Kansere Her yıl 160 Bin Kişi Yakalanıyor
Türkiye'de her yıl yaklaşık 160 bin kişi kansere yakalanıyor. Kansere neden olan faktörlerin başında sigaranın geldiğini söyleyen Doç. Dr. Serkan Keskin, bu hastalıktan korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Dünyada her yıl 17 milyon kişi kansere yakalanıyor. Ülkemizde ise bu sayının yaklaşık 160 bin civarında olduğu biliniyor. Günümüzün yaşam ve beslenme şekilleri nedeniyle bu rakamların her yıl daha da artacağı tahmin ediliyor. Son yıllarda gelişen teknoloji ile kanser tedavi yöntemlerinde sevindirici sonuçlar elde edilmeye başlansa da kanserden uzak durmanın en önemli yolu kansere neden olan faktörlerden uzak durmaktan geçiyor.
Kanserden korunma yolları hakkında bilgi veren Memorial Şişli Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serkan Keskin, kansere neden olan faktörlerin başında sigaranın geldiğini söyleyerek, "Her türlü tütün mamulüne maruz kalmak başta akciğer olmak üzere, mesane, böbrek, pankreas, meme kanseri riskini artırmaktadır. Nargile, puro, pipo gibi toksik maddelere maruz kalmak da riski artırmaktadır" dedi.
Beslenme tarzının ve zamanının da önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Serkan Keskin, "İdeal kilonun sağlanması ve idame ettirilmesi birçok kanser çeşidi için riski azaltmaktadır. Bunların başında meme ve kolon kanseri gelmektedir. Tek yönlü beslenmeden kaçınılmalıdır. Et, süt, tahıl, meyve, sebze ve yağ olmak üzere tüm besin gruplarından gün içinde uygun miktarlarda tüketilmelidir. Deniz ürünleri, zeytinyağı, sebze ve meyveler bu noktada önemlidir. Kanserden korunmada posa alımı çok önemlidir. Bu sebeple beyaz ekmek yerine çavdar, kepek veya tam buğday ekmeğini tercih edilmelidir. Kabuklarıyla yenebilen meyveler soyulmalıdır. Aşırı şeker tüketimi kilo alımına neden olarak kanser riskini artırmaktadır" ifadelerini kullandı.
"KISA MESAFELERDE ARAÇ KULLANMAYIN"
Düzenli egzersizin önemine değinen Doç. Dr. Keskin, "Günlük fiziksel aktiviteler artırılmaya özen gösterilmelidir. Haftada en az 3 gün 30 dakika spor yapılması sağlıklı bir yaşam için önemli koşullardandır. Sağlıklı spor yapmak için yürüyüş ve yüzme önerilmektedir. Spor yaparken aşırı zorlamadan kaçınılmalıdır. Kısa mesafelerde araç kullanılmamalıdır" dedi.
Doç. Dr. Keskin tavsiyelerine şöyle devam etti:
"Alkol, çay ve kahvenin aşırı miktarlarda tüketilmesi riski artırmaktadır. Alkolün meme, pankreas ve diğer kanser türleri için bir risk faktörü olduğu bilinmektedir. Günlük tuz tüketimi de 5 gramın altında olmalıdır. Salamura, turşu gibi tuz oranı yüksek yiyeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Salam, sosis ve tütsülenmiş yiyecek gruplarından mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Özellikle yaz mevsiminde direkt güneş ışığından kaçınılmalıdır. Cilt kanseri riskini artırmaktadır. Yüksek faktörlü cilt koruyucu kremlerin kullanılması bu noktada önerilmektedir. Elektromanyetik radyasyondan korunun. Özellikle beyin gelişiminin henüz tamamlanmadığı 12-13 yaşına dek çocuklarınızı cep telefonlarından uzak tutun. Erişkinlerin de günde en fazla 30 dakika ve kulaklıkla cep telefonu kullanması önerilmektedir. Beyin kanseri riskini artırdığına dair çalışmalar bulunmaktadır."
"STRESTEN UZAK DURUN"
"Eğer yaşamınızda ciddi stres oluşturan bir faktör varsa, uzak durun" diye konuşan Doç. Dr. Keskin, "Araştırmalar kansere yakalanan kişilerin yoğun stres altında olan kişiler olduklarını doğrulamıştır. Bu nedenle düzenli spor yapabilir, seyahat edebilir, hobiler edinilebilirsiniz. Sanatla ilgilenebilir, çeşitli sosyal faaliyetlerde bulunulabilirsiniz" şeklinde açıklamada bulundu.
"ERKEN TANIDA TAM İYİLEŞME ORANI YÜZDE 100'E YAKIN"
Erken tanıda tam düzelme oranının yüzde 100'e yakın olduğunun altını çizen Doç. Dr. Keskin, "Düzenli tarama programlarına katılın. Meme, kolon, prostat, serviks, akciğer kanseri gibi kanserler tarama ile erken tanısı konulan kanserlerin başında gelmektedir. Unutmayın erken tanı konulan kanserlerde tam düzelme oranı yüzde 100'e yakındır. Kanserin en önemli nedenlerinden birisi de genetik faktörlerdir. Eğer ailede veya kişinin kendisinde kanser hikayesi var ise tarama programlarına erken yaşlarda başlanması, genetik danışmanlık alması, koruma yöntemlerine ilaç veya yaşam tarzı ile başlanması önemlidir" dedi.
KİMYASALLARA DİKKAT
Çeşitli kimyasal ve endüstriyel maddelerden uzak durulması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Keskin, "Özellikle işyerinde kimyasal maddelere, boya maddelerine ve asbest, silika, kömür gibi endüstriyel tozlara maruz kalınıyorsa risk artmış demektir. Saç boyaları kan ve kemik iliği kökenli kanserlerde rol oynamaktadır. Organik olmayan gıda maddelerinde yüksek oranda kimyasal olduğunu unutmayın. Mevsim sebze ve meyvelerini tüketin. Trafikte uzun zaman geçiriliyorsa; başta dizel egzozları olmak üzere kansere neden olan birçok gaza maruz kalındığı unutulmamalıdır" dedi.