- Haberler
- Siyaset
- Kılıçdaroğlu: Ekiplerimiz, yatırımcılar, taze para hazır sonsuza kadar krizi bitirecek bir vizyon açıklayacağız, 3 Aralık'ı bekleyin
Kılıçdaroğlu: Ekiplerimiz, yatırımcılar, taze para hazır sonsuza kadar krizi bitirecek bir vizyon açıklayacağız, 3 Aralık'ı bekleyin
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'Emin olun çok güzel şeyler açıklayacağız. Vizyonumuz hazır, 3 Aralık'ı bekleyin ve asla unutmayın, geliyor gelmekte olan' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi ile el sıkışması hakkında konuştu. Erdoğan'ın önceki yıllarda Sisi için söylediklerini hatırlatan CHP lideri, "Erdoğan'ın benim zoruma giden tarafı TC devletini temsil etmesidir. Ne demektir tükürdüğünü yalamak... Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Bütün dünya gülüyor.Türkiye'nin itibarı böyle sarsılmamalı!" ifadelerini kullandı.
Vatandaşlara seslenen CHP lideri, "Birlikte olmak, birlikte çalışmak, birlikte düşünmekten, beraberlikten yanayız. Ayrışmanın hiç kimseye bir faydası yok. Huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kimsenin yaşam tarzını siyasete malzeme etmek istemiyorsanız çok açık ve net söylüyorum oyunuzu bize vereceksiniz. Bu ülkede barışın, huzurun adresi biziz. Kavgayı değil kucaklaşmayı savunan biziz" diye konuştu. Kılıçdaroğlu geçmişte AKP ve MHP'ye oy veren vatandaşlara da "Türkiye’nin bu gidişinden memnun değilseniz, sandığa gittiğinizde oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız. Kendiniz için değil, evlatlarınız için, Türkiye için değiştirmek zorundasınız" çağrısını yaptı.
Öte yandan Kılıçdaroğlu ABD ve İngiltere ziyaretlerini hatırlatarak 3 Aralık'a işaret etti; "Emin olun çok güzel şeyler açıklayacağız. Belli aralıklarla bir krize giren bir Türkiye değil, sonsuza kadar krizi bitirecek bir vizyon açıklayacağız. Sonsuza kadar bu krizleri bitirmemiz lazım. Siyaset kurumu da bunun gereğini yapmalı. O nedenle gittim. Vizyonumuz hazır 3 Aralık. Ekiplerimiz, yatırımcılar hazır, taze para da hazır. Türkiye’yi bu beladan sonuna kadar kurtaracağız. Geliyor gelmekte olan" sözlerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Sağdan soluna kadar bütün vatandaşlarıma saygı ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Biz beraber olmaktan yanayız. Birlikte olmak, birlikte çalışmak, birlikte düşünmekten, beraberlikten yanayız. Ayrışmanın hiç kimseye bir faydası yok. Huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kimsenin yaşam tarzını siyasete malzeme etmek istemiyorsanız çok açık ve net söylüyorum oyunuzu bize vereceksiniz. Bu ülkede barışın, huzurun adresi biziz. Kavgayı değil kucaklaşmayı savunan biziz.
AKP ve MHP'ye oy verenlere: Türkiye’nin bu gidişinden memnun değilseniz, oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız
Siyasetin kör kuyusuna ülkeyi sokamazsınız. Siyasetin kör kuyusuna soktuğunuz andan itibaren aynı toplumu bir kavga ortamına ittiğiniz zaman huzur bırakmazsınız. İnsanların farklı düşünceleri olabilir. İstişare dediğimiz kavramın temelinde de bu yatar zaten. boşuna mı demiş atalarımız akıl akıldan üstündür diye. Oturalım konuşalım ama konuşamayan, dertleşemeyen bir Türkiye var. Türkiye’yi buradan çıkartmak zorundayız. Geçmişte iktidar veya MHP’ye oy vermiş kardeşlerim olabilir. O kardeşlerime bir şey diyorum, Türkiye’nin bu gidişinden memnun değilseniz, sandığa gittiğinizde oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız. Kendiniz için değil, evlatlarınız için, Türkiye için değiştirmek zorundasınız.
"Terör kimden, nereden gelirse gelsin, hangi amacı taşırsa taşısın hep beraber karşı çıkmak zorundayız"
"Bu coğrafyada terörden en büyük acıları yaşayan Türkiye’dir. Türkiye’yi bu girdaptan çıkartmak zorundayız, sağlıklı politikalarla. Ve bunu kendi özgür irademizle yapmak zorundayız. Terör bir insanlı suçu bunu bütün dünyaya anlatmak zorundayız. Terör iç politika malzemesi olamaz zaten. olmamalıdır da. Dolayısıyla terör bir insanlık suçuysa ve hepimiz insana saygı duyuyorsak o zaman terör konusunda beraber olmak zorundayız. Terör kimden nereden gelirse gelsin hangi amacı taşırsa taşısın hep beraber karşı çıkmak zorundayız. Kısır tartışmalarla terörüz yanındaymış, karşısındaymış gibi algı yaratmanın Türkiye’ye hiçbir faydası yoktur. Tam tersine terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürersiniz. Onlar zaten toplumu bölmek istiyorlar. Biz halkın partisiyiz biz ülkemizi yeniden inşa etmek, terörden uzak bir Türkiye olsun istiyoruz.
"Bu terörist sınırdan nasıl geçti?"
"Güvenlik güçlerine teşekkür ediyoruz hemen yakalandılar ama asıl sorulması gereken soruyu daha sormadık. Bu terörist sınırdan nasıl geçti? Kim geçirdi onu sınırdan? O bölgede sürekli alan çalışması yapıldığı yazılıp söyleniyor. Nasıl oluyor da TC devletinin sınırları yol geçen hanına dönüyor? Siz bu soruyu kendinize sormaz ve gerekli önlemleri almazsanız teröristlere kapıyı aralamış olursunuz. Daha pek çok uyuyan hücrenin olduğu yazılıyor çiziliyor. Teröristler aramızda geziyor. Ayakkabı numarasına kadar biliyorsanız bu nasıl oluyor arkadaş? Önlem alacaksınız kardeşim! Siz önlem aldınız da biz karşı mı çıktık? Bu belaya karşı ciddi önlemler alın diyoruz.
"Tonlarca uyuşturucu bu ülkeye nasıl gidiyor?"
"Uyuşturucu teröristleri de var aramızda. Yüz binleri zehirliyorlar. Onların teröristten ne farkı var? Tonlarca uyuşturucu bu ülkeye nasıl gidiyor? Devleti yöneten birisi uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirir mi Allah aşkına! Türkiye öyle bir noktaya geldi ki uyuşturucu baronlarının hesaplaştığı ülkeye döndü.
"Terör konusunda birbirimizi suçlamamız değil, akılcı politikalar üretmemiz lazım"
"Terör konusunda birbirimizi suçlamamız değil, akılcı politikalar üretmemiz lazım. Bugüne kadar doğru dürüst akılcı politikalar üretilmedi. Rahmetli Ecevit iktidarı teslim ettiğinde terör bitmişti zaten. Nasıl oldu da bu kadar yeniden dallandı budaklandı? terörle mücadele ediyorum acaba buradan oy devşirebilir miyim. bu iş oy işi değil öyle bakarsanız çözemezdiniz. bu bir ,insanlık suçuyla ilgili bir iş. o kadar büyük açmazlarla karşı karşıyayız ki çözülmesi lazım bunların.
"Sorumlu yok!"
"Biri bir devleti suçlarken terör odağı diye, öbür aynı kişi aynı devletin başkanını karşılıyor, taziyesini kabul ediyor. Nasıl bir anlayıştır bu! Böyle devlet yönetilmez. Maden faciası oluyor sorumlu yok. Tren kazası oluyor sorumlu ortada yok. Terörist gelmiş geziyor, sorumlu yok. Devletin adaletle yönetilmesi elzemdir.
Kemerburgaz tepkisi: O üç beş kişinin de Allah belasını versin; ağaca kıymayın ya!
"Hepimiz kentlerde yaşıyoruz kırsalda yaşayanımız çok az artık. Nerede yaşarsak yaşayalım doğanın parçasıyız. Siz kentin yeşil alanlarını beton ormanlarına döndürürseniz bu olmaz! Gidiyorsunuz İstanbul’da Kemerköy’de büyük bir alanı imara açıyorsunuz. Niye kardeşim? Bu İstanbul’dan hala ama hala intikam almaktan vazgeçmediniz mi ya! Ranttan vazgeçmediniz mi ya! Para gözünüzü doyurmadı mı ya! Rant, rant, rant nereye kadar? Bu kadar parayı mezara götürmeyeceksiniz. Kefenle gideceğiz. İstanbulluya acıyın. Yeşil alan yapmak için çaba harcanıyor. Hala vermişler müteahhitlere orayı imara açacaklar. Niçin? çok pahalı daireler olacak. Az kaldı iktidar olduğumuzda ben onlara göstereceğiz! Dünya kadar sorun var, üç beş kişi kazanacak diye bunun hesabını yapıyorlar. Ya o üç beş kişinin de Allah belasını versin ya. Ağaca kıymayın ya! Bütün bunları yaparken devletin polisini kullanıyorlar. Polis bizim polisimizdir, rantiyecinin polisi değildir! Devletin polisini bir avuç rantiye için kullanıyorsunuz. Hiç kimse merak etmesin değiştireceğiz.
İntihar eden öğretmenin mektubunu gösterdi: Bir öğretmeni bu hale düşürmek 21. Yüzyılın Türkiye’sine yakışır mı?
24 Kasım öğretmenler günü. Gazi Mutafa kemal en çok eğitime önem vermiştir. Çünkü bağımsızlığımızı ilan ettiğimizde okuma yaşı yüzde 8’lerdeydi.millet mekteplerinden başlayarak eğitime çok önem verdi. Kendisi de 24 kasımda baş öğretmen olarak kabul edildi. Öğretmenlerin ciddi sorunları var. Öğretmen kardeşlerimi sınava soktular. Hiç endişe etmeyin eğer biz öğretmenleri kamuda daha güzel ve ayrıcalıklı bir sınıf haline getirmezsek görevimizi yapmamış oluruz. Öğretmenlerin tamamını yasa çıkararak ayrıcalıkla hale getireceğiz. Bir öğretmen intihar etmeden önce hazırladığı bir mektup; Feyzullah Yar. Şikâyet ediyor 7. Kattan atlıyor. Bir öğretmeni bu hale düşürmek 21. Yüzyılın Türkiye’sine yakışır mı? Çocuğunu okula gönderen hiçbir aile eğitimden memnun değil. Bunu düzelteceğiz. Sevgili anneler sizi anlıyorum, çocuklarınızı iyi eğitmek, iyi bir okula göndermek istiyorsunuz, öğretmenler çocuklarınız için çırpınsın istiyorsunuz, anlıyorum. Hiç merak etmeyin tamamını yapacağız, öğretmenleri bu ülkenin baş tacı yapacağız. hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almayacak. İkili eğitim, birleştirilmiş sınıflar, bunları bitireceğiz.Eğitim konusunda hiç kimsenin endişesi olmasın. en büyük kaynağı eğitime ayırcağız. eğitim bir ülkeye bir aileye sınıf atlatan en önemli faktördür. hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? çocuklarımız güzel okullarda iyi öğretmenler tarafından yetiştirilecek.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Sağdan soluna kadar bütün vatandaşlarıma saygı ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Biz beraber olmaktan yanayız. Birlikte olmak, birlikte çalışmak, birlikte düşünmekten, beraberlikten yanayız. Ayrışmanın hiç kimseye bir faydası yok. Huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kimsenin yaşam tarzını siyasete malzeme etmek istemiyorsanız çok açık ve net söylüyorum oyunuzu bize vereceksiniz. Bu ülkede barışın, huzurun adresi biziz. Kavgayı değil kucaklaşmayı savunan biziz.
AKP ve MHP'ye oy verenlere: Türkiye’nin bu gidişinden memnun değilseniz, oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız
Siyasetin kör kuyusuna ülkeyi sokamazsınız. Siyasetin kör kuyusuna soktuğunuz andan itibaren aynı toplumu bir kavga ortamına ittiğiniz zaman huzur bırakmazsınız. İnsanların farklı düşünceleri olabilir. İstişare dediğimiz kavramın temelinde de bu yatar zaten. boşuna mı demiş atalarımız akıl akıldan üstündür diye. Oturalım konuşalım ama konuşamayan, dertleşemeyen bir Türkiye var. Türkiye’yi buradan çıkartmak zorundayız. Geçmişte iktidar veya MHP’ye oy vermiş kardeşlerim olabilir. O kardeşlerime bir şey diyorum, Türkiye’nin bu gidişinden memnun değilseniz, sandığa gittiğinizde oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız. Kendiniz için değil, evlatlarınız için, Türkiye için değiştirmek zorundasınız.
"Terör kimden, nereden gelirse gelsin, hangi amacı taşırsa taşısın hep beraber karşı çıkmak zorundayız"
"Bu coğrafyada terörden en büyük acıları yaşayan Türkiye’dir. Türkiye’yi bu girdaptan çıkartmak zorundayız, sağlıklı politikalarla. Ve bunu kendi özgür irademizle yapmak zorundayız. Terör bir insanlı suçu bunu bütün dünyaya anlatmak zorundayız. Terör iç politika malzemesi olamaz zaten. olmamalıdır da. Dolayısıyla terör bir insanlık suçuysa ve hepimiz insana saygı duyuyorsak o zaman terör konusunda beraber olmak zorundayız. Terör kimden nereden gelirse gelsin hangi amacı taşırsa taşısın hep beraber karşı çıkmak zorundayız. Kısır tartışmalarla terörüz yanındaymış, karşısındaymış gibi algı yaratmanın Türkiye’ye hiçbir faydası yoktur. Tam tersine terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürersiniz. Onlar zaten toplumu bölmek istiyorlar. Biz halkın partisiyiz biz ülkemizi yeniden inşa etmek, terörden uzak bir Türkiye olsun istiyoruz.
"Bu terörist sınırdan nasıl geçti?"
"Güvenlik güçlerine teşekkür ediyoruz hemen yakalandılar ama asıl sorulması gereken soruyu daha sormadık. Bu terörist sınırdan nasıl geçti? Kim geçirdi onu sınırdan? O bölgede sürekli alan çalışması yapıldığı yazılıp söyleniyor. Nasıl oluyor da TC devletinin sınırları yol geçen hanına dönüyor? Siz bu soruyu kendinize sormaz ve gerekli önlemleri almazsanız teröristlere kapıyı aralamış olursunuz. Daha pek çok uyuyan hücrenin olduğu yazılıyor çiziliyor. Teröristler aramızda geziyor. Ayakkabı numarasına kadar biliyorsanız bu nasıl oluyor arkadaş? Önlem alacaksınız kardeşim! Siz önlem aldınız da biz karşı mı çıktık? Bu belaya karşı ciddi önlemler alın diyoruz.
"Tonlarca uyuşturucu bu ülkeye nasıl gidiyor?"
"Uyuşturucu teröristleri de var aramızda. Yüz binleri zehirliyorlar. Onların teröristten ne farkı var? Tonlarca uyuşturucu bu ülkeye nasıl gidiyor? Devleti yöneten birisi uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirir mi Allah aşkına! Türkiye öyle bir noktaya geldi ki uyuşturucu baronlarının hesaplaştığı ülkeye döndü.
"Terör konusunda birbirimizi suçlamamız değil, akılcı politikalar üretmemiz lazım"
"Terör konusunda birbirimizi suçlamamız değil, akılcı politikalar üretmemiz lazım. Bugüne kadar doğru dürüst akılcı politikalar üretilmedi. Rahmetli Ecevit iktidarı teslim ettiğinde terör bitmişti zaten. Nasıl oldu da bu kadar yeniden dallandı budaklandı? terörle mücadele ediyorum acaba buradan oy devşirebilir miyim. bu iş oy işi değil öyle bakarsanız çözemezdiniz. bu bir ,insanlık suçuyla ilgili bir iş. o kadar büyük açmazlarla karşı karşıyayız ki çözülmesi lazım bunların.
"Sorumlu yok!"
"Biri bir devleti suçlarken terör odağı diye, öbür aynı kişi aynı devletin başkanını karşılıyor, taziyesini kabul ediyor. Nasıl bir anlayıştır bu! Böyle devlet yönetilmez. Maden faciası oluyor sorumlu yok. Tren kazası oluyor sorumlu ortada yok. Terörist gelmiş geziyor, sorumlu yok. Devletin adaletle yönetilmesi elzemdir.
Kemerburgaz tepkisi: O üç beş kişinin de Allah belasını versin; ağaca kıymayın ya!
"Hepimiz kentlerde yaşıyoruz kırsalda yaşayanımız çok az artık. Nerede yaşarsak yaşayalım doğanın parçasıyız. Siz kentin yeşil alanlarını beton ormanlarına döndürürseniz bu olmaz! Gidiyorsunuz İstanbul’da Kemerköy’de büyük bir alanı imara açıyorsunuz. Niye kardeşim? Bu İstanbul’dan hala ama hala intikam almaktan vazgeçmediniz mi ya! Ranttan vazgeçmediniz mi ya! Para gözünüzü doyurmadı mı ya! Rant, rant, rant nereye kadar? Bu kadar parayı mezara götürmeyeceksiniz. Kefenle gideceğiz. İstanbulluya acıyın. Yeşil alan yapmak için çaba harcanıyor. Hala vermişler müteahhitlere orayı imara açacaklar. Niçin? çok pahalı daireler olacak. Az kaldı iktidar olduğumuzda ben onlara göstereceğiz! Dünya kadar sorun var, üç beş kişi kazanacak diye bunun hesabını yapıyorlar. Ya o üç beş kişinin de Allah belasını versin ya. Ağaca kıymayın ya! Bütün bunları yaparken devletin polisini kullanıyorlar. Polis bizim polisimizdir, rantiyecinin polisi değildir! Devletin polisini bir avuç rantiye için kullanıyorsunuz. Hiç kimse merak etmesin değiştireceğiz.
İntihar eden öğretmenin mektubunu gösterdi: Bir öğretmeni bu hale düşürmek 21. Yüzyılın Türkiye’sine yakışır mı?
24 Kasım öğretmenler günü. Gazi Mutafa kemal en çok eğitime önem vermiştir. Çünkü bağımsızlığımızı ilan ettiğimizde okuma yaşı yüzde 8’lerdeydi.millet mekteplerinden başlayarak eğitime çok önem verdi. Kendisi de 24 kasımda baş öğretmen olarak kabul edildi. Öğretmenlerin ciddi sorunları var. Öğretmen kardeşlerimi sınava soktular. Hiç endişe etmeyin eğer biz öğretmenleri kamuda daha güzel ve ayrıcalıklı bir sınıf haline getirmezsek görevimizi yapmamış oluruz. Öğretmenlerin tamamını yasa çıkararak ayrıcalıkla hale getireceğiz. Bir öğretmen intihar etmeden önce hazırladığı bir mektup; Feyzullah Yar. Şikâyet ediyor 7. Kattan atlıyor. Bir öğretmeni bu hale düşürmek 21. Yüzyılın Türkiye’sine yakışır mı? Çocuğunu okula gönderen hiçbir aile eğitimden memnun değil. Bunu düzelteceğiz. Sevgili anneler sizi anlıyorum, çocuklarınızı iyi eğitmek, iyi bir okula göndermek istiyorsunuz, öğretmenler çocuklarınız için çırpınsın istiyorsunuz, anlıyorum. Hiç merak etmeyin tamamını yapacağız, öğretmenleri bu ülkenin baş tacı yapacağız. hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almayacak. İkili eğitim, birleştirilmiş sınıflar, bunları bitireceğiz.Eğitim konusunda hiç kimsenin endişesi olmasın. en büyük kaynağı eğitime ayırcağız. eğitim bir ülkeye bir aileye sınıf atlatan en önemli faktördür. hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? çocuklarımız güzel okullarda iyi öğretmenler tarafından yetiştirilecek.