Öcalan'ın Eski Avukatlarından Siirtli Fırat Epözdemir Tutuklandı
Avukat Fırat Epözdemir PKK/KCK Soruşturması Kapsamında Tutuklandı
PKK/KCK'ye yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir, "terör örgütü propagandası yapmak" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamalarıyla tutuklandı.
Savcılıktan Örgüt Bağlantısı İddiası
Soruşturma dosyasına göre, Epözdemir'in, örgütün alt yapılanmalarından biri olan HDK’da Bağcılar başkanlığı yaptığı ve "Diren Cizre" isimli WhatsApp grubunda yer aldığı iddia edildi. Epözdemir'in, örgüt talimatlarına uygun şekilde hareket ettiği ve PKK/KCK'nin hiyerarşik yapısına bilerek katıldığı savunuldu.
Savcılık tarafından nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderilen sevk yazısında, şüphelinin Cizre’de örgüt lehine faaliyetlerde bulunduğu, örgüte ait simgelerle fotoğraflarının bulunduğu ve eylemlerine ilişkin delillerin tespit edildiği ifade edildi. Bu gerekçelerle Epözdemir’in tutuklanması talep edildi.
Tutuklama Kararı Çıktı
Hakimlik, mevcut delil durumu, suçun niteliği ve öngörülen cezanın ağırlığını dikkate alarak Epözdemir’in tutuklanmasına karar verdi.
Soruşturmanın Detayları
Epözdemir hakkında, örgüt arşivlerinden elde edilen veriler ve geçmişteki faaliyetlerine dair bulguların soruşturma dosyasına eklendiği belirtildi. 2015 yılında "Diren Cizre" grubunda aktif olduğu ve örgütsel faaliyetlere katıldığı öne sürülen Epözdemir’in yurt dışından döndüğü İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alındığı, ardından evinde ve ofisinde yapılan aramalarda da delillere ulaşıldığı ifade edildi.
Soruşturma süreciyle ilgili çalışmaların devam ettiği öğrenildi.
Fırat Epözdemir'in tutuklanmasının ardından basın açıklaması yapan İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, seçildikleri günden beri hukuka uygun hareket ettiklerini söyledi.
Kaboğlu, "Fırat Epözdemir herhangi bir şüphe durumunda davet edildiği zaman, bir avukat olarak ifadeye gidecek bir kişidir. Buna karşın yakalanması, gözaltına alınması, 2 gün nezarette tutulması ve bugün verilen tutuklama kararı, en başta Anayasa'nın 19. maddesindeki kişi özgürlüğü ve güveliği, 20. maddedeki özel yaşamın gizliliği, 21. maddedeki konut dokunulmazlığı olmak üzere Anayasa hükümlerini ihlal edici niteliktedir" dedi.
Tutuklama kararı için somut bir neden olmadığını belirten Kaboğlu, şunları söyledi:
BİR KURGU OLUŞTURULMUŞ: Tutuklamayı gerektiren hiçbir neden bulunmamaktadır. Öyle ki, savcılık aşamasında ifade verirken yöneltilen suçlamalar, hakimlik sorgusunda dile getirilen belgeler, suçlamalar yokmuş gibi yeni birtakım bulgular eklenerek, hakimin gereği düşünüldü başlıklı paragrafında hiç 6 saat boyunda değinilmeyen konular, belgelerde yer almayan ögeler ile bir kurgu oluşturulmuş bulunuyor. Bu kurgu önemli, dosyayı çökerten ve Anayasa'ya aykırılığını ortaya koyan bu önemli bulgu yanında, bir de dijitaller materyallerin incelemesinin devam ettiği öne sürülmekte.
VARSAYIMA GÖRE TUTUKLANDI: Bir varsayıma göre tutuklama kararı verilmiş bulunuyor. Oysa Anayasa'da yer alan tutuklamada ölçülülük ilkesi, hakkın özüne dokunma yasağı ve bu doğrultuda öngörülen tutuklamanın bir seçeneği olarak adli kontrol yolu var iken böyle bir tutuklamanın haksız olduğu aşikar bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu, dosyanın daha baştan bir kurgu dosya olduğunu kanıtlamış bulunuyor. Çünkü ortada herhangi bir somut gerekçe yok.
KARAR, AYNI ZAMANDA BARONUN TÜZEL KİŞİLİĞİNİ ZEDELEMEYE YÖNELİK: 10 yıl önce yapılan telefon görüşmeleri, şu tarihte seçim kampanyasında çekilen resimler gibi hep varsayımlar temelinde inşa edilen bir dosya söz konusu. Bu haksızlığın giderilmesi için gerekli adımları atacağız. Biz hukuka inanıyoruz. Kendisinin, ailesinin ve aynı zamanda böyle açıkça Anayasa'ya aykırı bir işlemin İstanbul Barosu'nun tüzel kişiliğini zedelemeye yönelik olduğunu da beyan ediyorum.