Virüsler işbirliği yaptı, yeni salgın kapıda

Prof. Dr. Elif Dağlı, bu yıl üçlü, hatta dörtlü virüs enfeksiyonları nedeniyle çocuklarda daha şiddetli bulgularla kendini gösteren solunum yolu enfeksiyonlarının görüldüğünü söyledi.

Bu yıl özellikle pandemi döneminde doğan çocuklar başta olmak üzere çocukların virüs enfeksiyonlarından çok daha şiddetli etkilendiğini kaydeden Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Türkiyede şu anda halk arasında domuz gribi olarak bilinen İnfluenza Anın çok yaygın görüldüğünü, bunun yanı sıra bronşiolit adı verilen solunum yolu enfeksiyonuna yol açan virüse çok sık rastlandığını, Aralık ayında da Covidin yükselişe geçmesinin beklendiğini, dolayısıyla üçlü viral enfeksiyonların kapıda olduğunu söyledi.

HASTANEYE YATIŞLAR ARTIYOR

VİRÜSLERİN İŞ ORTAKLIĞI TEHLİKEYİ KATLADI

RSVnin İnfluenza A ile "işbirliğine" girerek daha şiddetli akciğer enfeksiyonlarına yol açma kabiliyeti kazandığına da dikkat çeken Prof. Dr. Dağlı, "RSV normalde bronşiolit yapar. Astım atağına benzeyen hırıltılarla giden, ateş ve halsizlik bulguları veren bir tablodur. Diğer taraftan İnfluenza A da ülkemizde şu anda salgın durumunda. Günde en az birkaç vaka görüyoruz. İnfluenza Anın, RSV ile iş anlaşması yaptığını bilim insanları bir araştırma ile bunu gösterdiler. İnfluenza A, RSVnin üst kılıfını kullanarak hücre içine daha rahat giriyor. Bağışıklık sistemi İnfluenzayı tanıdığı için içeri almıyor ama virüs, RSVyi kullanarak bunu başarıyor. Üstelik influenza normalde sadece üst solunum yollarına yerleşebilirken, bu sayede akciğerin çok ücra köşelerine girebilen RSVnin bu özelliğini kullanarak daha aşağılara inebiliyor ve zatürre yapabilme kapasitesine erişiyor. İnfluenza Anın RSV ile aynı hastada bulunmasına bu yıl ilk kez şahit oluyoruz. Türkiyede de birçok hastamızda bunu buluyoruz. Bilim insanlarının en büyük kaygısı, eğer bu birliktelik devam ederse, bu virüs farklı bir virüs haline gelmeye başlayabilir; üçüncü bir virüs ortaya çıkabilir ve bu da eskisinden daha tehlikeli hale gelip daha uzun süreli devam edebilecek salgınlara sebep olabilir" diye konuştu.

Bu durumun şu an kontrol altına alınmazsa kış geldiğinde çok daha sıkıntılı günlerin doğabileceğine değinen Prof. Dr. Dağlı, "Biz korkuyoruz ki eğer bunu şu anda kontrol altına almazsak, bizde de ikili üçlü salgınlar ortaya çıkabilir. Henüz Covid çok yaygın değil, inşallah olmaz ama olursa da bunlar birleşebilir" dedi.

"BU YIL İLK OLARAK PANDEMİ DÖNEMİNİN BEBEKLERİ ETKİLENDİ"

Prof. Dr. Dağlı, bu yıl virüs enfeksiyonlarından ilk önce 3-4 yaş grubu çocukların fazlaca etkilendiğini, bunun da nedeninin bebeklikleri pandemi dönemine denk gelen bu yaş grubu çocukların, izole büyüdükleri için bağışıklık sistemlerinin yeterince direnç geliştirmemesi olduğunu söyleyerek "Özellikle küçük çocuklarda 3-4 yaş altı grupta daha sık görüyoruz enfeksiyonları. Çünkü bu çocuklar pandemi sırasında evde büyüdüler, bu mikropları daha önceden vücutları tanımadı. Mikroplar ilk önce bu yuva çocuklarını yakaladı şimdilerde de grip aşısı olmamış daha büyük yaş çocuklara geldi sıra. Pandemi sırasında kapandık, pandemide açıldık, o sene birdenbire diğer mikroplar ortaya çıkmaya başladı; ne olacak derken bu yıl onun da üstüne çıktık daha şiddetlendi enfeksiyonlar. Bu böyle devam edemez, çünkü hiçbir sistem baş edemez bu yükle. Önlemek zorundayız, tedavi etmekle bitmiyor çünkü" diye konuştu.

"OKULLAR SALGIN CENNETİ GİBİ OLDU"

"Okullar maalesef salgın cenneti gibi oldu. Hasta çocuğunuzu okula göndermeyin, nedeni ne olursa olsun halsizliği, burun akıntısı vs varsa, düşük ateşli bile olsa yollamayın. Sonra diğer çocuklar hasta oluyor, arkasından öğretmenler, derken bir kısır döngüye giriyor süreç" diyen Prof. Dr. Dağlı, "Kendi hastalarımdan biliyorum ki bazıları çok ağır geçiriyor ve biz de hastaneye yatış veriyoruz. Çocuk yatakları ile ilgili bu durum çok beklenmeyen bir şey. Normalde erişkin yatakları dolu olur. Covidde de çok az çocuk hastaneye yattı. Şimdi olaylar tersine dönmeye başladı bu salgında. Buna ilaç yetişmiyor. Geçenlerde bir hastamda İnfluenza tespit ettik, ilaç bulamadık. Piyasada ilaç kalmamış. Elimizi yıkamadan yüzümüze dokunmamamız gerekiyor, değdiğimiz zemin üzerinden mikropları ağız ve burun yoluyla vücuda sokuyoruz. Kalabalık toplantılara kesinlikle girmemek bu aylarda çok önemli. Yakın temasta bulunmamak gerekiyor. Maskeyi keşke çıkarmasaydık diyorum, çünkü maske bizi sadece Covidden değil, öbür mikroplardan da koruyordu. Bir başka husus daha var, maalesef grip aşısını yeterince olmadık. Risk grubundakiler dışında isteyen aileler çocuklarına da grip aşısı yaptırabilirdi" şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme