Uzmanlar, kızamıktan korunmak için aşılanmayı öneriyor

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Kara, kızamık için en etkili korunma yönteminin aşı olduğunu belirterek, 'Özellikle aşısı eksik ve hiç olmayanların ya da olup olmadığı konusunda şüphesi olanların mutlaka Aile Sağlığı Merkezlerine giderek aşılarını olması lazım' açıklamasını yaptı.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi olan Prof. Dr. Ateş Kara, bir programa katılmak için geldiği Kırıkkale'de yaptığı açıklamada, kızamığın çok kolay bulaşan bir hastalık olduğunu söyledi.

Kara, bunu COVID-19 örneğiyle açıklamaya çalıştıklarını belirterek, "COVID-19 ilk çıktığında bir kişi, 2 kişiye bulaştırıyordu. Bugün geldiğimiz noktada COVID-19'un en yoğun olduğu noktada bir kişi 8 kişiye bulaştırıyor. Kızamıkta da bir kişi neredeyse 12-18 kişiye bulaştırıyor. Bu da eğer sizin kızamık aşınız yoksa ve çevrede hastalık görülüyorsa mutlaka gelip sizi bulabiliyor. O nedenle kızamık için en etkili ve güçlü önlem aşılanmak. Özellikle aşısı eksik ve hiç olmayanların ya da olup olmadığı konusunda şüphesi olanların mutlaka Aile Sağlığı Merkezlerine giderek aşılarını olması lazım." diye konuştu.

Avrupa ve Azerbaycan'da kızamık vakalarının arttığını, Türkiye'de ise tek tük görüldüğünü ifade eden Kara, "Mevsim itibarıyla bunun artma ihtimalini de değerlendirmek lazım. Çok iyi bir fırsatımız var. Türkiye'de aşı ücretsiz olarak isteyen herkese sunuluyor. Kızamık aşısı eksik olanların bunu tamamlaması için çok iyi bir dönemdeyiz, hemen eksik aşılarımızı tamamlayalım." dedi.

COVID-19, riskli gruplarda zatürreye yol açabiliyor

Kara, geçen yıl COVID-19 sonrasında gribal enfeksiyonlarda çok ciddi artış yaşandığını anımsattı. Daha fazla sayıdaki enfeksiyonu daha kısa sürede görmeye başladıklarını anlatan Kara, şunları söyledi:

"Çocuklar bir dönem COVID-19 sırasında alınan önlemler nedeniyle diğer viral enfeksiyonları çok geçirmedi. Bu yıl normal şekliyle başladı ve o şekilde de gidiyor. Sadece biraz daha enfeksiyon tablolarının uzun sürdüğünü görüyoruz ama normal şekliyle ilerlediğini ifade edelim."

Kara, çocukların belirli hastalıkları geçirme ihtimallerinin yüksek olduğu döneme girildiğine dikkati çekerek, "Hem mevsimin dönmesi hem de özellikle sıcak soğuk farkının ve geçişlerin hızlı olması, çocukların viral enfeksiyonları daha kolay almalarına ve rahatsızlanmalarına neden oluyor." diye konuştu.

COVID-19'un son varyantlarla klinikteki ağırlığının azaldığını ancak halen bulaştırıcı olduğunu belirten Kara, virüsün özellikle kronik rahatsızlığı bulunan riskli gruplarda halen problem yaratabildiğine işaret ederek, "Salgın dönemindeki varyantlara göre değerlendirdiğimizde şu anda biraz daha mevsimsel özelliklerine döndü, daha ağırlıklı olarak üst solunum yolu enfeksiyonuna neden oluyor. Risk gruplarında yine alt solunum yollarında zatürreye de çevirerek seyrettiği vakalarla karşılaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kronik akciğer, böbrek, şeker, kalp ve alerjik astım gibi rahatsızlıkları bulunanlar ile 65 yaş üstü bireylerin risk grubunda olduğunun altını çizen Kara, bu kişilere havalandırması az yerlerden ve kalabalık ortamlardan uzak durmalarını, gerektiğinde maske takmalarını önerdi.

Bakmadan Geçme