'HALİFEMİZ ERDOĞAN'

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 50’ye yakın danışmanı olduğu söyleniyor. (CUMHURBAŞKANI DANIŞMANI) olmak çok şerefli bir sıfat. Tabii, şerefine mütenasip maaşları olduğu da muhakkak. Bu danışmanlar ordusuna, Sayın Erdoğan ne danışır bilemeyiz ama, muhakkak danıştığı bir şeyler vardır. Gerçi, Sayın Erdoğan’ın kimselere danışma ihtiyacı olduğuna ihtimâl vermiyoruz. Danışmaya ihtiyacı olsa, TBMM’ni pasifize etmezdi. YÜCE ALLAH, başta ekonomi olmak üzere hemen her konuda en iyi kararı vermek hünerini kendisine bahşetmiştir. Bunun için de TEK ADAM olarak kararlar vermek  erdemine sahip müstesna bir kişiliğe sahiptir.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gönlünde HALİFE OLMAK gibi bir arzu olup olmadığını bilemeyiz ama, kendisine halifelik makamını yakıştıranlar var! Bunlardan biri de Danışmanlarında olan Bayan Mariam Kavakçı'dır. Annesi Merve Kavakçı gibi TC vatandaşı olmak yanında ABD Vatandaşı da olan Mariam Kavakçı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Danışmanı olduğu AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan için (HALİFEMİZ ERDOĞAN) tabirini kullandı. Acaba, bu tabiri kullanırken, Danışmanı olduğu Sayın Cumhurbaşkanına danıştı mı, danışmadı mı onu bilemeyiz.

İşin gerçeği şu ki, AKP iktidarında KAVAKÇI AİLESİNİN BAŞINA TALİH KUŞU KONDU. Bireyleri, milletvekilliği, büyükelçilik, danışmanlık gibi makamlarla taltif ediliyorlar.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun afişinin üzerine çarpı atarak paylaşan Mariam Kavakçı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan için "HALİFEMİZ ERDOĞAN" paylaşımını yapması sosyal medyada en çok konuşulan konuların başında gelmektedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı, Malezya eski Büyükelçisi  Merve Kavakçı’nın kızı Mariam Kavakçı'nın, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlar olay olurken "HALİFEMİZ ERDOĞAN" paylaşımı yapan  Kavakçı'nın diğer paylaşımlarını da gündeme getirdi. Mariam Kavakçı’nın, 6'lı Masa ve Saadet Partisi için yazdıkları da dikkatleri çekmekte. Mariam Kavakçı, Instagram hesabından yaptığı peş peşe paylaşımlarda şunları kaydetti:

“Din düşmanları, teröristler ve vatan hainleriyle yan yana duran kimseye hakkımız helal değil. Yok olacaksınız hepiniz çok yakında. İyi ki varsın RTE.”

 “Anlamaz hasetçi hainler. Üzülme Reisim, biz de Allah'u Teala da hep seninleyiz.”

 “Kıskançlık insanları ne rezil hallere düşürüyoruz, anladınız mı? Yazıklar olsun… Bir de Müslümanız diyorlar.”

"HALİFEMİZ ERDOĞAN"

*

Merak edilen husus şu. 8 Ocak 2019 tarihi itibarıyla AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Danışmanı olarak görev yapan Bayan Mariam Kavakçı, acaba bu paylaşımları yaparken, Sayın Erdoğan’a danıştı mı, danışmadı mı!

HAMSİ HAZRETLERİ!!!

Sultan Muhammed (Mehmed) Hân-ı hâmis, bir askeri birliği ziyaret edecekti. Durum, birliğin komutanına bildirilmiş, komutan da, askerlere ne olur, ne olmaz, adını sorar diye, erata Padişahın adını ezberletmek istemişti.

Komutan, askerlere defalarca:

-Padişah efendimizin adı (Sultan Mehmed Hân-ı hâmis hazretleri)dir diye tekrarladıktan sonra:

-Padişah Efendimizin adını kim söyleyecek! dedi.

Koca bölükten sadece bir asker çekine-çekine elini kaldırdı. Komutan derin bir nefes alarak Karadenizli LAZ UŞAĞI olan askere:

-Aferin oğlum, söyle bakalım, neymiş Padişah Efendimizin adı!

Asker cevap verir:

-Komutanım, Padişah Efendimizin adı adı HAMSİ HAZRETLERİ’DİR!

*

(HAMİS) Arapçada (BEŞ) demektir. Laz uşağı, (HAMİS) kelimesini, HAMSİ gibi algılamıştı. Ne de olsa, Laz uşaklar HAMSİ ÇOK SEVERLER

BU YANLIŞI, BİR TÜRLÜ  DÜZELTEMEDİK!

Şehrimizde bir genç kızın intiharını konu alan haberlerde bir yanlışı düzeltemediğimizi gördük. Medyamızın büyük çoğunluğu asıl adı (TAŞBAŞI) olması gereken mevkii, (DELİKLİTAŞ) olarak vermekte devam ediyorlar. Defalarca yazdık. Botan vadisine bakan yerin adı Arapça deyimiyle (RAS-IL HACAR)DIR. Bunun Türkçeye tercümesi ise (TAŞBAŞI)DIR.

DELİKLİTAŞ (HACARIT IL MABĞUŞE) ise bir zamanlar Siirt-Bitlis yolu üzerinde bulunan ve yol çalışmalarında artık yok olmuş bir mevkiin adıdır. Birinci Dünya savaşında Rus askerleri Siirt-Bitlis yolu üzerindeki DELİKLİTAŞ’A kadar gelmiş, Bolşevik isyanının başlaması üzerine geri çağrılmışlardı. Buna ait Siirtlilerin dillendirdikleri aslı olmayan bir rivayet vardır.

Siirt’te gezilip görülmesi gereken yerlerin başında elbette RAS-IL HACAR (TAŞ BAŞI)  olarak tanımlanan yer gelir. Görüntüsüyle ve haşmetiyle görenleri büyüleyen RAS-IL HACAR’A Türkçe (DELİKLİTAŞ) demek yanlışından kurtulamadık. Arapçada (RAS), (BAŞ) demektir. (HACAR) ise yine Arapçada TAŞ anlamına gelir. Yani, bu birleşik kelimenin Türkçe karşılığı (TAŞBAŞI)dır.

Gerçekte, geçmiş yıllarda Siirtlilerin (HACARIT-IL MABĞUŞE) olarak tanımladıkları  birleşik kelimenin Türkçe karşılığı (DELİKLİTAŞ)tır. Siirt-Bitlis arası yolda bir mevkiin adıydı.  Yol üzerinde bulunan bir DELİKLİTAŞ sebebiyle bu isimle anılmakta ve yolda bir işaret olarak kabul edilmekteydi. Birinci Cihan Savaşında  Rus Askerleri DELİKLİTAŞA kadar gelmiş, ancak, ülkelerinde çıkan Bolşevik ihtilali sebebiyle geri dönmüşlerdi. Bu yılı eski Siirtliler (SENTİL HACİR) olarak tanımlarlardı. Bu birleşik kelimenin Türkçe karşılığı (HİCRET YILI) anlamına gelir ki, Rus askerleri Osmanlı topraklarında ilerlerken ve Siirt’e bir hayli yaklaşmışlarken kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, çevre köylere gönderilerek şehir merkezinde sadece savaşabilecekler kalmıştı. Rus askerlerinin geri çekildiklerinin anlaşılması üzerine, köylere çekilen kadınlar, çocuklar ve yaşlılar Şehre geri dönmüşlerdir. Hatta o yıllarda Rus askerlerinin Siirt’e bu kadar yaklaşmışlarken geri çekilmesini efsaneye bağlayarak evliyaların kerameti olarak yorumlayanlar (şeyh efendinin attığı taş, Rus askerlerinin başındaki kumandanın kafasına çarptı. Kumandanları ölünce, askerler geri çekildi) diyerek  dillendirenler olmuştur. 

TAŞLAMA

(HALİFEMİZ ERDOĞAN)

BUYURMUŞLAR MARİAM

KİMDEN GELDİ ACABA

KENDİSİNE BU İLHAM

BAŞDANIŞMANI İKEN

HEM DE KOCA REİS’İN

HİLAFETİ AKLINA

GETİREN KİM BİLİNSİN

KAVAKÇI AİLESİ

ÇOK ŞANSLI BİR AİLE

BÜYÜKELÇİ, DANIŞMAN

MİLLETVEKİLİ BİLE

ABD VATANDAŞI

AYNI ZAMANDA BUNLAR

BİR TÜRBAN TAKMAK İLE

NE MAKAMLAR BULDULAR