Siirt'in İdare Kurulunda 149 Yıl Önce Kimler Vardı? 5 İnanç Tek Şehir: Siirt

Siirt, tarih boyunca hoşgörünün ve farklı inançların bir arada yaşadığı örnek şehirlerden biri olarak dikkat çekmiştir. 1874-1875 yıllarına ait Siirt Salnamesi'ndeki bilgiler, 19. yüzyılda şehirdeki bu barış ve birlikte yönetim kültürünü gözler önüne seriyor.

5 İnanç, Tek Şehir

O dönemde Siirt'te yaşayan Müslümanlar, Ermeniler, Keldaniler, Yakubiler ve Protestanlar, şehir yönetiminde birlikte söz sahibiydi. 1874-1875 yıllarında Siirt Meclis-i İdare-i Liva (Özel İdare) üyeleri, farklı inançların temsilcilerinden oluşuyordu. Bu yapı, Siirt'in çok kültürlü yapısını ve sosyal uyumunu sergileyen önemli bir örnek teşkil ediyordu.

Meclis-i İdare-i Liva üyeleri şu isimlerden oluşuyordu:

• Mutasarrıf (Vali): Cafer Tayyar Bey
• Müftü: Hüseyin Efendi (Siirtli Molla Halil'in torunu)
• Seçilmiş Üyeler:
  • Müslüman: Hacı Berho Ağa
  • Ermeni: Bedros Efendi
  • Keldani: Mansur Efendi (Siirtlilerin tabiriyle “Keşşe Mansur”)
  • Yakubi: Gorgis Efendi
  • Protestan: İlyas Efendi

Hoşgörünün ve Birlikte Yönetimin İzleri

Bu tablo, dönemin Siirt'inde sadece bir arada yaşama değil, aynı zamanda ortak karar alma ve yönetim anlayışının da benimsendiğini gösteriyor. Farklı inançlara mensup kişiler, hem toplumsal huzuru sağlıyor hem de şehrin yönetiminde aktif rol alıyordu.

Siirt'in Kültürel Zenginliği

140 yıl önce Siirt, “Veleye” adıyla anılıyor ve farklı inançların buluşma noktası olarak biliniyordu. Müslümanlar, Hristiyan mezheplerine mensup Keldani, Yakubi ve Protestanlar ile Ermeniler, şehrin sosyal ve kültürel yapısını zenginleştiriyordu. Bu çeşitlilik, Siirt'in tarih boyunca “üç dilli şehir” olarak anılmasına da zemin hazırladı.

Geçmişten Günümüze Barış Mesajı

Siirt'in bu geçmişi, hoşgörü ve barışın günümüzde de ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Farklılıkların bir zenginlik olarak kabul edildiği bu dönem, modern toplumlara yol gösterebilecek nitelikte.

Siirt'in tarihine dair bu bilgiler, Cumhur Kılıççıoğlu'nun “Mücadele Gazetesi”nde yayımlanan “Siirt: Üç Dilli Şehir” adlı çalışmasında detaylı olarak ele alınıyor. 19. yüzyıldaki bu barış ortamı, bugün de Siirt'in kültürel mirası olarak ışık saçmaya devam ediyor.