• Haberler
  • Ekonomi
  • Merkez Bankası enflasyon raporu: Enflasyondaki yüksek seviye beklenenden uzun sürebilir

Merkez Bankası enflasyon raporu: Enflasyondaki yüksek seviye beklenenden uzun sürebilir

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın 3. enflasyon raporunu açıklıyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2022 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 42,8'den yüzde 60,4'e yükseltti. Nisan ayında gerçekleşen bir önceki toplantıda banka yüzde 23,2'lik yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 42,8'e yükseltmişti.

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, yılın üçüncü enflasyon raporunun sunumunda konuştu. TCMB'nin yüzde 42,8 olan yıl sonu enflasyon tahminini yukarı yönlü güncellemesi beklentisine paralel olarak Kavcıoğlu, enflasyonun 2022 sonunda yüzde 60,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini açıkladı. Kavcıoğlu, enflasyonun 2023 yıl sonunda yüzde 19,2, 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 olarak gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini kaydetti.

'ENFLASYONDAKİ YÜKSELİŞ BEKLENENDEN UZUN SÜREBİLİR'

"Yılın ikinci çeyreğinde gerçekleşen jeopolitik riskler ile pandemiden kaynaklanan aksamalar küresel iktisadi faaliyeti olumsuz etkilemektedir" ifadelerini kullanan Kavcıoğlu, "Enflasyondaki yükselişin beklenenden uzun sürebileceği düşüncesiyle alınan Para Politikası kararları finansal piyasalarda belirsizliğe ve ekonomide yavaşlama olasılığını güçlendirmektedir. Enerji fiyatlarındaki yüksek seviyeler ve oynaklık fiyatlar üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir. Emtia fiyatları bir miktar geriledi, tedarik süreleri kısalmaya başladı. Göstergeler, küresel enflasyondaki yüksek seviyelerin kalıcılığı konusundaki endişeleri güçlendirmektedir" dedi.

Kavcıoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir. Cari dengemizdeki iyileşme eğilimi devam etmektedir. Türkiye ekonomisi 2004 yılından bu yana ilk defa ve üst üste cari fazla vermiştir.

Küresel emtia fiyatları normalleşme eğilimine girdiğinde, ekonomimiz cari fazla verme kapasitesine ulaşmış olacaktır, bu durum Türkiye ekonomisi için yöne bir dönemin başlangıcına, kısa vadeli finansman ihtiyacının asgariye indiği ihracata dayalı büyümeye işaret etmektedir. Yatırım harcamaları sağlıklı ve sürdürülebilir olarak sağlıklı bir çerçevede devam etmektedir.

Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir Türkiye ekonomisi 2004 yılından bu yana ilk defa ve üst üste cari fazla vermiştir. Küresel emtia fiyatları normalleşme eğilimine girdiğinde, ekonomimiz cari fazla verme kapasitesine ulaşmış olacaktır.

Özellikle sanayi üretimi öncüsü olan makine teçizat yatırımları istikrarlı büyümeye işaret etmektedir. (Makine-Teçhizat) 2022 yılının ilk çeyreği itibarıyla milli gelir içindeki payı yüzde 18 ile tarihsel olarak en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Toplam istihdam edilen kişi sayısı tarihsel yüksek seviyelere ulaşmıştır. İstihdamdaki artış emsal ülkelere oranla oldukça yüksek seviyededir.

İhracat artışında salgın sonrası küresel ticaretin yeniden şekillenmesinde Türkiye'nin sahip olduğu avantajlar, ihracatçılarımızın değişen koşullara uyum sağlama kapasitesi, finansal sistemimizin ülke ekonomisi için ihracatçımıza sağladığı uygun koşullar etkili oldu. İhracatımızın ürün ve pazar çeşitliliği son dönemde hızlanmak suretiyle istikrarlı bir şekilde artmaktadır. 2015-2022 arasında ihracatımızdaki artışın yaklaşık yüzde 29'u yeni para girişleri ile gerçekleşmiştir.

Ticari kredilerin kullanımını yakından seyrediyoruz.6 ay öncesine göre kredi artış miktarı 3,9 katına, 2021 tamamının ise 2,5 katına çıkmıştır.

ENFLASYON GELİŞMELERİ

İkinci çeyrekte küresel emtia fiyatlarındaki güçlü artışlar, tedarik zincirindeki aksaklıkların neden olduğu arz kısıtları ve döviz kurları tüketici kurları üzerinde baskı oluşturmaya devam etmiş, enflasyondaki artışın temel belirleyici olmuştur.

Enflasyon nisan raporunda öngördüğümüz patikanın üzerinde kalmıştır. Çekirdek enflasyon göstergeleri ise daha olumlu bir görünüm sergilemektedir.

Enflasyonda talep koşullarının etkisi sınırlı. Küresel enerji piyasalarında Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma nedeniyle daha belirgin hale gelen arz ve talep dengesizliklerinin ikinci çeyrekte sürmesi enerji fiyatlarına yansımıştır.

LİRALAŞMA STRATEJİSİ SÜRECEK

Politika bileşenlerini etkin bir şekilde kullanmaktayız. Liralaşma perspektifi ile araçlarımızı etkin olarak kullandık ve kullanmaya devam edeceğiz.

Likidite, teminat ve zorunlu karşılık araçlarını etkin olarak kullanıyoruz. Parasal aktarımın etkinliği açısından etkinliği hissedilir adım attık. Teminat düzenlemeleri kapsamında ilk olarak mayıs ayında para takası ve bankalararası para işlemleri için DİBS sepetinin kapsamını değiştirdik. Ekonominin potansiyeli ile uyumlu bir parasal büyümeyi gözeterek, tüm faizlerin politika faizine yakınsaması için gereken adımları atmaya devam edeceğiz.

İthalat, gıda fiyatları, küresel büyüme, maliye politikası gibi varsayımlarımızı gözden geçirdik ve güncelledik. Ham petrol ve emtia fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlarımızı 2022 büyük oranda koruduk.

YIL SONU GIDA ENFLASYONU TAHMİNİN YÜZDE 71,3

2022 yıl sonu gıda enflasyonu tahminimizi yüzde 71,3'e çıkardık.

Enflasyonun 2022 yıl sonunda yüzde 60,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun 2023 yıl sonunda yüzde 19,2 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun 2024 yıl sonunda yüzde 8,8 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

Özellikle sanayi üretimi öncüsü olan makine teçizat yatırımları istikrarlı büyümeye işaret etmektedir. Makine-Teçhizat yatırımları 2022 yılının ilk çeyreği itibarıyla milli gelir içindeki payı yüzde 18 ile tarihsel olarak en yüksek seviyesine ulaşmıştır."

Bakmadan Geçme