- Haberler
- Siirt Haber
- Devlet Malı Milletindir: Siirt'te Açık İhale Olmadan Kamu Projesi ve Kamu Alımı Olmaz!
Devlet Malı Milletindir: Siirt'te Açık İhale Olmadan Kamu Projesi ve Kamu Alımı Olmaz!
Siirt'te kamu yatırımlarındaki durgunluk ve doğrudan temin uygulamaları, açık ve şeffaf ihale talebini yeniden gündeme taşıdı.
17 Mayıs 2024 Cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tasarruf Tedbirleri Genelgesi, kamu kaynaklarının verimli kullanılması adına önemli bir adım olarak değerlendirildi. Ancak uygulamadaki eşitsizlik ve bazı illerdeki farklı tutumlar, Siirt özelinde ciddi soru işaretlerine neden oldu.
Çevre İller İhale Yaparken, Siirt Sessizliğe Büründü
Genelgenin yayınlanmasının üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen Batman, Mardin, Diyarbakır gibi çevre illerde kamu yatırımları devam etti, birçok proje için ihale ilanları yayımlandı. Siirt’te ise neredeyse tam bir durgunluk hâkim. Kurumlar yatırım yapmaktan geri duruyor, kamu projeleri askıya alınıyor ya da sessiz sedasız doğrudan temin usulüyle gerçekleştiriliyor.
Bu durum Siirt halkı ve yerel tüccar açısından büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Kamu yararı gözetilmeden yapılan uygulamalar; şeffaflıktan uzak, rekabetten yoksun ve yerel ekonomiye katkı sağlamayan sonuçlar doğuruyor.
Açık İhale Şart: Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Talebi
Siirt'te kamu kurumlarının ihale süreçlerini doğrudan temin yöntemiyle yürütmesi, kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığına dair güçlü bir algı yaratıyor. Yerel iş dünyası, kamu hizmetlerinin açık ve rekabetçi ihale usulleriyle, Siirtli tüccarın ve vatandaşın menfaati gözetilerek yapılmasını istiyor.
Açık ihale; sadece bir prosedür değil, aynı zamanda şeffaflık, hesap verebilirlik ve kamu vicdanının rahatlatılması açısından da temel bir ilkedir. Devlet malı, bir kişinin değil, tüm milletin ortak değeridir. Bu değeri korumak yöneticilerin asli görevidir.
Yöneticiler Sorumluluk Almıyor mu?
Tasarruf genelgesinin arkasına sığınıp proje üretmeyen, adım atmayan ve çözüm üretmeyen bazı yerel yöneticilerin bu tavrı, kamuoyunda “Siirt’te yöneticiler basiretli değil mi?” sorusunu gündeme getiriyor. Vatandaşların aklına şu düşünceler geliyor:
Bu makamlar sadece imza atmak ve yazı yazmak için mi var?
Siirt’in geleceği için kim risk alacak, kim sorumluluk üstlenecek?
Bu şehir neden hep geri planda kalıyor?
Bu Memleket Bizim, Sorumluluk da Bizim
Bu şehir bizim. Siirt'in kalkınması, güzelleşmesi bizim çabamızla, gayretimizle mümkün. Günü kurtaran değil, geleceği planlayan bir bakış açısına ihtiyacımız var. Kamuda görev alan herkesin; Siirt’e karşı vicdani, ahlaki ve idari bir sorumluluğu vardır.
Tasarruf tedbirleri elbette gerekli. Ancak bu tedbirlerin adil, dengeli ve yapıcı bir şekilde uygulanması şart. Tasarruf tedbirleri yalnızca Siirt’e uygulanıyorsa, bu bir tasarruf değil, ihmal olur.
Artık herkesin taşın altına elini koyma zamanı. Memleketimize ihanet etmeyelim; çünkü başka Siirt yok.
Bakmadan Geçme





