• Haberler
  • Siirt Haber
  • Tillo Alimi İsmail Hakkı Toprak'tan Sözcü Gazetesine Tokat Gibi Cevap

Tillo Alimi İsmail Hakkı Toprak'tan Sözcü Gazetesine Tokat Gibi Cevap

Tillo Alimi Molla İsmail Hakkı Toprak, Sözcü gazetesi 2020 yılında yaşanan felaketleri manşetine taşırken Ayasofya'nın ibadete açılmasını bu felaketler arasında saymasına büyük tepki gösterdi.

Molla İsmail Hakkı Toprak, şu ifadelere yer verdi: “Sözcü gazetesi 2020 yılında yaşanan felaketleri manşetine taşırken büyük bir edepsizlik ve küstahlık yaparak Ayasofya'nın ibadete açılmasını bu felaketler arasında saymıştır.

Temmuz 2020'nin felaketi olarak gösterilen kutucukta “Yıllarca müze olarak hizmet veren İstanbul'daki Ayasofya Camii 86 yıl sonra ibadete açıldı. Dünya tepki gösterdi.” ifadesi ile hatırlamak istemediği Ayasofya'nın açılışını diğer olayların arasına katarak gerçek yüzünü saklamaya gerek duymamıştır (Özgürlüğü için mücadele edenlere düşmanlarının gül uzattığı nerede görülmüştür. Düşman ancak hainlere sikke uzatır).

Merdi Kıpti kendi sirkatin söylermiş şecaat arz ederken. Bu kin ve Garez dolu hezeyanlarının altında hangi ruh halini saklamaktadır.

Sahibinin Sesi olmaya karar kılanlar, bilsinler ki bu Kervan durmadan yürüyecektir ve bu Kervanı durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Bu Fermanı İlahiye bir kulak verelim “Müşrikler inkârlarına bizzat kendileri tanıklık edip dururken Allah'ın mescitlerini onarıp şenlendiremezler. Onlar yapıp ettikleri boşa giden kimselerdir ve onlar ebedi olarak ateşte kalacaklardır.”

Devamında ise “Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan namazını kılan zekâtını veren ve yalnız Allah'tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.”

Tövbe kapısı Elbette açıktır. Allah'ın hidayetle şereflendireceği her kula karşı kardeşlik hukukumuzu imanımız gereği saklı tutarız. Yanlışta ısrarcı ve inatçı olanlar taşların bağlanıp itlerin sokağa salındığı devirlerin bittiğini anlamalılar.

Bir daha hatırlatalım ki Ayasofya İstanbul'dur, fetihtir ve İslam'dır. Bir yönüyle de Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya ve Müslümanların birlik ve hürriyetlerine delalet eden büyük ve şerefli bir ümmetin mabedidir.

Millet olarak da yakın tarihimizde en zor ve zayıf zamanlarımızda bile Manda ve himayeyi kabul edilemez bulup Elimizin tersiyle def ettiğimiz unutulmamalıdır.”

Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır ifadesindeki iman ve vicdan uyanışının, Müslümanca Şahlanışın Aziz milletimizin gönlüne ebediyete kadar nakşedildiği hatırdan çıkarılmamalıdır.

Hayasızlık ve alçaklıkta kendilerini görevli sayanlar miadlarının dolduğunu, tedavülden kalktıklarını, milletin nezdinde bir karşılıklarının olmadığını bilenler çaresizliklerini, umutsuzluklarını bayağı bir üslupla rüzgâra karşı tükürürler.

Güçlü bir irade, dirayet, metanet ve kararlılık karşı konulamaz bir heyecan fırtınasına, inanç seline dönüşerek Ayasofya'nın kapalı kapılarına anahtar olmuş ve ibadete açılmıştır.

Fatih'ten emanet, hakkımız, helalimiz ve istiklalimiz olan Ayasofya'nın şom ağızlarda fitne ateşine dönüştürülmeye çalışılması beyhudedir.

Özgürlük nişanesi Ayasofya Müslümanlar olarak bize namus ve şerefimizin emanetidir.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

Molla İsmail Hakkı TOPRAK

Tillo-SİİRT

Bakmadan Geçme