Erdoğan konuşmasında "Toplam yatırım tutarı 2 milyar 250 milyon TL'yi bulan konut ve dükkanların İzmir'e hayırlı olmasını diliyorum." dedi. Erdoğan, "Ne yaparlarsa yapsınlar bizi üretim, istihdam ve cari denge odaklı ekonomi programımızdan geri döndüremeyecekler" dedi. Erdoğan, "Bu faizler düşecek, düşecek. Biz yüksek faize halkımızı da çiftçimizi de ezdirmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"EKONOMİ PROGRAMIMIZDAN GERİ DÖNMEYECEĞİZ"
- Ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Biz tüm bu süreçte verdiğimiz mücadelede her şeyi çalıştık, çabaladık ama bir şeyi hiç aklımızdan çıkarmadık. Demokraside, özgürlüklerde, sanayide, ticarette, diplomaside, güvenlikte hayata geçirdiğimiz atılımları ekonomide de gerçekleştirerek milletimizin refahını artıramazsak kazanımlarımızı kalıcı kılamazdık.
En önemli vesayet aracı olarak kullanılan IMF reçetelerini bir kenara bıraktık. IMF'yi bu ülkeden kim çıkardı. CHP'nin parti sözcüsü IMF ile kol kola geziyor. Onlar IMF'nin dilinden anlıyor. Biz ise 23.5 milyar dolar IMF'ye borç vardı Mayıs 2013'te parasını ödedik gönderdik.
Merkez Bankasının döviz rezervi 27.5 milyar dolardı, Şimdi 127 milyar dolar. Milleti açlığa işsizliğe fakirliğe mahkum eden IMF reçeteleri yerine kendi kalkınma ve ekonomi programımızın altyapısını inşaya başladık.
Ne zaman biz 23.5 milyar doları IMF borcunu kapatıp bir daha bu kuruluşta anlaşma yapmayacağımızı ilan ettik o günden beri başımız beladan kurtulmadı. Boş durmuyorlar.
Ülkemizdeki mandacı iktisatçı ve mandacı siyasetçiler ise Türkiye'nin Cumhuriyet tarihindeki en büyük ekonomik kurtuluş mücadelesini tam tersi gibi göstermeye çalışıyorlar. Yıllarca ülkemize dayatılan para ve maliye politikalarının insanımızı işsiz, şirketlerimizi karsız, devletimizi gelirsiz bıraktığını gözlerden saklamak isteyen bu mandacılar var güçleriyle üzerimize gelmeye çalışıyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar bizi; üretim, istihdam ve cari denge odaklı bu ekonomi programımızdan döndüremeyecekler.
Yüksek faizi enflasyonu ve kur tuzaklarını ülkemizin kaderi gibi görenlerin teslimiyetçiliği öğretilmiş bir çaresizliktir.Biz savunma sanayinden sağlığa kadar bu öğrenilmiş çaresizlik sendromunu aşarak nasıl ülkemizi en ileri seviyeye getirdiysek
Ekonomi politikalarında da aynısını Allah'ın izniyle başaracağız. Yatırım, istihdam, üretim ve bu politikaların alt yapısını 19 yıldır inşa ediyoruz.