TEB: Eczane kapatma dâhil kademeli eylem planımız acilen hayata geçirilecek
Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge eczacı odası, 'harekete geçmekten başka çaremiz kalmadı' diyerek eylemlilik kararı aldı: 'Eczane kapatma dâhil kademeli eylem planımız acilen hayata geçirilecek.'
Türk Eczacıları Birliği (TEB) ve 54 Bölge Eczacı Odası, 23-25 Haziran tarihlerinde Konya'da düzenlenen 43. Dönem I. Bölgelerarası toplantı sonrasında sonuç bildirgesi açıkladı.
Eczacılık mesleğinin çok sayıda çözüm bekleyen sorunu bulunduğuna, adeta varlık yokluk mücadelesi verilmesine rağmen sorunların görmezden gelindiğine dikkat çekilen açıklamada, eczacıların kendilerini yok sayan bu iradeye boyun eğmeme kararı aldıkları ifade edildi.
Açıklamada, eczacılar olarak birlikte eylemsel tavır gösterme kararı aldıkları belirtilerek, “Bu yeminin gereği olarak harekete geçmekten başka çaremiz kalmamıştır. Meslek onurumuzu korumak için gerekirse eczane kapatma da dâhil olmak üzere kademeli eylem planımız acilen hayata geçirilecektir” denildi.
‘MEVCUT KOŞULLARIN, SADECE BUGÜNÜMÜZÜ DEĞİL, GELECEĞİMİZİ DE KARARTTIĞI AŞİKÂR'
Toplantının ardından yapılan sonuç bildirgesinde ‘eylemsellik' sürecine giden yol maddeler halinde şu şekilde açıklandı:
"1-Türk Eczacıları Birliği, tüm bölge eczacı odaları ve ülkemizin dört bir yanında hizmet sunan meslektaşlarımız, üstlendikleri sorumluluğunun bilincinde, toplum sağlığını koruma ve geliştirme ana hedefiyle eczacılık mesleğini onurlu bir şekilde sürdürebilmek için var gücüyle çalışmaktadır. Ancak mesleğin karşı karşıya kaldığı sorunlar, artık katlanılamaz bir boyuta ulaşmış durumdadır. Eczacılık mesleği, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik tehdit altındadır. Bu tehdidin ana sebebi, 2009 yılından bu yana eczacılarla ilgili olan bölümü bir türlü değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesidir. 13 yıldır değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesinin yarattığı koşullara bir de ekonomik krizin eklenmesi eczacıları tamamen tüketmiştir.
Eczacılar; kira, elektrik, doğalgaz, personel gideri gibi rutin ödemeleri dahi yapamayacak noktaya gelmiş, ecza depolarına ödemeleri birikmiş ve bir kredi borcunu başka bir kredi borcuyla ödedikleri bir borç sarmalına girmişlerdir. En temel işletme giderlerini dahi karşılayamaz duruma gelen eczacıların bu borç sarmalından çıkması mümkün görünmemektedir. İki eczaneden birinin kapanma tehlikesi yaşadığı bu ortamda, eczane iflaslarının başlaması an meselesidir.
Türk Eczacıları Birliği bu konuda diyalog kanallarını sonuna kadar kullanmıştır. Türk Eczacıları Birliği'nin, sorunun çözümü için yaptığı sayısız girişim ve uyarı göz ardı edilmiş, her türlü yapıcı öneri görmezden gelinmiştir. Mesleğin sorunlarını çözme gayretinin gösterilmesi bir yana, içinde bulunduğumuz krizin derinleşmesine her geçen gün seyirci kalınmıştır. Ne yazık ki 44 bini aşkın eczacının ve eczacılık mesleğinin sorunları görmezden gelinmiş, adeta yok sayılmıştır. Mevcut koşulların, sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de kararttığı aşikârdır.
‘BAŞTA ONKOLOJİ İLAÇLARI OLMAK ÜZERE ÇOK SAYIDA YENİ NESİL İLAÇ, TÜRKİYE'YE GELMİYOR'
2- Sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili geçtiğimiz haftalarda TBMM'den geçen son yasal düzenlemede kamu eczacılarının hak ettikleri şekilde yer almaması mesleğimize bakış açısının bir başka tezahürüdür. Kamuda görev yapan eczacılarımız ile kamudan emekli eczacılarımızın uğradığı hak kaybı kabul edilemez.
3- Hastaların ilaca erişim sorununun çözülmesi bir yana, ilaç yoklukları artık daha sık periyotlarla yaşanır hale gelmiştir. Son dönemde özellikle diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde güçlük yaşanmaktadır. Hastalarımızın yaşadıkları bu mağduriyetin sorumlusu eczacılar değildir. Yaşanan bu soruna kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa, vatandaşlarımızın ilaca erişimi her geçen gün daha da zorlaşacaktır. Bu durum ciddi sağlık sorunları yaratacaktır.
Bununla birlikte, başta onkoloji ilaçları olmak üzere çok sayıda yeni nesil ilaç, Türkiye'ye gelmemektedir. Hastalarımız daha etkin ve yenilikçi tedavi yöntemlerinden mahrum kalmaktadır.
4- Hastalarımıza fiyat farkı çıkarmayan ilaç neredeyse kalmamıştır. Bazı ilaçlarda, Sosyal Güvenlik Kurumunun karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalarımız cebinden ödemek zorunda kalmaktadır. Mevcut ekonomik koşullar düşünüldüğünde, hastalar açısından sürdürülemez olan bu durum, eczacılar açısından da mağduriyet yaratmaktadır.