Av. Evin Korkmaz Yazdı: Boşanmış Olan Annenin Çocuğuna Soyadını Vermesi
Av. Evin Korkmaz
Evlilik birliği içinde doğmuş olan çocuğun taşıyacağı soyadı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Nitekim; TMK m.321: “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır. TMK m.187 gereğince aile soyadı kavramı ise kocanın soyadına karşılık gelmektedir. Kadın m.187’de belirtilen şekilde kocanın soyadından önce kendi kızlık soyadını ve hatta sadece bekarlık soyadını da kullanabilir ise de çocuklar için böyle bir çift soyadı taşıma durumu söz konusu değildir. Bu durumdaki çocuk, m.321 gereği aile soyadı olarak babanın soyadını taşır. Evlilik birliği devam ederken çocuğun yalnızca annenin bekarlık soyadını kullanması mümkün değildir. Çocuk, anne ve baba evli ise babasının, evli değiller ise annesinin (doğuran kadının) soyadını alır.
Yakın bir zamana kadar erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmaması, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyet ayrımcılığına neden oluyordu. Açılan davalar sonucunda da mahkemelerin verdiği kararlar neticesinde çocuk, babanın soyadını kullanabilmekteydi ancak velayet sahibi kadının (annenin) bu yöndeki talepleri yargı merciilerince reddediliyordu.
Uygulamada genel olarak eşinden boşanan kadınların farklı sebeplerle çocuğun babaya ait soyadını kullanmasını istemedikleri görülmektedir. Kadının farklı sebeplerle bu talepte bulunmasının yanında, çocuğun anne ile soyadı farklılığını anlamlandıramaması, resmi işlemler esnasında anne ile çocuğun soyadlarının farklı olmasının birçok probleme sebep olması, çocuğun söz konusu farklılık sebebiyle ruhsal ve kişisel gelişiminin olumsuz etkilenmesi gibi sebepler de meselenin hukuki boyutta önemini de göstermektedir. Nitekim uygulamada özellikle de çocuklar açısından çevrelerindeki insanlara bu durumu açıklamakta yaşanılan sıkıntılar, bazı durumlarda çocuk, baba ile görüşmediğinden dolayı babanın soyadını taşımayı reddetmesi gibi durumlar şüphesiz ki çocuğun ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Ancak boşanma sonrasında çocuğun annesinin bekarlık soyadını kullanabilmesi,
- Çocuğun velayetinin annesinde olması,
- Çocuğun annesinin soyadını alması için haklı sebeplerin varlığı,
- Soyadındaki değişikliğin çocuğun üstün yararına aykırı olmaması şartlarının birlikte varlığı halinde mümkün olabilecektir.
Bahse konu ‘çocuğun üstün yararı ilkesi’ nedeniyle, çocuğun yararları her zaman ve her şekilde öncelikli korunmalıdır ve çocuğun üstün yararı çocuğu ilgilendiren her konuda göz önüne alınması zorunlu bir ölçüttür.
Anayasa Mahkemesi’nin bu hususta 2011 yılında verdiği karar, meselenin bugün geldiği noktaya katkısı açısından çok önemli bir karar olmuştur. Anayasa Mahkemesi önüne gelen olayda, boşanan kadının velayeti altındaki çocuğuna soyadını verememesine engel olarak gördüğü ve eşitlik ilkesine aykırı bulduğu maddeleri verdiği kararla iptal etmiştir. Yüksek mahkeme ilgili düzenlemeyi iptal ederek boşanmadan sonra çocuğun velayeti kendisine tevdi edilmiş annenin, kendi soyadını çocuğa verebilmesinin yolunu açmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, başvurulara konu yargısal uygulamaların ölçülü olduğunun kabul edilemeyeceğini belirterek, eldeki somut olaya benzer nitelikteki başvurulara konu yargısal kararlarda Anayasa’nın 20. maddesi ile birlikte değerlendirilen Anayasa'nın 10. maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Yargıtay, 2018 yılında ise 2. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu bir kararı ile düzensizliği gidermiş, özellikle de eşitliğe aykırı uygulamaların önüne geçmiştir. Nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesi çocuğun üstün yararı ilkesine de vurgu yaparak velayet hakkına sahip annenin çocuğun soyadını değiştirmesine yönelik herhangi bir yasal engel bulunmadığını ilgili kararında izah etmiştir.
Sonuç olarak; mahkeme kararları ışığında, velayetin annede olması, çocuğun annesinin soyadını alması konusunda geçerli sayılabilir sebeplerin varlığı ve çocuğun annesinin soyadını almasının yararına sayılması durumlarında mahkemelerce çocuğun annenin bekarlık soyadını kullanmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.
Çocuğun soyadı değişikliği davasında avukat tutulması, davanın başarısı açısından önemlidir. Delillerin toplanmasından dilekçenin yazılmasına ve ilgili mahkemeye sunulmasına kadar ki hukuki süreçlerde tarafların haklarını en doğru şekilde korumak avukatlar sayesinde olur. Danışmak veya hukuki yardım almak için aşağıdaki bilgilerimden bana ulaşabilirsiniz. Bir daha ki yazımda görüşmek üzere.
Hukukla kalın:)
Twitter adresi: https://www.twitter.com/evin_korkmaz/
Büro adresi: Kültür mah. Yaşar Kemal Cad. No:29/B Kat:1 Kurtalan/Siirt
Kurtalan Ziraat Bankası karşısı
E-posta: [email protected]