Narnia film serisinden aşina olduğumuz Roma mitolojisindeki yarı insan yarı keçi görümündeki ilginç yaratıklar olan Faunların kökenlerine iniyoruz.

Yarı insan yarı keçi olan Faunlar, CS Lewis’in fantastik serisi Narnia Günlükleri’nde, özellikle Aslan, Cadı ve Dolap’ta yer alır. Faun Bay Tumnus, Lucy Pevensie’nin özel bir gardıroptan girdiği büyülü Narnia diyarına ilk ziyaretinde karşılaştığı ilk yaratıktır.

Roma Mitolojisinde Faunlar Kimdir?

Faunlar, Yunan ve Roma mitolojisinde görülen yarı insan ve yarı keçi mitolojik bir yaratıklardır. Roma mitolojisinin hayatta kalan kaynaklarında, Faunlar ormanlık alanların ruhlarıdır ve ormanların, ovaların ve tarlaların Roma tanrıları olan Faunus ve Fauna’nın hem çocukları hem de görevlileri olarak kabul edilir. Faunlar dans etmeyi ve flüt çalmayı severler. Oldukça neşeli ve iyi huyludurlar.

Faunların Faunus’un ayna görüntüsü olduğu düşünülür ancak bu bir kafa karışıklığına neden olur çünkü Antik Roma’nın en eski mitolojisinde Faunus’un görünüşte insan olduğu düşünülmüştür.

Antik Roma’nın dini süreçleri, fethedilen ulusların veya asimile olmuş insanların dini karakterlerini hızlı bir şekilde birleştirdi ve onları kendileriyle ilişkilendirdi. Faunus örneğinde, Yunan tanrısı Pan, Roma tanrısı ile iç içe geçmiştir. Pan’ın görünümü ve özellikleri bu nedenle Faunus’a aktarıldı ve böylece yarı keçi, yarı insan faunlarının görüntüleri ortaya çıkmaya başladı.

En ünlü Faun olan Pan aynı zamanda bir şifacıdır. Yolculara, karşılaştıkları bir hastalığı nasıl iyileştireceklerine dair tavsiyeler vermek için onların rüyalarına girer. Ayrıca ormanların, dağların, avcıların ve sürüleriyle gezen çobanların koruyucusudur.

Faunların Özellikleri

Faunlar, Faunus’un aynadaki görüntüsü olduğu için hepsi erkektir yani dişi Faun yoktur. Faunlar, orman perileri, ağaç perileri veya antik dünyada bulunan diğer perilerle çiftleşerek çoğalır.

Roma mitolojisinde barışçıl espriler ve kahkahalarla insanları eğlendirirler, karşısındakini asla incitme amacı gütmezler. Ayrıca iş barışa geldiğinde yardımcı olurlar ve hatta bereketle sembolize edilirler. Yarı keçi yarı insan olan bu yaratıklar doğa ve refah ile ilişkilendirilir.

Faunların güçlü bir yön duygusu vardır ve çoğu zaman bir gezgine yolunda rehberlik ederler. Romalılar çoğunlukla faunların yalnız, uzak veya vahşi yerlerde seyahat eden insanlarda korku uyandırdığına inanır. Ancak Faunların merhametli oldukları da bilinir ve kayıp yolcuları eğlendirmeyi severler. Özellikle büyük bir parti için yaprakları ve çeşitli çiçekleri ve meyveleri kıyafetleri olarak giymeyi severler. Faunlar, müzikal yetenekleri ve şakalarıyla gezginleri cezbetme ve hipnotize etme eğilimindedir.

Faunlar ve Satirler, görünüş ve kişilik bakımından bazı çarpıcı benzerliklere sahip oldukları için genellikle karıştırılır. Ancak onlar ayrı yaratıklardır. Faunlardan farklı olarak, Satirler genellikle at benzeri kuyruklar ve kulaklarla tasvir edilir ve Yunan tanrısı Dionysos’un insansı erkek yoldaşları olarak hizmet ederler. Ancak satirler zamanla Roma doğa tanrısı Faunus ile karıştırılarak daha faun benzeri bir görünüm kazanmıştır. Satirler, hasat ve şarap tanrısı Dionysos’un takipçileridir.