Yeni araştırma: Gençlerin en büyük derdi gelecek kaygısı ve işsizlik
5-8 Ağustos tarihleri arasında 28 ilde 18-30 yaş grubunda toplam 1.542 kişi ile anket ve buna ilaveten 30 genç ile de odak grup çalışması yapılarak gerçekleştirilen araştırmaya göre; farklı siyasi eğilimlerden de olsalar, hepsinin derdi aynı: İşsizlik.
İŞ BULSALAR DAHİ DÜŞÜK MAAŞLA ÇALIŞTIRILIYORLAR
Araştırmaya göre; işsizlikle mücadele eden gençlerin gelecek kaygılarının endişe verici boyutlara ulaştığı gözleniyor. Pandeminin ekonomide yarattığı tahribatın ve Temmuz ayında işten çıkarma yasağının sona ermesinin etkisiyle, işsizlik sorunu daha belirgin hale geldiği görülüyor. İstihdam alanında yaşanan tek sorun, is¸ bulamama sorunu da değil. Gençler, mesleklerine uygun işler bulamamaktan deneyim eksikliği yüzünden is¸ başvurularında dikkate alınmamaktan ve is¸ bulsalar dahi düşük maaşlarla çalışmak zorunda kalmaktan şikyetçi.
SİYASETTE SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYORLAR
Yine araştırmaya göre; her 2 gençten 1'i siyasilerin kendilerini anlamadığını ve sorunlarına çözüm getirmek için yeterince çaba göstermediğini düşünüyor. Gençler ulaşımdan, kültür sanat çalışmalarına, imardan bütçe yönetimine kadar belediye çalışmalarının çoğunda söz sahibi olmak istiyor.
Her 10 gençten 6'sı kadın cinayetleri konusunda endişeli. Genç kadınlar, siyasette yer alamamalarının temel sebebini; siyasette kendilerine yeterince alan açılmaması ve siyasetteki cinsiyetçi dil ve üslup olarak görüyor. Gençlerin oy verme davranışları genel seçmenden ve ailelerinden farklılaşıyor.
SİYASETE İSTEKSİZ OLMALARININ NEDENİ, KUTUPLAŞMA
Araştırmaya göre; gençler siyasete katılım konusunda genel olarak isteksiz. Bu isteksizliğin ilk 3 sebebi sırasıyla, görüşlerinin yas¸ ortalaması yüksek mevcut siyaset nazarında dikkate alınmayacak olması, siyasi kutuplaşma ve siyasi riskler olarak ele alınıyor. Gençlerin siyasete dair endişelerine, genç kadın katılımcıların cinsiyet ayrımcılığı temelli endişeleri de ekleniyor. 10 genç kadından 8'i, kadınların parti liderlerinden daha az destek gördüğünü düşünüyor. Özellikle, siyaset sahnesinde kadına yönelik dil ve üslup, bu endişelerin temel kaynağı olarak gözleniyor. Her 2 kadından 1'i, siyasetteki cinsiyetçi dil ve tacizin kadınların siyasette başarılı olmasını zorlaştırdığını düşünüyor.