- Haberler
- Siirt Haber
- Silahlı saldırı sonrası Siirt'te doktorlar greve gidiyor
Silahlı saldırı sonrası Siirt'te doktorlar greve gidiyor
Siirt'te sağlık çalışanları, doktor Ekrem Karakaya'nın katledilmesini iş bırakarak protesto etti.
Konya'da görev başında öldürülen hekim Ekrem Karakaya'nın ardından tepki gösteren Siirt Tabip Odası, HEKİMSEN ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Siirt Şubesi(SES) 7 ve 8 Temmuz'da greve gittiklerini duyurdu.
Üzgünüz, Öfkeliyiz! Sorumlulardan Hesap Soracağız!
Siirt Tabipler Odası; bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında siyasi iktidarı defalarca uyardıkları dile getirerek, sağlıkta şiddetin münferit bir olgu olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu ifade etti.
Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını gerektiği belirten Siirt Tabipler Odası, ancak tüm uyarılarının görmezden gelindiğini söyledi.
Sayın Bakanımızın, sesimizi duymasını umuyoruz!
Bugüne kadar yazdıkları mektupları ve yaptıkları basın açıklamalarını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından görmezden gelindiğini ifade eden HEKİMSEN, Sağlık Bakanı Koca'ya seslenerek; 'Çıkardığınız şiddet yasası ile, suçu katalog suçlar kapsamına alarak şiddeti önleyemediniz.' dedi.
HEKİMSEN, hepimiz üzgünüz, kızgınız, sıranın bize ne zaman geleceğinin endişesi içerisinde olduklarını söyleyerek 'Hepimiz kendimizi sahipsiz ve değersiz hissediyoruz. Hiçkimsenin umrunda olmadığımızı düşünüyoruz.' ifadelerini kullandı.
Siirt Tabipler Odasının yaptığı basın açıklamasının tam metni;
Üzgünüz, Öfkeliyiz! Sorumlulardan Hesap Soracağız!
6 Temmuz 2022 tarihinde Konya Şehir Hastanesi’nde, görev yaptığı esnada hasta yakını tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucunda katledilen Dr. Ekrem Karakaya’yı kaybetmenin derin üzüntüsü ve aynı zamanda öfkesi içindeyiz. Biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak; bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında siyasi iktidarı defalarca uyardık. Sağlıkta şiddetin münferit bir olgu olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu, gerekçeleriyle birlikte tekrar tekrar ifade ettik. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifleri önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi. Sorumlular bu durumu arada bir kınamak dışında bir adım atmadı. Kınamanın bir işe yaramadığı ve sağlıkta şiddet olgusunun çığırından çıktığının bakanlık da farkında olacak ki; sağlıkta şiddet istatistiklerinin yer aldığı “Beyaz Kod” verileri tüm ısrarlarımıza ve konuya dair dava açmamıza rağmen toplumla paylaşılmamaktadır. Sorumluların bu yaklaşımı bugün yeniden bir cinayetle sonuçlandı. Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış, can güvenliğimizi de ortadan kaldırmıştır. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizleri hedef haline getirmekte, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik ve umutsuzluk olarak geri dönmektedir. Bugün yeniden ve daha güçlü bir şekilde söylüyoruz: Sağlık emekçilerine en ufak bir zarar gelmesine tahammülümüz yoktur. Şiddet daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur ve sorun çözmeye niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilecektir. Güvenli çalışma alanı sağlamak siyasal iktidarın sorumluluğundadır. Sağlık Bakanı başta olmak üzere sorumluluğunu yerine getirmeyen yetkililer derhal istifa etmelidir. Bizler bu konuda, yaşam hakkımız ve güvenli çalışma koşulları için, gücümüzü; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz. Bu çerçevede bugün ve yarın ülke genelinde iş bırakıyoruz! Dr. Ekrem Karakaya’nın ailesine ve tüm sevenlerine taziyelerimizi iletiyoruz. Şiddet karşısındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan, söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.
HEKİMSEN'nin yaptığı basın açıklamasının tam metni;
HEKİMSEN BASIN AÇIKLAMASI
Bugüne kadar yazdığımız mektupları, yaptığımız basın açıklamalarını görmezden gelen Sayın Bakanımızın, sesimizi duymasını umuyoruz.
Çıkardığınız şiddet yasası ile, suçu katalog suçlar kapsamına alarak şiddeti önleyemediniz. Hekimi öldürdükten sonra intihar eden failin suçu katalog suçlar kapsamında olsa ne olur? Olmasa ne olur?
Hepimiz üzgünüz, kızgınız, sıranın bize ne zaman geleceğinin endişesi içindeyiz. Hepimiz kendimizi sahipsiz ve değersiz hissediyoruz. Hiçkimsenin umrunda olmadığımızı düşünüyoruz.
Şiddeti önleyici tedbirler almak yapana ceza vermekten daha etkindi, yapmadınız.
X-Ray cihazı, metal dedektörü öldürülen hekimlerin hayatından, yaralanan, darp edilen hekimlerin sağlığından daha mı değerliydi ki koyamadınız hastane girişlerine?
Katledilen hekimlerimizle birlikte sizin etkin şiddet yasanız da ölmüştür. Öldürülen, yaralanan hekimlerin kanı önlem almaan, bizleri canımızdan eden olayları münferit olarak değerlendiren ve önemsemeyen idarecilerin eline bulaşmıştır. Katledilen hekimlerin ailelerinin ve çocuklarının acısı arşa ulaşmıştır. Bakanlığımıza ulaşıp ulaşmadığı ise meçhuldür.
Yurt dışına giden meslektaşlarımıza devletin yaptığı masrafı hesaplayıp bunun üstünden söylem geliştirenler, katledilen meslektaşlarımıza yapılan masrafların üzerinden söylem geliştirmiyor, çözüm üretmiyorsa bu söylemlerde bir samimiyetsizlik vardır.
İdarecilerimizi vaziyeti değil; sorunları idare etmeye çağırıyoruz. Basın ve medya yasakları sesimizi sustursa da gönlümüzdeki yangını susturamaz.