Siirtli Köylülerin HES Zaferi!
Zorova'da inatçı HES planlarına karşı, Danıştay'a taşınan davayı köylüler kazandı. Hukuk mücadelesinin başarıyla sonuçlanmasına sevindiklerini belirten avukat Fatma Elçiçek, yine de mücadeleye devam edeceklerini söyledi: Çünkü şirketler vazgeçmiyorlar.
Siirt'in Eruh sınırları içinde bulunan, 2015 yılında yapılan HES nedeni ile büyük bir tahribat alan Zorava Çayı'nın ikinci koluna yapılmak istenilen ikinci HES'e karşı köylülerin verdiği hukuk mücadelesi Danıştay'ın da karara bağlaması ile zaferle sonuçlandı. Dava avukatı Fatma Elçiçek "Mahkeme taleplerimizde haklı olduğumuzu gösterdi; ancak doğaya zarar vericiler, şirketler bu kararlara rağmen kanunları dolanarak burada bu projeyi farklı şekillerde dahi olsa hayata geçirmek için vazgeçmiyorlar maalesef" diyerek ikinci iptal davasının sürdüğünü anlattı.
Siirt Eruh sınırları içinde bulunan Zorava Çayı, bıttım ağaçları başta olmak üzere flora ve faunası ile bölgenin doğa harikalarından biri konumunda bulunuyor. Doğasında barındırdığı yaban hayatı ile de bilinen Zorava'ya 2015 yılında ilk HES yapıldı. İlk HES'in zararını gören köylüler suyun tükenmemesi amacıyla yapılmak istenen ikinci HES'e karşı 2019 yılında iptal davası açtı. Açılan dava yerel mahkeme tarafından köylüler lehine sonuçlanması ile köylüler tazminat ödemeye mahkum edildi. Karara itiraz eden köylüler davayı Danıştay'a taşıdı. Yerel mahkemenin kararını Danıştay'a taşıyan köylüler davanın yeniden görülmesini ve kendilerinin görüşleri alınmadan hazırlanan ÇED raporunun iptalini ve bölgede yeniden bilir kişi heyetinin keşif yapmasını sağladı. Bilirkişi keşfi heyeti raporunda ikinci HES olması durumunda bölgenin yok olacağına işaret edildi. Raporun köylüler lehine çıktığını gören AKP'liler ve şirket yetkilileriyse aynı alanda yeni bir imar planı çıkararak HES'te inatçı olduğunu gösterdi. Köylüler hızlıca hazırlanan imar planına karşı yeni dava açtı. Bu süreçteyse Danıştay'a taşınan davayı da köylüler kazandı. Dava avukatı ve bölge sakini olan Fatma Elçiçek, Zorova'da hukuk mücadelesinin başarı ile sonuçlandığına işaret ederek yine de işlerinin henüz bitmediğini söyledi. Elçiçek, "Mahkeme taleplerimizde haklı olduğumuzu gösterdi; ancak doğaya zarar vericiler, şirketler bu kararlara rağmen kanunları dolanarak burada bu projeyi farklı şekillerde dahi olsa hayata geçirmek için vazgeçmiyorlar maalesef" diyerek mücadelenin devam ettiğine vurgu yaptı.
'ÜÇ BUÇUK YILLIK MÜCADELE'
Üç buçuk yılı aşkındır süren hukuki mücadelenin hukuk zaferiyle sonuçlandıran Elçiçek, önemli bir karara imza atılmasını köylüler ile birlikte sağladı. Her anlamda zorlu bir süreci köylülerin de mücadele ısrarı ile sürdürdüğüne değinen Elçiçek, "Hukuki zafer neticenin olumlu olması, bu zorlukları unutturdu bize Evet, nihayet 25 nisan 2019'da dava konusu ÇED Olumlu kararının verildiği, 'Mergi Regülatörü ve HES (20,00 MWn/19,40 Mwe), Kırma Eleme Tesisi ve Hazır Beton Santrali' projesi Siirt İli, Eruh İlçesi, Kuşdalı Köyü Sınırları İçerisinde, Zorava Çayı Üzerinde kurulmak istenen ÇED olumlu kararına karşı Siirt İdare mahkemesinde açtığımız iptal davamız 31 Mart 2022 tarihinde kabul edilmiş olup Danıştay tarafından da 06 Ekim 2022 tarihinde haklı talebimiz onanmıştır ve tarafımıza tebliğ edilmiştir" dedi.
'VAZGEÇMİYORLAR'
Davanın başarı ile sonuçlandığına vurgu yapan Elçiçek, "Bu şu anlama geliyor Zorava Çayı gerek Kuşdalı köylüleri gerekse çay boyu diğer köy sakinleri için yüzyıllardır tek su kaynağıdır. Köylülerin Zorava Çayı boyunca yerleşim yerleri bulunmaktadır, hayvanların su ihtiyacını ve tarımsal faaliyetlerini bu su kaynağından karşılamaktadırlar. ayrıca yine söz konusu ÇED projesinin hayata geçirilmesi halinde gerek yaban hayatının zarar görmesi, gerekse habitat kaybının oluşacağı açıkça ortada olduğunu gösteriyor mahkeme kararı. Mahkeme taleplerimizde haklı olduğumuzu gösterdi; ancak doğaya zarar vericiler, şirketler bu kararlara rağmen kanunları dolanarak burada bu projeyi farklı şekillerde dahi olsa hayata geçirmek için vazgeçmiyorlar maalesef. Halihazırda yine İl Özel İdareye karşı açtığımız nazım imar planının iptaline ilişkin davamız derdest olup Zorava için hukuki mücadelemiz devam etmektedir" dedi.
'KALAN SON YAŞAM ALANLARI'
Köylülerin bu süreçteki ısrarlı ve güçlü iradelerinin çok kıymetli olduğuna değinen Elçiçek, "Onlar atalarından kalan son yaşam alanlarını proje tutkunlarına, doğa ve doğadaki canlı düşmanlarına kurban vermek istemiyorlar. Bu ısrarlı ve güçlü iradelerini de hukuki yollarla en güçlü şekilde gösterdiler ve gösteriyorlar. Ancak maalesef bu barajların HES'lerin hala Siirt'in farklı kırsal bölgelerinde hayata geçirilmesi noktasında haberler görüyoruz. Halkın bu konuda bilinçli olması gerekir. Çünkü kamulaştırma neticesinde şirketlerden alacakları cüzi meblağlar maalesef ki HES'lerin hayata geçirilmesi ile beraber kaybedeceklerinin yanına kum tanesi dahi olamaz. Giden kaybolan koca bir miras, koca bir gelecek. Siirt'in çevresindeki çoğu doğa ve tarihi güzellikler, hatta yüzlerce köy HES projelerine kurban edilmiştir. Kalan son yaşam alanlarımıza, yeşilimize suyumuza, doğamıza, geleceğimize hep beraber sahip çıkalım" değerlendirmesinde bulundu.