• Haberler
  • Bölge
  • HÜDA PAR'dan Kürt Meselesine 15 Maddelik Çözüm Önerisi

HÜDA PAR'dan Kürt Meselesine 15 Maddelik Çözüm Önerisi

HÜDA PAR, Diyarbakır'da düzenlediği 'Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı' sonrasında, sorunun çözümüne ilişkin 15 maddelik öneri içeren bir sonuç bildirgesi yayımladı. Parti, Kürt meselesinin yalnızca bir güvenlik sorunu olmadığını, hukuki, siyasi, ekonomik ve uluslararası boyutları olan çok yönlü bir konu olduğunu vurguladı.

Anayasal Güvence ve Anadilde Eğitim Talebi

HÜDA PAR, Kürtçenin anayasal güvence altına alınmasını ve anadilde eğitim önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti. Parti, eşit vatandaşlık temelinde yeni bir anayasanın hazırlanması gerektiğini belirtti.

Tarih Kitapları ve Resmi İdeoloji Değiştirilmeli

Parti, resmi ideolojinin tarih kitaplarındaki etkisinin kaldırılmasını ve Kürt-Türk birlikteliğinin tarih kitaplarında doğru şekilde işlenmesini önerdi.

Kürtler Arasındaki Sınırlar Sembolik Hale Gelmeli

HÜDA PAR, Kürtleri bölen Sykes-Picot sınırlarının sembolik hale gelmesini ve Kürtler arasındaki insani, ekonomik ve kültürel bağların güçlendirilmesini istedi.

Resmi İdeoloji ve Asimilasyon Politikalarına Son Verilmeli

Parti, devletin geçmişte yapılan hatalar için özür dilemesi gerektiğini ve darbe anayasasının değiştirilerek ırkçı ve dışlayıcı ifadelerin tüm mevzuattan çıkarılmasını talep etti.

Kürt Sorununun Çözümü İçin Siyaset ve Diyalog Öne Çıkmalı

HÜDA PAR, silahlı yöntemlerin çözüm getirmediğini belirterek, sorunun çözüm adresinin siyaset kurumu olduğunu ve siyasi yollarla çözüm sürecinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Sonuç bildirgesinin tamamı ise şöyle:

“Bizler, yeni yüzyılda Kürt Meselesinin çözümü için aşağıdaki tespit ve çözüm önerilerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz:

  • Kürt meselesi, yüz yıldır çözüm beklemektedir. Çözümsüz kalması halinde gelecek nesillerin heba olmasına sebep olacaktır. Bir yüzyıl daha kaybedilmemeli, barış ve adalet ile yepyeni bir yüzyıl, birlikte inşa edilmelidir.
  • Kürtler, mevcut çatışmaların en büyük mağdurudur. Bu nedenle Kürdistan’da yaşayan tüm insanlar bölgede huzur istemektedirler. Ankara’nın saadeti, Diyarbakır’ın huzuruna bağlıdır.
  • Kürtlerin hak talepleri ve hassasiyetleri dikkate alınmadan yüzyılların oluşturduğu sorunları çözmek mümkün değildir. Bu hassasiyetlerin başında İslam gelir ve İslamî değerlere aykırı hiçbir çözüm modeli Kürt halkı nezdinde karşılık bulmayacaktır.
  • Kemalist resmi ideolojinin dayatmaları neticesinde ortaya çıkan ve bugüne kadar yüz binlerce insanın ölümüne ve büyük acıların yaşanmasına yol açan silahın ve şiddetin Kürt meselesi için bir çözüm enstrümanı olmadığı bilakis bu yöntemin Kürtlerin sahip olduğu beşeri ve siyasi gücü kriminalize ettiği ortaya çıkmıştır.
  • Savaş baronlarına ve askeri vesayetten yana olanlara bir daha fırsat verilmemelidir. Silahı bir çözüm yöntemi olarak gören anlayış, başta siyaset kurumunun tüm bileşenleri olmak üzere toplumun tamamı tarafından mahkûm edilmelidir. Kürt meselesinin çözüm adresinin siyaset kurumu olduğu asla unutulmamalı, siyasi yollarla yürütülen çalışmalar desteklenmelidir.
  • İç cephenin güçlenebilmesi için ulusçu resmi ideolojinin inkâr ve asimilasyon politikaları tamamen terk edilmelidir. Ayrımcılığın sonlandırılması için yasal ve anayasal düzenlemeler yapılmalı, temel hak ve hürriyetler hiçbir şarta bağlanmamalı ve pazarlık konusu yapılmamalıdır.
  • Bugüne kadar edebiyatı çokça yapılan kardeşliğin artık hukuku da tahakkuk ettirilmelidir.
  • Kürtlerin büyük bir saygıyla andığı Şeyh Said–i Palevi gibi Kürt âlimlere yapılanlar başta olmak üzere bu güne kadar yapılan zulümlerden dolayı devlet adına özür dilenmeli ve mezar yerleri ivedilikle açıklanmalıdır.
  • Ülkemizde siyasal istikrarın ve birlikteliğin tahkim edilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı çatısı altında yazılan Tarih ve Edebiyat kitaplarındaki resmi ideolojinin gerçeğe aykırı tezlerinden vazgeçilmelidir. Kürtlerin ve Türklerin Malazgirt, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı gibi kritik süreçlerdeki tarihsel birliktelikleri sahih bir surette yeniden yazılmalıdır.
  • Kürtçe anayasal güvenceye kavuşturulmalı, anadilde eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Anayasada Kürtlerin yokluğu değil varlığı güvence altına alınmalıdır.
  • Bir önceki çözüm sürecinde yapılan hatalar bir daha tekrar edilmemelidir. Toplum nezdinde çözüme yönelik güveni zedeleyecek her türlü söz, tavır ve davranıştan mutlaka kaçınılmalıdır.
  • Kürt meselesinin kaynağını oluşturan Kemalist zihniyetin ürünü olan darbe anayasası değiştirilmeli ve eşit vatandaşlık temelinde yeni bir anayasa hazırlanmalıdır.
  • Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk olduğu tanımlamasından vazgeçilmelidir. Devlet diline hâkim olan ırkçı, dışlayıcı ve inkârcı söylem tüm mevzuattan, literatürden ve eğitim müfredatından çıkarılmalıdır.
  • Kürtleri birbirinden ayıran Skyes-Picot sınırları sembolik hale getirilmeli; insani, ekonomik, kültürel, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi ve sılayı rahim hukukunun yerine getirilebilmesi için gerekli bütün kolaylıklar sağlanmalıdır.
  • Kürtlerin bireysel ve toplumsal haklarının tanınması, güvence altına alınması, barışın ve adaletin sağlanması ve güçlü ortak bir geleceğin inşası için tüm taraflar gecikmeksizin sorumluluk almalıdır.”

Bakmadan Geçme

Artı Siirt Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!