Zemin sıvılaşması nedir? Zemin sıvılaşması nerelerde meydana gelir? Zemin sıvılaşması için alınacak önlemler nelerdir?
Kahramanmaraş'ta mğanzardından binlerce bina yıkıldı. Yıkılan binaların bulunduğu bölgelerin bazılarında zemin sıvılaşması tespit edildi. Depremin ardından bu teknik terim gündemimize girdi. Peki zemin sıvılaşması nedir, nerelerde olur? Zemin sıvılaşması için alınacak önlemler nelerdir? İşte tüm detaylar…
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerin ardından 10 ilde büyük yıkım gençekleşti. Türkiye'nin yüreğini yakan acı haberler üst üste gelirken, depreme dayanıksız binaların binlerce cana mezar olması yine 'nerede hata yapıyoruz' tartışmasını gündeme getirdi. Hatay, Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Osmaniye, Gaziantep, Kilis, Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta enkaz kaldırma çalışmaları sürerken binaların inşa edildiği zeminler de bu tartışmalardan biri oldu. Yıkılan binaların yoğun olduğu bölgelerin bazılarında zemin sıvılaşması tespit edildi. Uzmanların dikkat çektiği zemin sıvılaşması nedir? Nerede olur? Hangi önlemler alınır? Haberimizde derledik... ZEMİN SIVILAŞMASI NEDİR?
Zemin sıvılaşması genellikle yer altı su seviyesi altında bulunan tabakaların dayanma gücünün bir süreliğine kaybetmesi anlamına gelmektedir. Bu durum meydana geldiğinde, tabakalar katı değil viskoz sıvı gibi davranmaya başlarlar. Zemin sıvılaşması, gevşek topraklarda (kumlu, siltli zeminlerde) deprem gibi sarsıntılar ardından meydana gelen bir olaydır.
Sismik olaylar yaşandığında, tabakalardaki tanecikler dengesiz şekilde hareket etmeye başlar. Bu dengenin bozulması nedeniyle zeminde durağan ve dağınık şekilde bulunan su, yüzeye doğru çıkmaya başlar. Bu olayın görüldüğü zeminlerde bulunan binaların yıkılma, yan yatma ve batmalarına kesin gözüyle bakılır.
Suya doygun olan zeminlerde meydana gelen bu olay, yer altı sularının yüzeye yakın olması halinde çok büyük tehlikelere neden olmaktadır.
Boşluk suyu basıncının yüksek olduğu alanlarda da su sevilerinde yükselme yaşanır. Yer altı su kaynaklarının zengin olduğu alanlarda risk daha fazla görülmektedir.
Daha önce deprem olan bölgelerde zemin sıvılaşması daha fazla görülebilir çünkü zeminde daha önce meydana gelen sismik olay, tabakaların altında bulunan taneciklerinin arasındaki boşluklu yapının azalmasına neden olmuştur. Bu nedenle daha önce deprem olan zeminler, zemin sıvılaşmasına daha yatkındır.
Zemin sıvılaşması meydana gelen bölgelerde bulunan binalar ciddi tehlikeyle karşı karşıya. Bu tehlikeyi en aza indirmek için zemin iyileştirme yöntemleri kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin esas amacı, yer altı suyunun yüzeye yakın olduğunda oluşabilecek sorunların tespit edilmesidir. Zemin iyileştirme yöntemlerinde en çok tercih edilen seçenek genellikle, enjeksiyondur.
Enjeksiyon yöntemi kullanılarak, sıvılaşma tehlikesi olan zeminlerdeki taneciklerin araları doldurulur. Tabakaların altında bulunan taneciklerin arasındaki boşluğu doldurmak için genellikle çimento enjekte edilir. Çok kullanılan bir diğer yöntemde sıkıştırma yöntemidir.
Sıkıştırma yöntemiyle, kum ve çakıllar arasındaki sıkışma eğilimi kullanılır. Bu yöntem kullanılarak taneciklerin arasındaki boşluklar olabildiğince doldurulur. Genellikle kullanılan yöntemler: vibro sıkıştırma, dinamik kompaksiyon, kompaksiyon enjeksiyonu.