• Haberler
  • Genel
  • Başkan Erdoğan'dan İran dönüşü Suriye'ye operasyon mesajı!

Başkan Erdoğan'dan İran dönüşü Suriye'ye operasyon mesajı!

Son dakika haberine göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İran'daki kritik zirvenin ardından Türkiye'ye döndü. Erdoğan, dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başkan Erdoğan, Suriye'ye operasyon ile ilgili sıcak mesajlar verdi, F-16'lar konusunda ABD'ye eleştirilerde bulundu. Erdoğan, bölgesel konularda da dikkat çeken ifadeler kullandı.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İran'daki temaslarının ve 3'lü zirvenin ardından Türkiye'ye döndü. Erdoğan, dönüşte uçaktaki gazetecilerin gündeme ve zirveye dair sorularını yanıtladı. Başkan Erdoğan, an meselesi olarak görülen Suriye'ye operasyon konusunda net mesajlar verdi. Erdoğan, ABD'ye F-16'lar konusunda eleştirilerde bulundu.

Türkiye'nin Suriye'deki kaygılarına dair pozisyonuna İran'ı mı yoksa Rusya'yı mı daha yakın buldunuz? Bu arada Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaştan sonra Rusya'nın Suriye konusundaki politikasında, pozisyonunda bir değişiklik olduğu yönünde bir kanaatiniz oldu mu görüşmelerde?

CEVAP: Astana süreciyle alakalı olarak İran ve Rusya ile başladığımız nokta ne ise ben bugün de Sayın Putin'i aynı noktada gördüm, aynı değerlendirmeleri yapıyor gördüm. İran tarafında tabii daha önce Hasan Ruhani vardı, şimdi ise İbrahim Reisi var. İster istemez bazı değişiklikler oluyor desek de İran gibi bir devlet, bu tür düşüncelerini öyle kısa vadede değiştirmez. Aynı şekilde Rusya'da zaten Putin işin başındaydı, yine işin başında. Bizde de aynı şekilde, Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti'nin başındaydı, yine başında. Üçlü Zirve sonrası ortak basın toplantısında da görmüşsünüzdür, üçümüzün de düşünceleri herhalde aynı değildi. Farklı düşünceler ortaya koyduğumuz çok açık net ortadaydı. Bazı yerlerde farklılıklar olsa bile terörle mücadele konusunda bir defa bir birliktelik var. Terörle ilgili konuda da PKK/PYD/YPG terör örgütlerine karşı ister istemez birleşiyoruz. Kaldı ki zaten bu rejime de en çok zararı veren sorun. Şu anda terör örgütü, Fırat'ın doğusunda özellikle petrol kuyularını emiyor, sömürüyor; ondan sonra rejime de satıyor. Böyle bir durum var.

Şimdi baktığımızda, Amerika önceki başkanlar dönemi de dahil buradaki terör örgütlerine ciddi manada binlerce tır silah, mühimmat, araç gereç taşıdı. Bu hala devam ediyor. Hatta koalisyon güçleri de yine aynı şekilde bu desteklerini sürdürüyorlar. Yaptığımız görüşmelerde Sayın Biden'a da söyledik. Dedik ki "Bakın, bunca tırları buraya siz gönderiyorsunuz. Buradaki bütün terör örgütlerine bu destekleri siz veriyorsunuz. Ondan sonra da terörle mücadelede beraberiz, NATO'da beraberiz diyorsunuz." Nasıl beraberiz? Bunları sürekli işlemek durumundayız.

Terör varlığına dikkat çektiniz. Suriye'nin kuzeyine yönelik de bir operasyon beklentisi var bir süredir. Operasyona ilişkin son durum nedir? Bugün iki liderle de görüştünüz. Onların tutumları acaba bugün masaya geldi mi? Bir de çok uzun bir süre sonra o bölgedeki teröristlerin bulunduğu noktada rejimin bayrağının asıldığını gördük. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?

CEVAP: Yeni bir harekât konusu milli güvenlik endişelerimiz giderilmediği sürece gündemimizde yer almaya devam edecek. Diğer taraftan bakıyorsunuz Amerika'nın oradaki elemanları terör örgütü mensuplarına eğitim yaptırıyor. Bu eğitim esnasında rejimin bayrağını da orada bunlar dalgalandırıyorlar. Niçin? Güya aldatacak ya… Aldatabilirse… Yaptıkları iş, orada Türk askerine karşı bir terörist eyleme girmek. Burada da kalkıp rejimin bayrağını orada dalgalandırmakla acaba Türk ordusunu aldatır mıyız diye düşünüyorlar. Bunu yemezler. Şu anda tabii gerek Fırat'ın doğusu gerek İdlib gerek Afrin, bütün buralardaki gelişmelerde biz hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Başından itibaren de konuştuğumuz şey şu; sınırdan 30 kilometre güneye kadar, buralardaki terör örgütleriyle mücadelemizde Rusya'nın da İran'ın da bizim yanımızda olmasını istiyoruz. Burada bize gerekli desteği vermelidirler. Bunu burada gerek Sayın Putin'e gerek Sayın Reisi'ye de tekrar ifade ettik. Her ikisi de zaten yaptıkları açıklamalarda bu konulara vurgu yaptılar. Öyle zannediyorum ki PKK/YPG/PYD konularında ayrı düşünmüyoruz. Ama bundan sonra da yine bunu işlemeye devam etmemiz lazım.

Suriye'de beşinci harekât an meselesiyken gerçekleştirdiğiniz Üçlü Zirvede PKK'ya karşı yapılacak operasyon İran ve Rusya arasında nasıl yankı buldu? Saha yansıması nasıl olacak? Ayrıca sahada teröristleri destekleyen, besleyen bir Amerika Birleşik Devletleri faktörü biliyoruz. Ayrıca bu iki ülke de Washington yönetimiyle sorunlu ilişkilere sahip. Burada Moskova ve Tahran'ın tutum değişikliği gözlenir mi? Amerika Birleşik Devletleri ile Tahran ve Moskova'nın sorunlu ilişkileri varken bunun Suriye'deki operasyona yansıması bu zirve sonrası nasıl gerçekleşecek? Herhangi bir değişiklik yaşanır mı sizce?

CEVAP: Şimdi burada herhangi bir değişikliğin olup olmadığı hesabına girecek olursak o zaman zaten Astana sürecinin hiçbir anlamı kalmaz. Astana süreci niçin var? Suriye'nin toprak bütünlüğü noktasında Türkiye'nin herhangi bir derdi yok. Biz böyle bir tasarrufun içerisinde değiliz. Ama bizim burada sınırdan 30 kilometre alan için belirttiğimiz bir husus var. Çünkü buralardan bizim sınırlarımıza sürekli taarruzlar oluyor. Bizim burada askerlerimiz şehit oldu, insanlarımız öldürüldü. Sadece Türk vatandaşı olarak değil, İdlib'de ve diğer bölgelerde sivil insanlar öldürüldü. Bütün bunları bizim dünyayla paylaşmamız, bunları anlatmamız lazım. Amerika şu anda bir defa Fırat'ın doğusunu terk etmek durumunda. Astana sürecinden çıkan tespit bu. Diyorlar ki, Fırat'ın doğusundan Amerika askerini çeksin. Şimdi buradan çıkacak bir netice Türkiye'nin de beklentisidir. Çünkü oradaki terör örgütlerini besleyen Amerika. Amerika terör örgütlerini beslediğine göre, biz de bu terör örgütleriyle mücadele ettiğimize göre, oradan çekildiği anda veya bu terör örgütlerini beslemediği takdirde bizim işimiz kolaylaşacaktır.

İran-Türkiye sınırı özellikle Afganistan'dan gelen kaçak göçmenlerle ilgili olarak sık sık gündeme geliyor. Bu konuda önemli sayıda insan kaçakçılığı var. İran'ın insan kaçakçılığıyla mücadele konusunda Türkiye'ye yeterli desteği verdiğini düşünüyor musunuz? Bir de TBMM'nin göç ve uyum konusunda bir araştırması var. Bu araştırmada İran güvenlik güçlerinin insan kaçakçılıklarına destek verdiğine dair ifadeler yer alıyordu. Görüşmelerinizde bu konu hiç gündeme geldi mi?

CEVAP: Geldi. Fakat şunu bir defa bilelim ki Afganistan'dan gelen mülteciler hususunda İran'ın ciddi sıkıntısı var. Sayın Reisi bunları açık net anlattı. Tabii kolay değil. Kamp noktasında hazırlıkları var mı yok mu diye baktığımızda yok. Yani biz şu anda mesela Suriye'nin kuzeyinde briket evler yapıyoruz. Bizim bu yaptığımız briket evlerle de hedefimiz en az 1 milyon Suriyeli mülteciyi tekrar kendi topraklarına geri döndürmek. Şu an itibarıyla da konut sayıları her geçen gün artıyor ve bunu STK'larla hep birlikte yapıyoruz. Ama bunu özellikle söylüyorum; ne Avrupa Birliğinden ne şuradan ne buradan en ufak bir destek alarak değil, bizim kendi sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte yapıyoruz. AFAD'ın koordinesinde bunu sürdürüyoruz. Hedefimiz de inşallah burada 250 bin konut yaparsak, biz cebren değil, gönüllü olarak geri dönüşü inşallah 1 milyonun üzerine çıkarırız. Ve o ucube çadırlar içerisinde yağmurda, çamurda anne babaları, çoluk çocukları inşallah kötü şartlarda görmeyiz.

Bakmadan Geçme