Oruç ayı olan Ramazan, kulun Rabbine yakınlaştığı, günahlarının bağışlanması için hayat yoluna yerleştirilmiş fırsatlarla dolu.
Diyanet İşleri Başkanlığı İslam'ın şartlarından olan oruçla ilgili merak edilenleri tek tek yanıtladı. İşte oruçla ilgili merak edilenler...
Oruç tutmakla yükümlü olmanın şartları nedir?
İslam’a göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolayısıyla bu şartlar, oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre, bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için öncelikle müslüman ve akil bâliğ olması gerekir.
Oruca ne zaman ve nasıl niyet edilir?
Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır. İmsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir. Aksi takdirde gündüz niyet caiz olmaz.
Oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler nelerdir?
İslam dini, ilke olarak kişileri güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir. Bu genel ilke uyarınca farz olan Ramazan orucu ibadetini belli şartlara bağlı olarak erteleme konusunda bazı ruhsatlar getirilmiştir.
Buna göre şu durumlarda olmak oruç tutmamaya mazeretli haller olarak sayılır: Yolculukta olmak, hasta olmak, yaşlı olmak, ileri derecede açlık ve susuzluk hissetmek, zor ve meşakkatli işlerde çalışmak ile gebe ve emzikli olmak.
İmsak nedir? Ne zaman başlar?
Sözlükte “kendini tutmak, engellemek, el çekmek, geri durmak” anlamlarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişki ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir. Halk arasında ise “imsak” oruç tutmaya başlanan fecr-i sadığın oluştuğu vakit anlamında kullanılır. Bu manada imsak, oruca başlama vakti demektir. Sabah namazının ilk vakti ve oruç tutacak kimse için imsak yani oruca başlama vakti fecr-i sadığın doğuşu iledir.
Sabah ezanı okunmaya başladığında yeme içmeye kısa bir süre devam edilebilir mi?
Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdiği andır. Ezan da imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezanın başlaması ile yemeyi içmeyi terk etmek gerekir. Ezan başladığı sırada ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sakınca yoktur.
Kişinin çok sayıda kaza orucu varsa nasıl tutmalıdır?
Ramazan orucunu tutmakla yükümlü olduğu hâlde tutmamış veya bir mazeretten dolayı tutamamış kimseler; öncelikle tutmadıkları bu oruçların sayısını belirlerler ve bu oruçlarını, oruç tutmanın yasak olduğu bayram günlerinin dışındaki günlerde kaza ederler. Tutulacak her kaza orucuna, “Üzerimde borç olan ilk orucun kazasına…” diye niyet edilmesi uygun olur.
Yıkanmak ve denize girmek orucu bozar mı?
Ağız ve burnundan su girip de sindirim organına ulaşmadıkça oruçlu kimsenin yıkanması, orucuna zarar vermez. Nitekim Hz. Âişe ve Ümmü Seleme, Hz. Peygamberin (s.a.s.) Ramazan’da imsaktan sonra yıkandıklarını haber vermişlerdir (Buhârî, Savm, 25). Bu itibarla oruçlu kişi, ağız ve burundan mideye su kaçırmamak şartıyla yıkanabileceği gibi denize de girebilir.
Oruç fidyesi nasıl ödenir, kimlere verilebilir?
Oruç fidyesinin tutarı fıtır sadakası kadardır. Bu fidyeler Ramazan’ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan’ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye güçleri yetmiyorsa Allah’tan bağışlanmalarını isterler. Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse, fidyelerini vermiş bile olsalar tutamadıkları oruçları Hanefilere göre kaza ederler. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış/sadaka sayılır.
Oruç fidyesi, tıpkı fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir.
Orucu bozup sadece kazayı gerektiren durumlar nelerdir?
Yolculuk, hastalık gibi meşru bir mazerete dayalı olarak bozulan orucun, sadece kazası gerekir. Ramazan’da bir mazeret olmaksızın tutulmayan oruçlar, gününe gün kaza edilir.
Ancak mazeretsiz olarak Ramazan orucunu tutmamak büyük günahtır. Cinsel birleşme dışında tatmin, ağza giren yağmur, kar veya dolunun istemeyerek yutulması, abdest alırken, yıkanırken veya yüzerken suyun istemeyerek yutulması, kasten ağız dolusu kusulması orucu bozar ve bozulan orucun kaza edilmesini gerektirir.
Ramazanda oruçluyken yolculuğa çıkan kimse, yolculuk sebebi ile orucunu bozarsa ne gerekir?
Ramazan’da sefer mesafesi (en az 90 km.) bir yere gitmek için yola çıkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa bu yolculuk esnasında meşru başka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamalıdır. Sefer bir mazeret olduğu için, eğer orucunu seferiliği başladıktan sonra bozarsa kendisine kefaret gerekmez, sadece kaza gerekir.
Orucu kasten bozmanın hükmü nedir? Kefaret orucu kaç gündür?
Orucu kasten, yani mazereti olmadığı halde bilerek bozmak, Ramazan’ın hürmetine saygısızlıktır ve büyük günahtır. Hz. Peygamber (s.a.s), orucunu bu şekilde bozanların kefaret ile yükümlü olacaklarını belirtmiştir (Buhârî, Savm, 30; Hibe 20; Nafakât, 13; Keffârâtü’l-eymân, 2-4; Müslim, Sıyâm, 81). Oruç kefareti, iki kameri ay veya 60 gün ara vermeksizin oruç tutmaktır.
Unutarak yemek içmek orucu bozar mı?
Unutarak yemek içmek orucu bozmaz. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş, içirmiştir” (Buhârî, Savm, 26) buyurmuştur.
Diş fırçalamak orucu bozar mı?
Boğaza su kaçırmadan ağzı su ile çalkalamak orucu bozmadığı gibi diş fırçalamakla da oruç bozulmaz. Bununla birlikte, diş macununun veya suyun boğaza kaçması hâlinde oruç bozulur.
Kusmak orucu bozar mı?
Miktarı ne olursa olsun kendiliğinden gelen kusuntu orucu bozmaz. Aynı şekilde mideden ansızın ağza yükselip tekrar mideye dönen şeyler de oruca zarar vermez.
Kişinin kendi isteği ile ağız dolusu kusması hâlinde ise oruç bozulur. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Oruçlu kimse kendisine hâkim olamayarak kusarsa ona kaza gerekmez. Her kim de kendi isteği ile kusarsa orucunu kaza etsin.” (Ebû Dâvûd, Savm, 32; Tirmizî, Savm, 25) buyurmuştur.
Astım hastalarının kullandığı sprey ve astım ilacı orucu bozar mı?
Nefes darlığı dışında oruç tutmaya engel başka sağlık problemi bulunmayan astım hastaları, soluk almayı rahatlatacak özel spreyi ağızlarına püskürterek oruç tutabilirler. Ağza püskürtülen bu ilaçlar orucu bozmaz. Çünkü bu spreyden bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar ağza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları cidarları tarafından emilip yok olmaktadır. Bundan geriye kalan miktarın tükürükle mideye ulaştığı konusunda ise, kesin bir bilgi yoktur.
Göz damlası orucu bozar mı? Burun damlası orucu bozar mı? Kulak damlası orucu bozar mı?
Oruç; yemek, içmek, cinsel ilişki ve bunların kapsamına giren şeylerle bozulur.
Tedavi amacıyla kullanılan göz damlası, burun damlası ve kulak damlası orucu bozmaz. Çok az miktarlarda kullanılan bu ilaçlar, mideye hiç ulaşmayacak ya da çok azı ulaşacaktır. Kaldı ki bu işlem yeme içme yani gıdalanma anlamı da taşımamaktadır.
Aşı olmak veya iğne yaptırmak orucu bozar mı?
Oruç; yemek, içmek, cinsel ilişki ve bunların kapsamına giren şeylerle bozulur. Bu sebeple, besin değeri taşımayan aşılar orucu bozmaz.
Tedavisi devam eden hastalar, sağlıklarına kavuşup tedavileri sona erinceye kadar oruçlarını erteleyebilirler. Bununla birlikte, Ramazan ayında herkesle birlikte oruca devam etmeyi arzu ediyorlar ve oruç tutmalarına da başka bir engel bulunmuyorsa iğnelerini iftardan sonra yaptırmaları yerinde olur. Bu imkana sahip olmayanlar, tedavi ve aşı amaçlı iğne yaptırabilirler. Ancak, oruçlu iken gıda ve vitamin iğneleri yaptıranların, ağızdan aşı alanların damardan serum ve kan verilenlerin orucu bozulur. Daha sonra bu oruç kaza edilir.
Oruçlu iken kan vermek ve vücuda kan almak orucu bozar mı?
Ramazan’da oruçlu iken kan verenin orucu bozulmaz. Vücuda kan almak ise, beslenme, gıda alma kapsamına girdiği için orucu bozar.
Diş tedavisi yaptırmak orucu bozar mı?
Sırf diş tedavisi sebebi ile oruç bozulmaz. Tedavinin ağrısız gerçekleşmesi için yapılan enjeksiyonlar da beslenme amacı taşımadığı için orucu bozmazlar.
Ancak tedavi sırasında yapılan başka işlemler sebebi ile mesela ağız su ile çalkalanırken boğaza su, kan veya tedavide kullanılan maddelerden biri kaçarsa oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir.
Susuz olarak hap yutmak orucu bozar mı?
Oruçlu bir kimse meşru bir mazeret olmaksızın gıda veya ilaç cinsinden bir şeyi ister su ile, ister susuz olarak yer veya içerse orucu bozulur ve kefaret gerekir. Ancak oruç bozmayı mübah kılacak ölçüde bir rahatsızlık sebebiyle ilaç alınmış ise oruç bozulur ve kendisine yalnız kaza gerekir, kefaret gerekmez.
Kadınlar özel günlerinde oruç tutabilirler mi?
Özel günlerindeki bir kadının namaz kılması ve oruç tutması haramdır. Bu durumdaki kadının namazı ve orucu sahih olmaz. Fakihler bu konuda görüş birliği içindedirler. Âdet süresince terk edilen namazların kaza edilmeyeceği, oruçların ise temizlendikten sonra tutulacağı hususlarında da bütün mezheplerin görüş birliği vardır.
Söz konusu görüş birliğinin dayanağı Hz. Peygamberin (s.a.s.) hadisleri ve sahabe uygulamasıdır. Nitekim Hz. Âişe bu konuda kendisine sorulan bir soru üzerine; Resûlullah döneminde âdet gördüklerinde tutmadıkları oruçları kaza etmekle emrolunduklarını, kılmadıkları namazları ise kaza etmekle yükümlü tutulmadıklarını söylemiştir (Buhârî, Hayız, 20; Müslim, Hayız, 69).