Katarakt Ameliyatı Nasıl Yapılır ve Riskleri Nelerdir? Siirt Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Açıkladı

Katarak ameliyatıne risklerine dair açıklamalarda bulunan Siirt Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Şaban Kılıç, çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde ve tüm yaş guruplarında katarak hastalığı ile karşılaşılabileceğini ifade etti.

Katarak Nedir sorusuna cevap veren Kılınç, şu açıklamada bulundu. “

Bu Habere de Bak

Siirt Güres Caddesinde Otomobilin Çarptığı Kız Çocuğu Yaralandı!

Katarak, halk arasında göze perde inmesi şeklinde tabir edilen normal insanlarda bulunan merceğin şeffaflığını yitirerek matlaşması durumuna denmektedir. Yaşlılarda en sık görülen görme kaybının geri dönüşümü olabilen görme kaybı en sık nedenleri arasında yer almaktadır.” 

Katarak hastalığının tedavi yönetimine ilişkin konuşan Kılınç, Katarak hastalığını tek tedavi yönteminin cerrahi olduğunu belirtti.

Katarak rahatsızlığının ameliyat dışında hiçbir tedavi yöntemi bulunmadığını söyleyen Kılıç, “Katarakt hastalığının damla, hap ile tedavisi mümkün değildir. Tek yöntem cerrahi FAKO dediğimiz yöntem uygulanmaktadır. Bir cihazla gözün içerisine girilen ultrason enerjisi yardımıyla matlaşmış olan merceğin göz içerisinden çıkarılması ve yerine yapay mercek yerleştirilme olayıdır. Katarakt ameliyat süresi hastadan hastaya değişmekle beraber 15 dakika ile yarım saat arasında sürebilmektedir. Cerrahın deneyimi, hastanın katarakt özelliği bu süreyi etkileyebilmektedir. Hastalar aynı gün içinde taburcu olmaktadır. Birinci gün, birinci hafta ve birinci ay olmak üzere kontrollere çağrılmaktadırlar. Ameliyat sonrası gözün iyileşme süresi bir ayı bulmaktadır. Bir ay sonrası eğer gerekiyorsa hastalara gözlük tedavisi verilerek takibi sağlanmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Katarakt ameliyatının riskleririnin olup olmadığını sorusuna cevap veren Kılınç, "Her ameliyat gibi katarakt ameliyatınında risk taşıdığına dikkat çekti.

Ameliyatta oluşabilecek tüm risklerin gelişen teknoloji ile en düşük seviyeye indirgendiğini belirten Kılınç, şunları söyledi:

“Her ameliyatta olduğu gibi katarakt ameliyatında da riskler vardır anacak günümüz şartları, mevcut teknolojik cihazlarla, cerrahi deneyimlerle miliminize edilmiştir. Sık karşılaşılmıyor ama komplikasyon riski göz ardı edilmiyor. Cerrahi sırasında mercek düşebiliyor, bağlar kopabiliyor. Mercek konulamıyor ve afakt dediğimiz göz içi merceksiz kalabiliyor. Daha sonra ikinci bir ameliyat söz konusu olabiliyor, Göz içerisinde kanama, ilerleyen dönemde yırtık oluşabiliyor. Endoftami dediğimiz göz içi enfeksiyon çok korktuğumuz bir durum, hastada körlükle sonuçlanıyor.”

Genellikle katarakta bağlı görme düzeyi düştüğünde veya hastanın görmesinden rahatsız olduğunda katarakt ameliyatı yapılmasının uygun olacağını söyleyen Kılıç, “Her katarakt hastasını ameliyat etmiyoruz. Bazı katarakt türleri vardır çok azdır ama hastayı ileri derecede şikâyete yol açıyordur, biz bunlara ameliyat önerebiliyoruz. Bazen de ileri derecede katarakt vardır ama hasta günlük hayatında bir şikâyet yaşamıyordur, hasta ameliyat olmayabiliyor. Katarak acil ameliyat olmayı gerektirecek bir hastalık değil. Bazen katarak çok ileri boyutta olup, içindeki materyallerin dağılmasıyla bir takım hastalıklara yol açabilir. Bu tür durumlarda acil ameliyat olması gerekir. Görme keskinliğini düşürmüş ise, günlük yaşamda sıkıntı yaratıyorsa ve bizim bir takım hastalıların takip ve tedavisini engelleyecek durum söz konusu ise katarakt ameliyatını yapmaktayız.”dedi.

"Katarak hastaları tedavilerini geciktirmemeli"

Katarak hastalarının tedavi noktasında gecikmemeleri gerektiğine dikkat çeken Kılıç, “Katarakt çok geciktiği zaman risk oranları çok fazla artmaktadır. Katarakt sertleşince cerrah olarak zorlanmakta ve hastanın gözünde de ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Mümkün mertebe katarakt olan hastalar görme düşmesi olmuşsa ve doktor da ona ameliyat olması gerektiğini söylemişse mutlaka geciktirmeden katarakt ameliyatı olmalıdır.” önerisinde bulundu.