- Haberler
- Siirt Haber
- Siirtli Kadınlar: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Mücadele İçin Sokaklardayız!
Siirtli Kadınlar: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Mücadele İçin Sokaklardayız!
İnsan Hakları DerneğiSiirt Şubesi öncülüğünde kadınlar 8 Mart öncesi bir araya geldi. Kadınlar adına açıklamayı İHD Siirt Şube Eşbaşkanı Sohbet Çetin Altan okudu. Altan, artan kadın şiddetine dikkat çekerek, 'Bir 8 Mart'ta daha Türkiye'nin Kadınlara yönelik ihlaller listesini sıralamaya kalemimiz yetmiyor' dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle İHD Siirt Şubesi, ÖZ-BEL İş Hanı önünde bir basın açıklaması okudu.
Basın açıklamasına, HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, HDP Siirt İl Eşbaşkanı Belkıza Beştaşepözdemir, Görevden uzaklaştırılan HDP Siirt Belediye Eşbaşkanı Berivan Helen Işık ve İHD'li kadınlar katıldı.
Grup adına basın açıklamasını okuyan İHD Siirt Şube Eşbaşkanı Sohbet Çetin Altan,"Yoksulluğa, Savaşa ve Şiddetin Her Türüne Karşı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Mücadele İçin Sokaklardayız!" dedi.
"Kadınlar için güvenli bir yer kalmadı. Sokakta öldürülüyoruz, haneler şiddet ve yoksulluk dolu, dolaplar ise boş" diyen Altan konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Bir 8 Mart’ta daha Türkiye’nin Kadınlara yönelik ihlaller listesini sıralamaya kalemimiz yetmiyor! Şiddeti, yoksulluğu, savaşı, ekonomik krizi en yoğun şekilde hayatlarımızda hissediyoruz. Çözüm üretmesi gerekenler failleşiyor, yasalar uygulanmıyor, kadın kazanımları yok ediliyor, yoksulluğun ve krizin ortasında savaşlar yükseliyor. Sokaklar, kentler, haneler, hastaneler, kurumlar, işyerleri… Kadınlar için güvenli bir yer kalmadı. Sokakta öldürülüyoruz, haneler şiddet ve yoksulluk dolu, dolaplar ise boş.
Aysel Tuğluk gibi birçok kadın sağlıkları cezaevine uygun olmadığı halde işkenceye maruz bırakılıyor. Hasta kadın tutsakların sağlıkları tekrar işkence unsuru olarak kullanılıyor. En temel insan hakları bile yok sayılıyor. Garibe Gezer, cinsel şiddete ve işkenceye maruz kaldığı cezaevinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Deniz Poyraz, göz göre göre katledildi. Gülistan Doku 2 yıldır kayıp. Şule Çet katledildikten sonra birçok kadın benzeri şekilde katledildi. Cezasızlık olası failleri teşvik etmeye devam ediyor. Kadın cinayetleri işidleşirken, failler korunmaya devam ediyor. Kamu görevlilerinin hedef gösterdiği LGBTİ+’lar nefret cinayetleriyle katlediliyor.
İşyerlerimiz ayrımcılık, mobbing dolu!
İktidar yıllarca süren mücadelelerle kazandığımız hakları, sözleşmeleri, nafaka hakkını sözde mağduriyetlerle yok etmeye çalışıyor. Ödemedikleri nafakaların “mağduriyetini” çeken erkekler için nafaka hakkını tartışmaya açan iktidara kadınların eviçi emeğini ve hayatlarını koruma sorumluluğunu hatırlatıyoruz.
Biz kadınlar olarak, yoksulluğa, şiddete, savaşa karşı mücadeleye devam ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi kabul etmiyoruz. Ne Türkiye’de ne Suriye’de ne Ukrayna’da ne dünyanın başka bir yerinde savaşı da savaş politikalarının desteklenmesini de kabul etmiyoruz! Ekonomik kriz yoksulluğu açlığa çevirirken, coğrafyamızda mülteci kadınlar ayrımcılığı, şiddeti, yoksulluğu yaşarken yanıbaşımızdaki savaş için kabul edeceğimiz tek söz BARIŞ’tır. Yoksulluğa, Savaşa ve Şiddetin Her Türüne Karşı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Mücadele İçin Sokaklardayız!
Bir 8 Mart’ta daha Türkiye’nin Kadınlara yönelik ihlaller listesini sıralamaya kalemimiz yetmiyor! Şiddeti, yoksulluğu, savaşı, ekonomik krizi en yoğun şekilde hayatlarımızda hissediyoruz. Çözüm üretmesi gerekenler failleşiyor, yasalar uygulanmıyor, kadın kazanımları yok ediliyor, yoksulluğun ve krizin ortasında savaşlar yükseliyor. Sokaklar, kentler, haneler, hastaneler, kurumlar, işyerleri… Kadınlar için güvenli bir yer kalmadı. Sokakta öldürülüyoruz, haneler şiddet ve yoksulluk dolu, dolaplar ise boş.
Aysel Tuğluk gibi birçok kadın sağlıkları cezaevine uygun olmadığı halde işkenceye maruz bırakılıyor. Hasta kadın tutsakların sağlıkları tekrar işkence unsuru olarak kullanılıyor. En temel insan hakları bile yok sayılıyor. Garibe Gezer, cinsel şiddete ve işkenceye maruz kaldığı cezaevinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti.
Deniz Poyraz, göz göre göre katledildi. Gülistan Doku 2 yıldır kayıp. Şule Çet katledildikten sonra birçok kadın benzeri şekilde katledildi. Cezasızlık olası failleri teşvik etmeye devam ediyor. Kadın cinayetleri işidleşirken, failler korunmaya devam ediyor. Kamu görevlilerinin hedef gösterdiği LGBTİ+’lar nefret cinayetleriyle katlediliyor.
İşyerlerimiz ayrımcılık, mobbing dolu! İktidar yıllarca süren mücadelelerle kazandığımız hakları, sözleşmeleri, nafaka hakkını sözde mağduriyetlerle yok etmeye çalışıyor. Ödemedikleri nafakaların “mağduriyetini” çeken erkekler için nafaka hakkını tartışmaya açan iktidara kadınların eviçi emeğini ve hayatlarını koruma sorumluluğunu hatırlatıyoruz.
Biz kadınlar olarak, yoksulluğa, şiddete, savaşa karşı mücadeleye devam ediyoruz.İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi kabul etmiyoruz.
Ne Türkiye’de ne Suriye’de ne Ukrayna’da ne dünyanın başka bir yerinde savaşı da savaş politikalarının desteklenmesini de kabul etmiyoruz! Ekonomik kriz yoksulluğu açlığa çevirirken, coğrafyamızda mülteci kadınlar ayrımcılığı, şiddeti, yoksulluğu yaşarken yanıbaşımızdaki savaş için kabul edeceğimiz tek söz BARIŞ’tır."