Özgür Aydın

KUDÜS ÇOKTAN DÜŞTÜ!

Özgür Aydın

Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte "Yüzyılın Planı" adını verdiği “Ortadoğu Barış Planı”nı dünyayı şaşkına çevirecek bir şekilde büyük bir soğukkanlılıkla açıkladı. Planda Kudüs'ün bölünmemiş bir şekilde İsrail'in başkenti olması öngörülüyor. Filistin'e 'koşullu' bir bağımsız devlet öngörüldüğü ve koşulların yerine getirilmesi için 4 yıllık bir süre tanındığı bu kabul edilemez plan, elbette ki dünyanın dört bir yanındaki tüm Müslümanların tepkisini çekti.

Yıllardır Müslümanların en hassas olduğu, her üç büyük din için de ehemmiyet arz eden, Mescid-i Aksa’yı da içinde barındıran ve tarih boyunca Müslümanlar için Mekke ve Medine’den sonra en kutsal üçüncü şehir kabul edilen Kudüs için, sosyal medyada “Ayet”ler ve “Hadis”ler havada uçuştu. “Zalimler için yaşasın cehennem!” sloganları ve “Allah’u Ekber!” nidaları Facebook ve Twitter’ı salladı.

Elbette ki ilk kıblemiz olması, İsra ve Miraç hadiselerinin vuku bulması, kutsallıkla dolu kadim tarihi açısından Kudüs bizim vazgeçilmezimiz. Peki Kudüs için kopardığımız yaygaranın ne kadarını şimdiye kadar Mekke ve Medine için kopardık? Dahası Mekke ve Medine’nin şu an işgal altında olduğundan haberimiz var mı?

Resulullah’ın doğduğu topraklar olan ve her yıl milyonlarca Müslümanı Hac görevini yerine getirmek üzere etrafında toplayan Kabe’yi içerisinde barındıran Mekke ve Hicretle kapılarını İslam peygamberine açmış ve ilk devletimizin kurulduğu Medine’nin bizim açımızdan hiç mi bir önemi yok? Sırf Müslümanları uyutmak ve sömürmek için maşa olarak sözde Müslüman ama gerçekte ise hain yöneticilerin kullanıldığı bu iki kutsal şehir için hiç ses edebildik mi?

Her yıl milyonlarca Müslüman Hac’da toplanmasına rağmen, bu Müslümanların hiçbir gündemi olmaması ve bu Müslümanlar tarafından hiçbir karar alınmaması tuhaf karşılanacak bir durum değil midir? Gerçekte emperyalistler tarafından yönetilen ve yine onlar tarafından sömürülen Mekke ve Medine için şimdiye kadar hiç ses çıkarmamışsak Kudüs ile ilgili olan bu feryatlarımız ne kadar inandırıcıdır?

Eğer bir çözüm yolu arıyorsak Kudüs’ün çoktan düştüğünü kabul ederek Mekke ve Medine’yi de içerisinde barındıracak bir çözüm yolu bulmamız gerekmektedir. “Kudüs düşmeyecek” söylemlerimizin hiçbir anlamı olmadığını kabul etmemiz gerekir. Çünkü Kudüs çoktan düştü. Hem de Kudüs, Mekke ve Medine’nin düştüğü gün düştü. Ne zaman ki Mekke ve Medine’yi işgal altından kurtaracak bir irade sergileyeceksek işte o gün Kudüs’ü kurtaracak olan da, o irade olacaktır. Saygılarımla.

Özgür AYDIN

Yazarın Diğer Yazıları