Ferhat Boz

KAÇINGAN BAĞLANMA PROBLEMİ

Ferhat Boz

Kaçıngan bağlanma problemi genellikle erken çocukluk döneminde ebeveynlerin ya da bakımverenin ilgisinden yoksun kalmış, ihtiyaçları belirli ölçüde karşılanmamış kişilerde ortaya çıkabilen problemdir. Kaçıngan bağlanma örüntüsünde bakımverenin kayıtsız ve ilgisiz olması çocuğun kendi başının çaresine bakmasına yönelik bir tutum geliştirmesine sebep olabilir. Dolayısıyla kaçıngan bağlanma stiline sahip bireylerde genellikle özyeterlilik yüksek olur. Her ne kadar erken çocukluk döneminde ortaya çıkan bir problem olsa da daha sonraki bütün ilişkilerini etkileyebilir. Bakımverenin çocukla güvenli bir bağ kuramaması ileriki yıllarda romantik ve sosyal ilişkilerinde sağlıklı bir ilişki kurmasına,sürdürmesine ya da kurulmuş olan ilişkiyi korumakta güçlük çekmesine neden olur. Güvenli bir bağ kurabilmenin en önemli ölçütlerinden biri dengedir. Bakım veren çocuğa karşı ihmalkar olmasının yanında aşırı ilgiye doyurması da farklı diğer bağlanma problemini beraberinde getirebilir.

Bağlanma problemi çocukluk dönemi ile ilintili olmasının yanı sıra sevilen birinden kopmak zorunda kalmak, terk edilme gibi travmatik çeşitli olayların sonucunda da ortaya çıkabilir.

Travmatik bir ayrılık öyküsü kaçıngan bireyin bütün ilişkiler başarısızdır gibi hatalı bir kodlama yapmasına sebep olabilir. Bu durum karşı cinse güvenme konusunda zorluk çekme, duygularının sonucunda uğrayacağı zararı düşünüp duyguları bastırma, karşı cinsten uzaklaşma şeklinde karakterize olur.

Kaçıngan bağlanan kişiler karşı cinsteki bireylerden tamamen uzaklaşma çabası içerisinde olabilir. Bu sebeple hayatına kimseyi almak istemeyebilir herkesten uzakta tek başına ilişkisiz bir hayat sürerek bu stres yapıcı etmenden uzak tutmaya çalışır kendini. Bazı durumlarda ise kaçıngan bağlananın tercihi flört etmek olabilir ama ilerisi onun için büyük bir kaygı demektir. İşler ciddiye binince, karşısındaki insanda ya da kendinde belirgin düzeyde bir duygu yoğunluğu gördüğü an uzaklaşmak ister. Çünkü burada da hatalı kodlama devreye girer daha fazla yaklaşırsan daha önceki travmatik yaşantıyı tekrar deneyimlersin şeklinde yanlış ve işlevsiz bir inançtır bu. aynı zamanda kişinin dışarıdan gelebilecek zararlı şeylere karşı bir savunma mekanizmasıdır.

Bu kişiler için ilişkinin başı ya da sonu yoktur. Adının konulması ihtimali bile rahatsız hissetmelerine sebep olur. Eğer ilişkiden kaçma vakti geldiyse uzaklaşırken genellikle açık kapı bırakırlar. Dönebilme ihtimali onlar için önemlidir. Genellikle bu ihtimali gerçekleştirirler ve hazır hissettiklerinde tekrar iletişim kurmak isterler. Bu kısır döngü defalarca kez tekrarlanabilir.

Güvenli bağlanan birey benliğinin yanısıra başkalarının benliğini de olumlu olarak görürler. Ama kaçıngan-güvensiz bağlanmada ise olumlu benlik olumsuz başkaları şeklinde bir değerlendirme söz konusudur. Zaten problemlerin bir çocuğunun kaynağı başkalarını olumsuz olarak değerlendirmenin sonucudur.

Bu problemin varlığı her iki taraf içinde oldukça tüketici ve yorucu bir ilişki yaşanmasına neden olabilir. Terk edilen için de süreç yıpratıcıdır. Sağlıklı ayrılıklarda belirli yas süreci vardır fakat demin de ifade ettiğim gibi kaçıngan bağlananlar ilişkilerinde genellikle açık kapı bırakırlar bu durum karşı tarafın yas sürecinin tamamlanmasını engellemekle birlikte aynı sancılı sürecin tekrar tekrar yaşanmasına sebep olur.

Kaçıngan bağlanma probleminde yakınan ve sizinle birkilteyken sürekli kaçınan birinin günün birinde başkası ile evlendiğini görünce ona karşı öfke duyup kendinize yönelik acimasız eleştirilerde bulunabilirsiniz ama durum göründüğü gibi değildir. Bu problemin farkında olan biri ilişkilerinde artık sadık biri olmayı kaçmak yerine karşısındaki insanla daha önce kuramadığı bağı kurmak için ani bir kararla bu evliliği yapabilirler. Çünkü evlilik belirli ölçüde duygularına ket vurmalarını sağlarlar. Kaçmak istediği an kaçamayacak belki de istediği ilişkiye kavuşmasını sağlayacağına dönük bir düşünce içerinde olabilir. Yani kişi evliliği bağlanma problemi konusunda bir başa çıkma yöntemi olarak belirleyip bu doğrultuda harekete geçebilir. Böyle bir evliliğin de sağlıklı olması pek mümkün değildir.

Günümüzde bu problemin yayılış hızında ciddi bir artış gözlenmektedir.
Bu durumu yaşayan bireyler mutlaka profesyonel bir destek almalılar. Eş seçimi, yakın ilişki kurma önemli bir ihtiyaçtır bu ihtiyaçların karşılanabilmesi ve sağlıklı bir ilişki kurabilmenin yolu budur. Bağlanma problemi yaşayan bireyde genellikle depresif belirtiler görülür bunun sonucunda ise probleme genellikle depresyon eşlik eder. Bağlanma problemi konusunda farkındalık geliştiren birey yapılan hatalı kodlamaları yanlış değerlendirmeleri keşfedip psikoterapi eşliğinde kazanılmış güvenli bağlanma oluşturması mümkündür. Problemin ortaya çıkış noktasında bakımverenin nasıl önemli bir rolü olduğunu ifade ettik. Bebeklerde nesne sürekliliği gelişmemiştir. Yani annenin sürekli ortadan kaybolması, yanında olmaması, ya da bebeğinin ihtiyaçlarına cevap vermemesi terk edilmişlik duygusuna sebep olabilir. Bu bağlamda bakımveren çocuğuyla güvenli bir bağ kurmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları