HDP halktır, zapt edilmez hakikattir. Halklarımızın, kadınların, gençlerin, emekçilerin kendi kaderini tayin etme mücadelesinin sarsılmaz kalesidir. Ona tepeden bakanların göremeyeceği, gidemeyeceği bir yoldur. İsmin, cismin ve her türden zorba, kibirli siyasi tahakkümün ötesinde, kendi yolunda yürüme ferasetidir, ruhudur. Böyle hayati, bıçak sırtı bir dönemde, HDP'nin açtığı üçüncü yolda birleşenler, hapishanelerden, sokaklara, Meclis'e kadar her yerde hiçbir mahkumiyete boyun eğmeyenler siyasetin dizilimini belirleyecek. İnançla, güvenle söylüyoruz ki, faşist nefret kurşunlarına hedef olan Deniz'imizin, miting meydanlarında katledilen canlarımızın, Suruç'ta linç edilen, işkenceyle öldürülen halkımızın ahı yerde kalmayacak."

HDP'nin danışma kurulu belli oldu

HDP, parti dışından kanaat önderleri, yazar ve aydınların katılacağı bir Danışma Kurulu oluşturdu. Akademisyen, gazeteci ve siyasetçilerin de yer aldığı 43 kişilik Danışma Kurulu'nu oluşturacak isimler şu şekilde sıralandı:
“Ahmet Telli, Ahmet Türk, Akın Birdal, Ali Alfatlı, Ali Bayramoğlu, Ayşe Erzen, Ayşegül Devecioğlu, Bülent Küçük, Celil Kaya, Cihan Sincar, Erdoğan Aydın, Fatma Gök, Ferda Koç, Gençay Gürsoy, Halil Aksoy, Hamit Geylani, Hasan Cemal, Kenan Kalyon, Kerem Fırtına, Levent Köker, Mahmut Demiralp, Mehmet Altan, Meral Camcı, Mustafa Kemal Coşkun, Muzaffer Kaya, Naci Kutlay, Nizamettin Toğuç, Nurettin Sözmez, Nurten Ertuğrul, Onur Hamzaoğlu, Özgür Müftüoğlu, Rıza Türmen, Several Ballıkaya, Sevilay Çelenk, Seyfi Öngider, Sırrı Sakık, Sırrı Süreyya Önder, Süreyya Karacabey, Şebnem Oğuz, Tarık Ziya Ekinci, Veli Büyükşahin, Yavuz Önen, Zerrin Şahin Kurtoğlu.”

KONGREYE KATILAN KONUKLAR

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Özlem Gümüştaş ve Şahin Tümüklü, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanları Canan Yüce ve Cavit Uğur, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Yeşil Sol Eş Genel Başkanları Ayşe Erdem ve İbrahim Akın, Devrimci Parti Eş Genel Başkanları Elif Torun ve Ömer Öneren, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Çiçek Otlu, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eş Başkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı, SODAP Sözcüsü Sevtap Ayhan Karahanlı, EHP Sözcüsü Özge Akman, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Sosyalist Meclisler Federasyonu Sözcüsü Erdal Ataş, TÖP Genel Sözcüler Kurulu Üyesi Perihan Koca ile DEVA, Gelecek Partisi, Tek Parti, Sol Parti, TKP, Kürdistani İttifak partileri temsilcileri. Ayrıca Avrupa ve Ortadoğu'dan çok sayıda siyasi parti temsilcisi, siyasetçi ve hak savunucusunun yer aldığı yüzü aşkın kişiden oluşan yabancı delegasyon.