Siirt’te 18 sivil toplum kuruluşunun temsilcileri ve destekçileri, katledilen küçük Narin için Güres Caddesi'nde düzenlenen yürüyüşte "Narin’e uzanan eller kırılsın" sloganları attı. Basın açıklamasında, çocukların korunmasının tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğu vurgulandı.

 

 

 

 

Bu gönderiyi Instagram'da gör

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Artı Siirt (@artisiirt)'in paylaştığı bir gönderi

Bu Habere de Bak

Kurtalan Devlet Hastanesi'nde İlk Tiroid Bezi Cerrahisi Başarıyla Gerçekleştirildi

Siirt Baro Başkanı Av. Alptekin, Narin’in vahşice katledilmesinin ardından yasal düzenlemelerin ve cezai yaptırımların gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Siirt Baro Başkanı Av. Muhammed Alptekin, 18 sivil toplum kuruluşu adına ortak basın açıklamasını gerçekleştirerek, Narin isimli çocuğun katledilmesiyle ilgili derin üzüntü ve öfkeyi dile getirdi. Açıklama, çocukların korunması ve toplumun sorumlulukları konularında önemli mesajlar içerdi.

''Çocukların Korunması Toplumun Ortak Sorumluluğudur''

Av. Muhammed Alptekin, açıklamada, çocuklara yönelik suçların yalnızca ailelerin değil, toplumun ve devletin ortak sorumluluğunda olduğunu belirtti. Tekirdağ ve Ankara’daki istismar ve şiddet vakalarına atıfta bulunarak, bu olayların toplumun vicdanını sarstığını ifade etti. Çocukların korunması konusunda devletin her kademesinin sorumlu olduğunu vurguladı.

''Şeffaf ve Etkili Bir Yargılama Süreci Gerekiyor''

Narin’in cansız bedenine ulaşıldıktan sonra kamuoyunda endişe yaratan açıklamalara dikkat çeken Alptekin, adaletin şeffaf ve etkili bir şekilde sağlanması gerektiğini belirtti. Çocuk hakları ve suçların cezalandırılması noktasında yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Bu Habere de Bak

Siirt'te Emniyet Ekiplerinden Çocukların Güvenliği İçin Yoğun Denetim

''Hukuki Mücadelemizi Kararlılıkla Sürdüreceğiz''

Açıklamanın sonunda, tüm yurttaşlara başsağlığı ve sabır dileyen Alptekin, çocuk hakları ve insan hakları ihlallerine karşı hukuki mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini duyurdu.

Katılımcılar ve Destekleyenler

Açıklamayı destekleyen 18 sivil toplum kuruluşu ve temsilcileri, DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Siirt Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Kaysi, DEM Parti Siirt İl Başkanı Eşref Tekin, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), DEM Parti, Siirt Belediyesi, İnsan Hakları Derneği (İHD), Siirt Barosu, Türkiye Makine Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Özel Sektör Öğretmenler Sendikası, Botan-Der, Siirt Gazeteciler Cemiyeti, Türk Tabipler Birliği, Saadet Partisi, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Birleşenleri, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) ve Barış Anneleri temsilcileri oldu.

Ortak Basın Açıklamasının Tam Metni

Değerli basın emekçileri, tüm kamuoyu ve huzurda bulunan STK temsilcileri, oda temsilcileri ve milletvekilimiz aynı zamanda diğer siyasi partilerimizden bundan temsilcileri hepsinin bu hassas noktada bir bileşen olarak burada bulunmasından dolayı her birine ayrı ayrı ben teşekkürü borç bilirim. Basın açıklamasına geçmeden önce iki kelam etmek istiyorum. Gerçekten insanlığımız ve vicdanımızı yükseltmenin bir alanı, özellikle korumasız olan çocukların korunması noktasında yükümlülüğün sadece ailede veya toplumda olmadığını, devletin her kademesinin her bireyin Narin’imizin canına kasteden olaydan ötürü bir sorumluluğu olduğunu, bir vicdani veya toplumsal bir kusurunun olduğunu düşünenlerdenim. Ben buraya gelirken de yine haberlerde özellikle Tekirdağ’da 2 yaşındaki bir çocuğa istismar vakasından dolayı yine entübe edildiği olayına şahit olduk, okuduk. Yine Ankara’da 4 yaşında bir çocuğun ailesinden kaynaklı şiddetten kaynaklı katledildiğine şahit olduk. Bu noktada hem hazirun hem tüm kamuoyunun bir sorumluluğunun, tedbir noktasında bir hassasiyetimizin olması gerektiğini düşünüyorum.

Basın ve kamuoyuna. Son günlerde ülkemizde derin bir üzüntü ve öfke yaratan masum bir evladımız olan Narin’in vahşice katledilmesi hepimizi derinden yaralamıştır. Burada toplanmış olan bizler narinin hayatına kastedilen bu insanlık dışı olayı en güçlü şekilde kınıyor ve tüm sorunların adalet önünde dost ahbap ilişkilerine yer bırakılmaksızın şeffaf bir yargılama süreci ile en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ediyoruz. 19 gün süren bir arama sonrasında küçük bir köyde Narin’imizin cansız bedenine ulaşılması ve bazı siyasilerin kamuoyuna yansıyan açıklamaları, soruşturmanın kamuoyu baskısı olmadan faili meçhul sürükleneceği endişesi doğurmuştur. Bu acı olay son yıllarda giderek artan kayıp çocuk vakalarının ve çocuklara yönelik işlenen suçların ne kadar vahim sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Çocuklarımızın güvenliği yalnızca ailelerin değil, toplumun ve devletin ortak sorumluluğudur. Bir toplumun medeniyet seviyesi en savunmasız üyelerine yani çocuklara nasıl davrandığıyla ölçülür. Vicdanımızı ve insanlığımızı yüceltmek istiyorsak çocukları korumalıyız. Bu olay çocuklarımızın korunması için yasal düzenlemelerin, cezai yaptırımların gözden geçirilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini bize bir kez daha hatırlatmaktadır. 
Kayıp çocuk vakalarında hızlı ve etkili bir müdahale sürecinin başlatılması, cezaların caydırıcı olacak bir şekilde arttırılması ve ilk andan itibaren etkin arama ve kurtarma faaliyetlerinin devreye sokulması hayati bir önem taşımaktadır.
Tüm yurttaşlarımıza başsağlığı ve sabır diliyoruz. Çocuk hakları başta olmak üzere her türlü insan hakları ihlaline karşı hukuki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.