'Sizi Rahatsız Etmeye Geldim'
Özgür Aydın
Aykırı ve cesur söylemleriyle kendi çağında farklı bir heyecan yaratmış olan ünlü sosyolog Dr. Ali Şeriati’nin birçok görüşüne katılmasam da “Sizi rahatsız etmeye geldim” sözünü kalbimin baş köşesinde daima taşıyorum. Şeriati ki; bizlere sorgulamayı, aydınlanmayı ve baş kaldırmayı öğretti. Şeriati ki; kendi düşüncelerini her daim ve her platformda hiç çekinmeden dile getiren biriydi. Bu yüzden ne kendi memleketi İran’da sevilmiş ne de biz Ehl-i Sünnet çevrelerinde kabul görmüştür. Şehit edilmesinde de, klasik kitleleri rahatsız etmesi en büyük neden olarak yatmaktadır.
Ali Şeriati bir gün yine gençlerle sohbet etmekte ve çok sert söylemlerde bulunmaktadır. Gençlerden biri Şeriati’ye şöyle bir sitemde bulunur “Hep böyle sert konuşuyorsunuz. Biraz da bizi rahatlatacak şeyler söyleseniz”. Üstadın cevabı ise ibretliktir “Ben sizi rahatlatmaya değil, rahatsız etmeye geldim. Ben esrar ve eroin miyim ki sizi rahatlatayım?"
Evet Şeriati; harika hitabeti, mollalardan geçilmeyen İran’da, aykırı ve ikna edici söylemleriyle kendi çağında bir çığır açmış ve gençlere korkmamalarını, düşünce ve ifade özgürlüğünü, başka düşüncelere tahammül etmeleri gerektiğini ve her karanlıkta etraflarını aydınlatan bir mum ışığı olmalarını öğretmiştir. Öyle ki varoluşçuluğun kurucularından ve aynı zamanda Şeriati’nin de hocası olan Jaun Paul Sartre bile “Bir dinim yok. Ama birini seçmek isteseydim o Şeriati’ninki olurdu” cümlesini hiç çekinmeden kurabilmektedir.
İşte bu nedenle tüm söylemlerine katılmasak da Ali Şeriati’nin “İfade, düşünce özgürlüğü ve aydınlanma yolunda” bizler üstündeki emeği asla küçümsenecek derecede değildir. Büyük kitleler kabul etmese bile hiç çekinmeden yanlışa yanlış demeyi biz ondan öğrendik. Bu ülkenin ve bu milletin aydınlanması uğrunda emek harcamaya devam edeceğiz. Evet biz rahatsız etmeye devam edeceğiz. Çünkü biz rahatsız etmek için varız.