Eski Cumhurbaşkanı Gül Suskunluğunu Bozdu

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uzun süren suskunluğunu Tunus'ta bozdu. Katıldığı panelde bir konuşma gerçekleştiren Gül, yönetimlerde demokrasinin önemine vurgu yaparken "Demokrasi, güçlü lider ve güçlü partinin gölgesinde kalmamalı" dedi.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah GülTunus'ta katıldığı panelde demokrasinin önemine ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında otoriter rejimlerin sürdürülebilir olmadığını söyleyen Gül, "Yönetimde, kötüye kullanımı önlemek için güçlerin ayrılması, kontrollerin ve dengelerin uygun olduğu kurumsal yapıyla güvence altına alınmalıdır. Bu, demokrasinin güçlü partilerin veya liderlerin gölgesi altına düşmesini engellemek için bir gerekliliktir" dedi.

Tunus'a bir ziyaret gerçekleştiren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ziyareti esnasında düşünce kuruluşu "The Arab Institute of Business Leaders – IACE"ın düzenlediği "Teşebbüs ve Devletin Yeni Rolü" başlıklı etkinliğe katıldı.

Gül, Tunus Eski Cumhurbaşkanı Mohamed en-Nasır, Tunus Başbakanı Yusuf Şahid ve Yunanistan Eski Başbakanı Aleksis Çipras'ın da yer aldığı açılış oturumunda, etkin ve demokratik devletin inşası üzerine bir konuşma yaptı.

"KAZANAN HER ŞEYİ ALIR MANTIĞI DEMOKRASİYE ZARAR VERİR"

Konuşmasında demokratik öneme vurgu yapan Gül, "Tunus'un demokrasi yolunda attığı adımlar ve yolda kazanılan kazanımlar övgüye değer. Ancak, takdir edeceğiniz gibi, gerçek bir demokrasinin kurulması kısa sürede gerçekleşemez. Demokratik kültürün kök salması için idari, yasal ve yapısal reformlara ek olarak, insanların kafasında bir dönüşüm şarttır" dedi.

Gül, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Bu bağlamda, demokrasiden ne anladığımız konusunda net olmalıyız. Her şeyden önce, demokrasi oy sandığına indirgenemez. 'Kazanan her şeyi alır' mantığı, seçimi kazanan her ne isterse yapabilir, bir ülkenin demokratik kalkınmasına zarar verir."

"DEMOKRATİK BİR HÜKÜMET AZINLIK GRUPLARINA DA SAYGI DUYMALI"

Demokrasilerin çoğunlukçu değil çoğulcu olması gerektiğini vurgulayan 11. Cumhurbaşkanı, "Demokratik bir hükümet, yalnızca çoğunluğun taleplerine ve haklarına değil, aynı zamanda azınlık gruplarına ve kimliklerine de saygı duymalıdır.

Bu bağlamda, gerçek bir demokrasi, temel insan haklarının ve özgürlüklerinin evrensel standartlarla uyumlu olduğu, hukukun üstünlüğü ilkesinin her şeyden önce tutulduğu ve toplumun farklı kesimlerinin temsil edildiği ve katılma fırsatına sahip olduğu bir sistemdir" dedi.

Bakmadan Geçme