Hazine ve Maliye Bakanlığı, iç borçlanmaya gidecek
Hazine ve Maliye Bakanlığı, ocak-mart döneminde 120,7 milyar liralık iç borç servisine karşılık, 142,5 milyar liralık iç borçlanmaya gidecek.
Bakanlık, ocak-mart dönemine ilişkin iç borçlanma stratejisini açıkladı.
Buna göre Hazine, söz konusu dönemde 120,7 milyar liralık iç borç servisine karşılık, 142,5 milyar liralık iç borçlanma gerçekleştirecek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, ocakta 55 milyar lira, şubatta 40 milyar lira ve martta 47,5 milyar lira iç borçlanmaya gidecek.
Bakanlığın ocak-mart dönemi iç borçlanma stratejisinde, ocak ayında 46,3 milyar liralık iç borç servisine karşılık 55 milyar liralık, şubatta 32,5 milyar liralık iç borç servisine karşılık 40 milyar liralık, martta 41,9 milyar liralık iç borç servisine karşılık 47,5 milyar liralık iç borçlanma yapılması öngörülüyor.
18 tahvil ihalesi düzenlenecek
Ocak ayındaki iç borçlanmanın 49,1 milyar lirasının piyasadan, 3,3 milyar lirasının kamuya satışlardan, 2,6 milyar lirasının doğrudan satışlardan, şubat ayındaki iç borçlanmasının 34 milyar lirasının piyasadan, 3,6 milyar lirasının doğrudan satışlardan, 2,4 milyar lirasının kamuya satışlardan, mart ayındaki iç borçlanmanın ise 44,8 milyar lirasının piyasadan, 2,7 milyar lirasının kamuya satışlardan oluşması bekleniyor.
Bu dönemde 18 tahvil ihalesi düzenlenecek, 3 hazine bonosunun yeniden ihracı ve 2 kira sertifikasının doğrudan satışı gerçekleştirilecek.
Ocakta 54,8 milyar liralık, şubatta 47,5 milyar liralık ve martta 88,5 milyar liralık ödeme yapılacak. Bu ödemelerin 70,1 milyar lirası dış borç servisinden oluşacak.
İç Borçlanma nedir?
Devletin, hazine bonosu ve devlet tahvili gibi araçlarla yurtiçine borçlanmasına iç borçlanma denir.
İç borç stoğu, kamu sektörü borçlanma gereksiniminin yüksek düzeyde seyretmesi halinde, sürekli olarak artış gösterir.
İç borç stoğunu oluşturan kalemler şunlardır:
– Devlet Tahvili: Vadesi 1 yıl ya da daha fazla olan kamu menkul değerleridir. Bir yıldan uzun vadeli devlet tahvillerinde, nominal faiz oranları ihale ile belirlenmektedir.
– Hazine Bonosu: Vadesi 12 aydan az olan, faiz ödemelerinin bulunmadığı kamu menkul değerleridir. İhraç anında iskonto ile satılıp, vade sonunda nominal değerle satın alınmaları nedeniyle; vade sonundaki ödeme, anapara artı faizi kapsar.
Hazine bonolarına yönelen talep, gecelik faizlerin yükseldiği dönemlerde, repo ve ters repo işlemlerindeki artışa paralel olarak artmaktadır.
– Kısa Vadeli Avans: Avans kullanma maliyeti; hükümetler tarafından, iç borçlanmaya kıyasla, daha uygun görüldüğü için tercih edilmektedir. Hazine’nin Merkez Bankası’ndan çektiği kısa vadeli avansın net bakiyesi de iç borç kalemleri arasında yer almaktadır ve avans kullanımının olumsuz etkileri, iç borçlanmaya göre daha kısa bir sürede ortaya çıkmaktadır.
Kamunun gerçekleştireceği maaş ve benzeri ödemeler, kamu gelirleri ile karşılanmadığında; hazine bu kaynağa başvurmaktadır. Ancak, bu kaynağın sıklıkla kullanılması, dolaşımdaki para tutarının artışına yol açmaktadır.
– Konsolide Borç: Konsolide borçların bir bölümü, Merkez Bankası’nın Hazine’ye döviz ve altın işlemlerinden ortaya çıkan zararlarının Hazine tarafından üstlenmesiyle ortaya çıkmaktadır. Hazine’nin ödemek zorunda olmadığı ve genellikle faiz tahakkuk ettirilmeyen bir borç kalemi olup, bir bölümü KİT’lere finansman sağlamak için çıkarılan tahvillerin konsolidasyonundan kalmıştır.