Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan silah bırakma çağrısı sonrası ilk açıklama
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısının ardından ilk kez açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, sürecin dikkatle yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bu süreçte gelişebilecek her türlü provokasyona karşı her tedbiri alacağız" ifadelerini kullandı.
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR SAYFA AÇILDI"
Katıldığı programda önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yıllardır terörle mücadelede büyük zorluklarla karşılaştığını belirtti. Erdoğan, "Ülkemizi prangalarından kurtarma mücadelemizde, en büyük engellerden biri 40 yılı aşkın süredir devam eden terör tehdidiydi. Bu tehdit, uzun yıllar boyunca siyaseti yönlendirmek, siyasetçileri dar bir alana hapsetmek için kullanıldı. Ancak Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin cesur inisiyatifi ve bizim kararlı duruşumuz sayesinde, terörsüz Türkiye yolunda yeni bir sayfaya geçilmiştir" dedi.
"HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALACAĞIZ"
Erdoğan, sürecin titizlikle yönetilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Süreci sabır ve samimiyetle yürütmek büyük önem taşıyor. Bu süreçte ortaya çıkabilecek her türlü provokasyona karşı gerekli tüm tedbirleri alacağız. Türkiye, yalnızca emperyalizmin kanlı oyunlarını boşa çıkarmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik kalkınma hedeflerine de ulaşacaktır. Niyet hayır, akıbet de hayırlı olsun."
28 ŞUBAT MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 28 Şubat sürecine de değinerek, o dönemin baskıcı uygulamalarına dikkat çekti. "28 Şubat’ın eğitimden siyasete, medyadan iş dünyasına kadar nasıl bir baskı ve zulüm düzeni oluşturduğunu, o günleri yaşamayanlar tam olarak anlayamaz" diyen Erdoğan, CHP’li bazı siyasetçilerin bu konudaki söylemlerine tepki gösterdi.
"Özellikle 28 Şubat gündeme geldiğinde, CHP’li siyasetçilerin 'Bitmedi mi şu mağduriyetiniz?' diyerek sergiledikleri küstahlığa şahit oluyoruz. Oysa 28 Şubat, demokrasimize ve Türkiye’nin sosyal ve siyasi hayatına derin yaralar açmış bir süreçtir ve bu yaralar tam anlamıyla iyileşmiş değildir."
Erdoğan, 28 Şubat döneminde uygulanan baskıların boyutlarına da dikkat çekerek şu rakamları paylaştı:
- Kılık kıyafet ve fişleme nedeniyle soruşturma geçiren öğretmen sayısı: 33.500
- Ceza alan öğretmen sayısı: 11.000’den fazla
- İstifa etmek zorunda kalan öğretmen sayısı: Binlerce kişi
- Tahkikata uğrayan kamu görevlileri: Binlerce kişi
Erdoğan, "O dönemde emniyet birimleri gerçek suçlular yerine İstanbul’un ortasında sarıklı, sakallı, cübbeli ve çarşaflı vatandaşlarımızı takip ediyordu. Üniversite kapılarında 'ikna odaları' adı altında psikolojik baskı uygulanıyordu. İmam hatiplilerin üniversiteye girişini engellemek için katsayı uygulaması getirildi, imam hatiplerin ortaokul bölümleri kapatıldı. Bu ülke, o dönemin baskı ve yasaklarını çok acı bir şekilde yaşadı" ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
DEM Parti heyeti, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’nda üçüncü kez bir görüşme gerçekleştirmişti. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde gerçekleşen bu görüşmeye DEM Parti’den Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Ahmet Türk, Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan da dahil olmak üzere yedi kişilik bir heyet katılmıştı.
İstanbul’a dönen DEM Parti heyeti, Öcalan’ın mesajını kamuoyu ile paylaşmıştı. Açıklamada Öcalan, "Kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Tüm sorumluluğu alıyorum" ifadelerini kullanmıştı. Açıklamanın hemen öncesinde, Öcalan’ın İmralı’da çekilen son fotoğrafı da paylaşılmıştı.
Bakmadan Geçme
