Siirt'te 'Kansere inat hareketli hayat' sloganıyla obeziteye dikkat çekildi
Hareket etmenin bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesinde en temel araçlardan biri olduğunu ifade eden Siirt il Sağlık Müdürü Erol Emre ömür, Obezitenin artmasına neden olan faktörlerden birinin hareketsiz olduğuna dikkat çekti.
Siirt il Sağlık Müdürlüğü ve Herkes İçin Spor Federasyonu il temsilciliği koordinasyonunda 3- 4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü nedeniyle ortak bir etkinlik düzenlendi.
Obeziteyi azaltarak vatandaşların çeşitli hastalıklara yakalanmalarını önlemeye yönelik düzenlenen etkinlik, Millet Bahçesinde saat 14.00 'te lise öğrencileri ve sağlık çalışanlarında katımlıyla gerçekleşti.
Siirt İl Sağlık Müdür Erol Emre Ömür'ün okuduğu basın açıklamasının ardından öğrencilerle yürüyüş gerçekleştirildi. Öğrencilerin “Kansere inat hareketli hayat” sloganıyla gerçekleştirilen yürüyüş daha sonra son buldu.
Fiziksel aktiviteye yardımcı olan yürüyüş alışkanlığının olumlu sağlık etkisine dikkat çekmek amacı ile 1991 yılından bu yana her yıl Ekim ayının ilk haftası ‘Dünya Yürüyüş Günü' olarak kutlandığı belirte Ömür, “Dünya nüfusunun daha sağlıklı bir yaşamı benimsemesi hedefiyle çalışan çeşitli toplulukların öncülüğünde başlatılmıştır. Yerel kuruluşların katılımıyla fiziksel aktivitenin önemi ve faydaları hakkında bilinçlendirme ve teşvik çalışmalarını esas alır. Fiziksel aktivitenin arttırılması sadece bireysel değil toplumsal bir sorun olup toplum tabanlı, çok sektörlü, multidisipliner ve kültürel yaklaşım gerektirmektedir.” dedi. “Hareket etmek bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesinde en temel araçlardan biri”
Hareket etmek, fiziksel ve ruhsal sağlığın korunmasında, geliştirilmesinde ve bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesinde en temel araçlardan biri olduğunu ifade eden Ömür, “3-4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü, fiziksel aktivitenin teşvikini, toplumsal bir sorumluluk olarak ele alma gerekliliği üzerine çalışır. Obezite ile mücadele konusunda bilgi düzeyini artırmak, yeterli ve dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı kazanmasını teşvik etmek ve böylece ülkemizde obezite ve obezite ile ilişkili hastalıkların kalp, damar hastalıkları, diyabet, bazı kanser türleri, hipertansiyon, kas-iskelet sistemi hastalıkları görülme sıklığını azaltmak amacıyla Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı hazırlanmıştır.” İfadelerini kullandı.
Ev, okul ve işyeri gibi yaşamın her alanında ne kadar yoğun bir gün geçirirsek geçirelim, kısa süreli molaları değerlendirmeyi, hareketsiz kalmış bir yaşama hareket katmayı ve egzersizi hayatımızın bir parçası haline getirmeyi unutmamız gerektiğini dile getiren Ömür, “Bakanlığımızca gerçekleştirilen Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017 ön sonuçlarına göre; Dünya Sağlık Örgütü'nün sağlık için fiziksel aktivite önerilerini karşılamayanların sıklığı 19 yaş ve üzeri bireylerde yüzde 37,6'dır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyadaki yetişkin nüfusun dörtte birinden fazlası (1,4 milyar yetişkin) yeterli ölçüde aktif değil. Dünya genelinde her 3 kadından 1'i ve her 4 erkekten 1'i sağlıklı kalmak için yeterli fiziksel aktiviteyi yapmıyor. Dünya genelinde 2016 verilerine göre 11-17 yaş arası ergenlerin yüzde 81'i fiziksel olarak hareketsiz.” dedi.
Kronik hastalıkların ortak risk faktörlerinden birisi olan fiziksel hareketsizlik dünya genelindeki ölüme neden olan risk faktörleri sıralamasında dördüncü sırada yer aldığına dikkat çeken Ömür, “Ölümlerin yüzde 6'sı, meme ve kolon kanserlerinin yaklaşık yüzde 21-25'inin, diyabetin yüzde 27'sinin ve iskemik kalp hastalığının yüzde 30'unun ana nedeni olduğu tahmin edilmektedir. Obezitenin artmasına neden olan önemli faktörlerden biri hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşmasıdır. Buna karşılık fiziksel aktivite; kan basıncını azaltır, HDL seviyesini arttırır ve kilo kontrolü için anahtar role sahiptir. Yeterli fiziksel aktivitenin sınırı, her yaş ve sağlık koşuluna göre değişiklik gösterse de ortalama haftada 150 dakika hareket etmek demektir. Haftada 3 gün 50 dakika ya da haftada 5 gün 30'ar dakika şeklinde uygulanabilir.” tavsiyesinde bulundu.