Yaşlılarda Malnutrisyon (Beslenme Bozukluğu) Riski
Hüsna Anık
Bugünkü yazımda sizlere ileri yaştaki bireylerimizde malnutrisyon sebepleri ve bunlara yönelik kısa tavsiyeler üzerinde duracağım.
Öncelikle malnutrisyonun tanımıyla başlayalım. Malnutrisyon, vücudumuz için gerekli olan besin maddelerinin farklı sebeplerle içerik veya miktar bakımından yeteri derece alınamamasıdır. Yani tanımdan da anlayacağımız üzere besini miktar olarak yeteri kadar alsak da içerikte, örneğin günlük ihtiyacımızı karşılayacak derecede protein alamıyorsak bu yine malnutrisyon olarak değerlendirilir ve klinik bir durumdur. Vücut ağırlığının son 6 ayda planlanmamış %10 ‘dan fazla kaybı bireyin riskli grupta olduğunu bizlere gösterir. Malnutrisyon sonucu bireylerde kas kitlesi kaybı, yara iyileşmelerinde gecikme, bası yaraları, yürüyüş bozuklukları, enfeksiyonlara karşı yatkınlık, düşme, kalça kırıkları, hastaneye yatmada artış, hastanede kalış sürelerinde 2 katına kadar uzama görülebilmektedir. En önemlisi de malnutrisyonu takip eden yaklaşık 2 yıl içerisinde ölüm oranı yüzde 10-38 oranında artmaktadır. Bu nedenle yaşlılarda kötü beslenme hafife alınmamalıdır. İleri yaşlarda malnutrisyonu pek çok sebeple ilişkilendirebiliriz. Bu sebepleri tıbbi ve sosyal nedenler olarak gruplandırabiliriz:
- Sosyal izolasyon, yalnızlık, ekonomik zorluklar, başkasına bağımlı olmak sosyal nedenler içerisinde yer alır.
- Tıbbi nedenlerin en önemlilerinin başında bireyin oral(ağız) yolla besin alımının azalması veya tamamen kesilmesi gelir. Besin alımının azalmasında tat ve koku mottobet kaybı, diş eksikliği ve çene kaslarının zayıflaması sebebiyle çiğnemede güçlük, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklarda yutma güçlüğü, depresyon, ilaç yan etkileri malnutrisyon sebepleri olarak görülebilir. Özellikle hastane ve bakımevlerinde yatan ileri yaştaki hastalar, Alzheimer ve demans hastalarının çoğunluğu yüksek malnutrisyon riski ile karşı karşıyadır.
Peki malnutrisyonla nasıl mücadele edebiliriz?
İleri yaştaki bireylerde malnutrisyon tedavisi ve önlenmesinde interdisipliner bir ekip gereklidir. Bu ekip içerisinde Gerontolog, Diyetisyen gibi yaşlılık alanında özelleşmiş meslek grupları yer alabilir. Malnutrisyonun önlenmesinde en etkili girişim hastanın risk altında olduğunu en erken dönemde saptanmaktır. Hastaları mini nütrisyonel test gibi farklı testlerle değerlendirilip test sonuçlarına göre malnutrisyon riski hakkında fikir sahibi olunabilir. Hastaların diyet kayıtları istenerek almakta oldukları kalori ve protein miktarları
belirlenmektedir. Bu şekilde elde edilen veriler ışığında yeterli derecede kalori ve protein alımı yoksa gerekli destek tedaviye başlanabilir. Öncelikle malnutrisyonun altında yatan sebepler tedavi edilmelidir. Planlanan işlemler tıbbı ve psikolojik tedaviyi içermelidir. Bu konuda birey ve yakını da bilgilendirilmeli, gerekli bilinç oluşturulmalıdır.
Aktif ve sağlıklı bir yaşlanma süreci için, dengeli beslenmemiz en önemli adımdır. Kaliteli yaş almak bizlerin ellerinde, Sevgilerle…
GERONTOLOG HÜSNA ANIK